DİLAN ESEN Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı himayesinde gerçekleşen Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi’nin (GETAT) ilki dün başladı. ‘Geleneksel tıp’ adı altında bilimdışı yöntemlerle homeopati, hacamat ve sülük uygulamaları teşvik ediliyor. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Osman Öztürk kongreyi ve bu tür uygulamaların Sağlık Bakanlığı tarafından propagandasının yapılmasını BirGün’e değerlendirdi. Tıbbın alternatifi olmayacağını vurgulayan Öztürk, “Geleneksel […]

Cumhurbaşkanlığı himayesindeki ‘geleneksel tıp’ kongresinde hacamat ve sülük propagandası

DİLAN ESEN

Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı himayesinde gerçekleşen Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi’nin (GETAT) ilki dün başladı. ‘Geleneksel tıp’ adı altında bilimdışı yöntemlerle homeopati, hacamat ve sülük uygulamaları teşvik ediliyor.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Osman Öztürk kongreyi ve bu tür uygulamaların Sağlık Bakanlığı tarafından propagandasının yapılmasını BirGün’e değerlendirdi.

Tıbbın alternatifi olmayacağını vurgulayan Öztürk, “Geleneksel tamamlayıcı sağlık uygulaması diyoruz çünkü tıp bir tanedir. Bazıları bilim dışı olan uygulamalar var hatta sakıncalı olan uygulamalar var. Ne yazık ki Sağlık Bakanlığı daha çok bu sakıncalı uygulamalar üzerinden ilerliyor” dedi.

“HACAMAT VE SÜLÜK HER ŞEYE İYİ GELİYOR DİYE BİR ŞEY YOK”

Bu kapsamdaki bazı yöntemlerin tıpta da uygulandığını ifade eden Öztürk, “Sağlık Bakanlığı’nın dediği gibi her şeye hacamat ve sülük iyi geliyor diye bir şey yok. Mesela homeopati de tamamen bilimdışı ve anlamsız bir uygulama. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı’nın yaptığını doğru bulmuyoruz.  Biliyoruz ki bu konu iktidarın siyasal ideolojisiyle belli ölçüde uyuşuyor. Dinci ve gericilikle de besleniyor” diye konuştu.

Öztürk, “Hacamatın hiçbir bilimselliği olmadığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuyu tamamen bilimdışı bir şekilde ele aldığını görüyoruz. Eleştiriye maruz kalınca alternatif lafını çıkardılar, artık onlar da geleneksel ve tamamlayıcı tıp olarak tanımlıyorlar” ifadelerini kullandı.

Bu uygulamaların bilimsel olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Öztürk, “‘Ben şeker hastalığını falanca otla tedavi ediyorum’ gibi ifadeler tamamen şarlatanlıktır ve hastalara zarar verir. Geleneksel tamamlayıcı sağlık uygulamaları, Sağlık Bakanlığı da bilimsel sempozyumlar da tarif edebilir ama burada daha çok bilim dışı olan uygulamaları meşrulaştırmak ve onun propagandasını yapılıyor” dedi.