Cumhur İttifakı'na dâhil olmayacaklarını açıklayan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 6284 sayılı kanuna ilişkin taleplerine AKP tarafından itiraz edilmediğini belirterek “Amblem ve 6284'de sorun olmadı. Ancak onlar biz böyle mutabakata imza atmayı doğru bulmuyoruz dediler" dedi. Erbakan, Cumhur İttifakı'nın kendilerine "Biz MHP ve BBP ile beraberiz onlarla imzalamadık, dolayısıyla sizinle imzalamamız bizim açımızdan uygun olmaz" dediğini aktardı.

Cumhur İttifakı'na katılmayı reddeden Fatih Erbakan: 6284’te sorun olmadı
Fotoğraf: AA

AKP ve MHP’nin Cumhur İttifakı’na dahil olma davetini reddeden Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, HaberTürk’te Serap Belet ve Kürşad Oğuz’un sorularını yanıtladı.

Erbakan, 6284 sayılı kanunun kaldırılması talebine Cumhur İttifakı tarafından itiraz edilmediğini belirterek, “Taleplere başta olumlu yaklaşıldı. Aile maddesinin ıslah edilmesi, revize edilmesi, bunların ayıklanması, aile korunsun ama anne ve babaya zarar vermemesi. Aile bütünlüğünü bozulacak hükümlerin düzeltilmesi diye metne döndü. Bizimkisi hemen hemen 30 maddeydi” dedi.

"6284'ün hiç olmadığı zaman çok daha az kadın öldürülüyormuş" sözleri ile 6284'ü hedef alan Erbakan, "Matematik ortada. 6284'ün devreye girmesinin hemen ardından boşanmalar artmış. 6284'ün devreye girdiği zaman 190 bin boşanma var. 2020'ye geldiğimizde 246 bin boşanmaya çıkmış. Nüfus artıyor diyor da bu yüzde 30'luk bir artış. Nüfus yüzde 8 artmış. Evlilik sayıları çok ciddi şekilde azalıyor. Yıllık evlilik sayıları 6284 devreye girdikten sonra azalıyor. 2 milyon baba da bu kanun yüzünden evden uzaklaştırılıyor. Bir kısmı arabasında kalırken gece donarak öldü. Bir kısmı cinnet geçirdi geldi çocuklarını eşini öldürdü. Belki öldürmeyecekti. Milyonlarca çocuk babasız kaldı. Bizim hukuki gerekçemizde şu: Bir defa iddia sahibi iddiasını kanıtlamakla mükelleftir. Bizim burada söylediğimiz Türk Ceza Kanunu'nda bunlar var. Kadıncağız gözü morarmış, kolu kırılmış gidiyor polise. Böyle bir noktada tabi ki uzaklaştırma verilecek. Hatta tabi hapse de atılacak. Ama delil olmadan ispat olmadan sadece beyanla uzaklaştırmanın uygun olmadığı hukukun temel kaidesine karşı olduğu" ifadelerine yer verdi.

"23 İLDE SİZİN ARKADAŞLAR LİSTEMİZDE YER ALSIN DENDİ"

Partisinin karar alma sürecinde yaşananları anlatan Erbakan, "Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık diye bir şey olmadı. Prensiplerimiz olmadan bize 100 milletvekili de verseler orada olmayacağımızı ifade ettik. İlk toplantıda AK Parti heyeti, 'Ambleminizle girmenize saygı duyuyoruz; ancak bizim 23 ilde ucu ucuna milletvekili kaybetmişiz. 4 çıkaracak iken 3 çıkarmışız. Şimdi bu 23 ilde siz de logo ile girdiğinizde sizin de çıkarmanız zor. Öyleyse bu 23 ilde Yeniden Refah Partisi olarak siz girmeyin, dedi AK Parti olarak dendi bu. 23 ilde bizim girmememizde ne olacak? Bizim müzakerecilerimiz konuyu sürekli prensiplere ve logoyu getirdiler. Bunlar olduktan sonra anlaşılabilir dendi" diye konuştu.

"OLUMLU YAKLAŞTILAR AMA GERİ ADIM ATMAK İSTEMEDİLER"

Cumhur İttifakı ile 1 ay müzakere yürüttüklerini belirten Erbakan, “İlk başta herhangi bir sıkıntı olmadığı ifade edilmişti. Pazartesi en son yapılan telefon görüşmesinde bunların imzalamanın uygun olmayacağı belirtildi. Prensiplerde uzlaşma, mutabakat var diyebilecektik. Bunların imzalanması uygun değil dendi. En son gelinen nokta prensip olarak böyle bir mutabakatın olması mümkün değil denince. Onlar olumlu yaklaştılar ama bu noktada geri adım atmak istemediler” dedi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi aktaran Erbakan, “Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmemiz oldu. Kendisi bu konuların başında sağ olsun davet ettiler bizi. Bir birliktelik yapılmasının doğru olacağını söylediler. Binali Bey gelmeden 1 ay önceydi bu davet. Biz de birlikte olunmasının faydalı olunacağını düşünüyoruz; ancak görüşülmesi gereken hususlar var dedik. Sayın Cumhurbaşkanı 'Bu hususları bizim ve sizin arkadaşlarınız görüşürler' dedi. Belli bir noktaya gelip, olgunlaşması üzerine resmi davetin uygun olacağını düşündük. Binali Bey resmi davet için geldi. Sonrasında maddelerin azaltılması, özetlenmesi hatta bazı arkadaşlarımız tepki gösterdiler. Bu metin kuşa dönmüş dediler” ifadelerini kullandı.

“İMZALANSA DA HUKUKİ BİR KARŞILIĞI YOKTU”

AKP ile temel anlaşmazlık noktasının maddelerle ilgili değil ‘prensipler’ olduğunu kaydeden Erbakan, “Biz MHP ve BBP ile beraberiz onlarla imzalamadık, dolayısıyla sizinle imzalamamız bizim açımızdan uygun olmaz' dendi. Bizim bu maddelerimiz bir miktar kırpıldı, bazı cümleler yuvarlatıldı, bazı kelimeler çıkartıldı, bir metin haline getirildi. Biz ona da 'tamam' dedik. Bizim maksadımız 30'un 30'u olmaz da 20'si yapılır, o da bir fayda. Fakat dediğim gibi 3 madde de olsa 'böyle bir protokolün olması uygun değil' dendi. Telefonla Binali Bey'le görüştük tekrar. Bu imzalansa da hukuki bir karşılığı yoktu. Ancak teşkilatlarımızın ve kamuoyumuza deklare etmemiz, elimizde gerekçe ve belge olması gerekir diye bunu istedik. O süreçte 'bu tartışılmadı' gibisinden açıklamalar oldu” dedi.

“TEKRAR DEĞERLENDİREBİLİRİZ”

AKP’nin mutabakat metnine imza atmaması nedeniyle ittifakta yer almadıklarını ifade eden Erbakan, "Derlerse ki, bu maddelerde mutabıkız, bunların uygulanması için gayret göstereceğiz, imzalıyoruz derlerse tekrar kurullarımızla değerlendirilip cevap verebiliriz" şeklinde konuştu.

"OYUMUZ YÜZDE 8,5 CİVARINDA, BARAJ SORUNUMUZ YOK"

Erbakan, partisinin oy oranına ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

"Bizim yaptırdığımız anketler en son aralık ayında yapmıştık. Aralık ayındaki ankette, kararsızlar dağıtıldıktan sonra yüzde 8 buçuk civarındaydı. Daha önce yaptırdıklarımızda 9 çıkan oldu, 10 çıkan oldu. Biz baraj problemimizijn olacağını düşünmüyoruz. Hem bu imza sürecindeki ilk günkü performansımızda da üye sayımızdan da, yapmış olduğumuz büyük kongrelerden ve bizim kendi anketerimizde bir baraj problemimizin olmadığı gözüküyor. Onların anketleri ısrarla bizi 2-3 puan bizi göstermeleri devam ediyor. Onların anketlerine bile baksanız bu bıçak sırtı durumda Yeniden Refah Partisi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimindeki konumu son derece önemli. Belirleyici bir etki yaratır. Biz onun çok daha üzerinde olduğuna inanıyoruz."

İKİNCİ TUR YORUMU

Erbakan, seçimin ikinci tura kalması durumunda "Sayın Muharrem İnce gibi gereğini yaparız. O gün geldiğinde tekrardan değerlendirip açıklama yapılır. Belki de Muharrem Bey ikinci tura kalmadan da gereğini yapacak gibi sanki" değerlendirmesinde bulundu.