Cumhur İttifakı'nda oyunlar bitmez

Demokrasi hamlesi diye anonsu yapılan seçim yasasından yeni barajlar çıktı. Düzenleme seçim barajını yüzde 7’ye indirse de il barajı koyarak bir anlamda ittifaklarda küçük partilerin varlığını anlamsız hale getirdi.

Cumhur İttifakı hiç kuşku yok ki bu hamleyi boşuna yapmadı. Halk desteği azaldıkça seçimi kazanma telaşı artıyor. Cumhur ittifakı neden böyle bir değişiklik yaptı, yakından bakalım…


1 MHP’nin elini rahatlattı

Milliyetçi Hareket Partisi’nin AKP ile ilgili kuşkuları karşısında “istediğin zaman ayrılabilirsin” diyerek ona açık çek vermiş oldu. Bir anlamda ittifak içinde güven tazelendi. Baraj MHP’nin istediği anda seçime tek başına girebileceği noktaya çekildi.

2 HDP’nin muhalefetle bağını kopardı

Kürt hareketi, 7 Haziran seçimlerine kadar genellikle bağımsız hareket etti. Sandık dışı politik çıkışlarda ise AKP siyasetine daha yakın bir görüntü verdi. 7 Haziran seçimleri ile birlikte durum değişti. HDP net biçimde AKP’nin karşısında yer aldı. Doğal olarak üzerindeki baskı da arttı. Buna rağmen HDP her seçimde tüm engellemelere karşın yüzde 10 barajını aştı. Bu başarıda dışarıdan “emanet” olarak verilen oylar kritik önemde oldu. Seçim barajı bir anlamda HDP ile AKP karşıtı muhalefeti görünmez bir bağla birbirine bağladı. Cumhur İttifakı bu hamleyle desteğe ihtiyacı kalmayacak olan Kürt siyasetini 7 Haziran öncesi gibi tarafsız bir noktaya çekmeyi hedefledi. Tabii ki Öcalan dahil farklı atraksiyonları da hesap ederek.

3 CHP’ye oy verme mecburiyeti

Cumhur İttifakı muhafazakâr sağ partilerin CHP ile birlikte yer almasından oldukça rahatsız. Mevcut durum, Saadet, Gelecek ve Deva gibi partilere ittifak içinde olsalar da kendi adlarıyla milletvekili çıkarma şansı veriyordu. Son düzenleme bu durumu tamamen ortadan kaldırıyor. Küçük partilerin ittifakın ana partilerinin içine girmesini zorunlu kılıyor. Cumhur İttifakı, CHP ya da İyi Parti’ye zorunlu katılımın Deva, Gelecek ve Saadet Partisi seçmeninde kırılma yaratacağını düşünüyor. Üstelik bu düzenleme sadece küçük partilere değil ittifakın büyük partilerine de zarar verebilir. Milletvekili seçimlerinde ittifakın değil partilerin aldığı oy belirleyici olacağı için büyük partilerin tercihi oyların mümkün mertebe kendi bünyelerinde toplanması.

4 Cumhurbaşkanlığı seçimine etkisi

Erdoğan’ın en büyük beklentisi hiç kuşku yok ki bu düzenlemenin Millet İttifakı’nda daha doğrusu 6 partinin birliğinde gedik açması. Eğer böyle bir gedik açılırsa sadece parlamento seçimlerinde değil cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de işine yarayacak. Kafası karışık bir Millet İttifakı tek aday çıkarmakta bile zorlanabilir. Bu yasa hızla Meclis’ten geçecek. Böylece eğer Cumhur İttifakı büyük bir komplo peşinde değilse seçimlerin 2023 yılında yapılacağı da kesinleşmiş olacak. Cumhur İttifakı’nın bu hamlesine rağmen ipler hâlâ muhalefetin elinde. Ama artık “Her koşulda kazanırız” rahatlığından çıkması lazım. Dirençli bir mücadeleye titiz bir çalışmanın eşlik etmesi halinde her türlü sorun aşılabilir. Sanırım içinde bulunduğumuz hafta 6 partinin liderleri ve yetkilileri bu meseleyle ilgili mesai yapacak. Bir kez daha gördük ki Erdoğan ve Bahçeli son ana kadar her türlü manevrayı yapacak.

NOT

Seçim yasasındaki değişiklik bir başka ittifakı da etkileyecek. İçinde bazı sol partilerin de bulunduğu HDP ile oluşturulan birliğin de tartışması gereken sonuçlar ortaya çıktı. Sol partiler tıpkı Millet İttifakı’nda yer alan daha düşük oy alan partiler gibi ya HDP listelerinden milletvekili adayı olacak ve o partinin programına oy isteyecek ya da milletvekili çıkarma ihtimali bulunmasa da kendi programlarıyla yola çıkacak. Sonucu merakla beklenen bir başka başlık da bu olacak.