Cumhur ittifakı İzmir’de tükeniyor

AYCAN KARADAĞ - BERKAY SAĞOL

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, iktidarın sadece pandemi döneminde değil 18 yıldır sınıfta kaldığını vurgulayarak, “Ekonomide, demokrasi ve özgürlüklerde, insan haklarında, dış politikada, eğitim sisteminde ve birçok şey de sınıfta kaldı. Pandemiyle mücadelede başarısız olması bu nedenle bizim için sürpriz değil. Ekonomi her geçen gün kötüye gitmeye devam ediyor. Özellikle son iki yıldır Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı damada teslim etmesiyle beraber sonuç ortada. Ekonomiye dair bilgi birikimi olmayan birine böyle bir yetki verilirse elbette ki sonuç bu olacaktı. Ekonomik kriz gün geçtikçe daha da büyüyor. Berat Albayrak’ın istifasıyla beraber nispeten bir rahatlama oldu. Piyasaya güven verildi ama bu tek başına çözüm olması mümkün değil. Biz muhalefet olarak daima seçime hazırlıklı olmalıyız. Muhalefetin erken seçim çağrısında bulunmasının sebebi böyle bir ihyacın var olması ve halkın buradan doğru bir talebinin olmasından kaynaklanmaktadır. AKP seçmeni bile özellikle son 8-9 aydır AKP’yi eleştirmekte ve bu zamana kadar verdiği oylardan doğru kendilerini eleştirmektedir. Yaptığımız saha çalışmalarında da görülüyor ki AKP seçmeni artık iktidara sırtını çevirmiş durumda. Yurttaşımız AKP’ye oy verdiği için pişman. Bu düzeninin sürdürülebilirliği ve faydası yok. Türkiye’nin bir an önce bu yönetim anlayışından kurtulması değişmesi gerekmektedir. Kucaklayıcı, liyakat esasına dayalı, güçlendirilmiş bir parlamenter sisteme geri dönülerek yaşadığımız tahribatı ortadan kaldırmalıyız. On sekiz yıllık iktidarın yarattığı bu tahribatı tek tek tamir etmemiz gerekiyor. İzmir’de pandemi süreci ve depremde de büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz başarı hikâyesi yazdı” şeklinde konuştu.

AKP-MHP BLOĞUNA YÖNELİK TEPKİLER ARTTI

SOL Parti İzmir İl Yönetim Meclisi üyesi Kadir Bülbül:

"Ülkemiz uzunca bir süredir ekonomik, siyasi ve sosyal bir kriz içerisinde. Dışarıda siyasal İslamcı AKP iktidarının sürdürdüğü Yeni Osmanlıcı-fetihçi siyaset çökmüş durumda. Akdeniz ve Ortadoğu’da Katar dışında neredeyse ortalama komşuluk ilişkisi yaşanan ülke kalmadı, yalnızlaşıldı. Ekonomik alanda borçlanmaya dayalı sürdürülen zenginleşme programı, sıcak para akışının azalması ile tıkandı. İşsizlik, geçim sıkıntısı ve yoksulluk halkın gerçek gündemi oldu. Toplumsal ve siyasal alanda demokratik örgütlenmelere ve siyasal yapılara karşı baskı, sindirme ve onları düşmanlaştırma tek siyaset yöntemi haline geldi.

Pandemi sürecini yönetemeyen AKP-MHP bloğu, salgının bütün yükünü başta Kamu Hastaneleri’ndeki sağlık çalışanları olmak üzere emekçilerin ve halkın üzerine yıktılar. Bütün bu yaşananlar iktidar bloğunun gerilemesine yol açtı. Yapılan kamuoyu araştırmaları hem İzmir’de hem de ülke genelinde AKP-MHP ittifakının oylarının düştüğünü ortaya koyuyor. İzmir’de pandemi sürecinde yerel yönetimin salgını önlemeye yönelik yaptığı çalışmaların yasaklanması ve yardımlara el konulması, depremde yerel yönetimlerin çalışmalarının yok sayılmaya çalışılması, iktidarın çalışmalarının ise şov haline getirilmesi, AKP-MHP bloğuna yönelik tepkileri artırdığı söylenebilir.

Bütün bu gelişmeler muhalefet bloğunda CHP ve İyi Parti’nin erken seçimi daha açık ve çokça dillendirmesine yol açtı. Yine de AKP-MHP bloğunun kaybetme olasılığı olan bir erken seçime olur vermesi çok da mümkün görünmüyor. Elbette burada asıl olan kimlerle ve nasıl bir Türkiye kuracağımızdır. AKP’den kopmuş siyasi figürlerle, sağ muhafazakâr- milliyetçi söylemlerle ve ittifaklarla, sadece önceki parlamenter sisteme dönüş programlarıyla özgür ve aydınlık Türkiye’nin kurulamayacağı açıktır. Bu anlayışın yaratacağı düzen ancak Erdoğansız ve AKP’siz bir AKP düzeni olacaktır. Gerçek toplumsal muhalefet, Somalı, Ermenekli madencilerle, sendikalarına sahip çıkan metal işçileriyle, kamu çalışanlarıyla, topraksızlaştırılan köylüler ve tüm emekçi kesimlerle, varız diyen kadınlarla, geleceksizleştirilmiş gençlerle, tarikat ve cemaat karanlığından çekip alacağımız çocuklarla kurulacaktır. Özgür ve aydınlık Türkiye ancak bu toplumsal muhalefetin örgütlü gücüyle kurulabilir."

CUMHUR İTTİFAKI 5 PUAN DÜŞTÜ

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar da, “Salgın süreci pik yaptığı bir dönemde erken seçim beklemiyorum. Bir kere fiziki olarak mümkün değil. Pandemiden bu önümüzdeki yaz gibi eğer kurtulursak seçimin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. O yüzden şimdi erken seçim demek doğru olmaz. İlerleyen günlerde daha netlik kazanır. Bu süreçte iktidarın oyları düşüp- düşmediğini büyük anket firmalarının yaptığı anketlerde görebiliyoruz. Anketler bunu söylüyor. İzmir özelinde baktığımızda ise 2018 yılında Cumhur İttifakı’nın aldığı oy belli. Genele göre oranladığınızda ise düştüğünü söylemek gerekiyor. Yaklaşık bir 5 puan aşağıya düştüğü görülüyor. Biz İyi Parti olarak İzmir’de ittifakımız CHP ile bu süreci en iyi şekilde götürmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

TAM ANLAMIYLA KRAL ÇIPLAK

HDP İzmir İl Eş Başkanı Kadir Baydur ise, AKP-MHP bloğunun İzmir’de, Türkiye ortalamasından çok daha fazla bir oy kaybı yaşayacağını belirtti. Baydur, “İzmir çok farklı etnik ve inanç gruplarındaki insanların bir arada yaşadığı bir şehir. Özgürlüğü daha çok benimseyen, daha çok bir arada yaşama zemini olan bir kentimiz. Haliyle baskılara boyun eğmeyen ve antidemokratik uygulamalara karşı ses çıkaran bir şehir. Son süreçte ülkedeki demokratik değerlere olan saldırılar, ekonomik çöküş ve son olarak üzerine pandemi sürecinin de iyi yönetilmemesiyle beraber AKP-MHP bloğunun Türkiye genelinde de, İzmir genelinde de oylarının geri gittiği görülüyor. Anketlerde de böyle çıkıyor gerçekten de durum böyle. Mevcut hükümetin sergilediği politikalardan bu ülkede demokrasiyi savunanlar memnun değil, emekçiler memnun değil, kadınlar memnun değil, Kürtler memnun değil. Sadece bir grup rant peşinde olan insan bu yaşananlardan memnun. Toplumda bir kabul görmüyorlar. Artık tam anlamıyla kral çıplak diyebiliriz” dedi.

DUVARA TOSLAMAYA AZ KALDI

Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran da Cumhur İttifakı’nın oylarındaki düşüşü gizlemek için gündem değiştirmeye çalıştığını ifade etti. Erduran, “Yaşanılan sürece baktığımız zaman anketlerinde sonucunda toplumun rahatsızlığı, milletin artık yaşayamaz hale gelmiş olması Cumhur İttifakı’nın oylarının da bir göstergesi. Vaka sayılarını ağır hasta sayısı olarak değiştirdiler ve insanları algı değişikliği ile kandırmak istediler. Belediyelerden ve tabip odalarından gelen rakamlar hükümeti desteklemedi. İnsanları kandırdıkları ortaya çıkınca Sağlık Bakanlığı gerçek verileri açıklamak zorunda kaldı. Sırf bu durum bile hükümetin artık hiçbir işin altından kalkamadığını net bir şekilde gösteriyor. İnsanlara sadece kuru laf söylemek yeterli değil, halk buna artık inanmıyor. Sadece İzmir genelinde değil Türkiye genelinde Cumhur İttifakı’nın ciddi bir düşüşü var. Beraber çalıştığımız arkadaşlarımızda durumun ciddi olduğunu, duvara toslamaya az kaldığını söylüyor. Aslında herkes farkında ancak farkında değil mi gibi davrananlar AKP ve MHP kanadından fayda sağlayanlar. İzmir’de Cumhur İttifakı’nda milletvekili düşüşü olması çok normal eğer halkın beklentileri karşılanmazsa, Covid-19 gibi ciddi bir hastalıkta bile yalan bilgi verirseniz bu düşüş devam eder” diye konuştu.