Ankara Dikmen Vadisi’ndeki altı hektarlık ağaçlandırma alanı Cumhurbaşkanlığı kararıyla “yüksek yoğunlukta gelişme konut alanına”dönüştürüldü. Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi planın iptali için dava açtı

Cumhurbaşkanı karar verdi: Ağaçlandırma alanı konut alanına dönüştürüldü

BirGün/Ankara

Ankara Dikmen Vadisi’ndeki altı hektarlık ağaçlandırma alanı Cumhurbaşkanlığı kararıyla inşaata açılıyor. Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şubesi, Ankara’nın üst ölçek planlarında “ağaçlandırılacak alan” olarak tanımlanan yaklaşık altı hektarlık alanın 12 kasım 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararıyla “yüksek yoğunlukta gelişme konut alanı”na dönüştürüldüğünü bildirdi.

ŞPO’dan yapılan açıklamada “Sinpaş Altınoran, Güneypark Ankara, Marina Ankara gibi Eymir-Mogan-İmrahor sulak alanlar ve vadiler sisteminin yamaçlarında yükselen diğer talan projelerine komşu olan parsel üzerinde yüksek yoğunlukta konut yapılabilmesi için plan değişiklikleri yapılmıştır” denildi.

PLANIN İPTALİ İÇİN DAVA AÇILDI

Yapılan açıklamada “Ayrıcalıklı kesimleri zenginleştirmek için usulsüz ve kamu yararına aykırı biçimde onaylanan planın iptali için yargı yoluna başvurduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz” denilerek şu ifadelere yer verildi:

“Plan değişikliği ile bugün kişi başına düşen AVM alanı, ofis alanı ve konut sayısı oranı bakımından Türkiye'de birinci sırada yer alan; kentsel alanlarının yayılması nüfus artış hızından 1,5 kat daha hızlı ilerleyen; tarım, mera, ormanlık alanları, vadi tabanları ve yamaçları şehirleşen Ankara'nın doğal alanlarının bir kısmında daha yeni bir israf ve talan projesi yükselecektir.

Bugün AKP iktidarı, yapılı çevre üretim süreçleri içinde açığa çıkan imar rantlarından beslenen sermaye hareketlerine dayanarak ayakta durmaya çalışmaktadır. Bu doğrultuda AKP iktidarının uzantısı olan merkezi kurumların özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Özelleştirme İdaresi'nin yaptığı planlarla tüm insanlık için değer taşıyan doğal ve kültürel varlıklar yoğun bir biçimde yapılaşmaya açılma ve özel sermayeye aktarılma tehditi altındadır. Ülkedeki kamu arazileri yerel yönetimlerin ve toplumun elinden alınıp, ayrıcalıklı imar ve yapılaşma hakları ile donatılarak merkezi yönetimin isteği ve kararları doğrultusunda herhangi bir toplumsal ihtiyaç dahilinde olmaksızın yapılaşmaya açılarak özel sermayeye aktarılmaktadır.”