Cumhuriyet 100. yılına ilerliyor, ekonomi reji idaresine dönüyor: Tütünü peşkeş çektiler
Osmanlı borçlara karşı tütün üzerindeki haklarını Fransız Reji İdaresi’ne vermişti. Cumhuriyet ile beraber bu düzene son verildi. Aradan yıllar geçti, bugün içki ve sigara piyasasının tümü ABD’li şirketlerin eline geçti. Bu sürece giden taşları döşemeye 12 Eylül rejimi ve Özal başladı, AKP ise süreci tamamladı.
OZAN GÜNDOĞDU
Cumhuriyetin kurulmasıyla beraber yapılan ilk işlerden birisi Fransızlara ait reji idaresinin kaldırılarak tütün üretiminin millileştirilmesi oldu. Önce 1923’te Reji İdaresi’nin tüm malvarlığı ve yetkileri devletin eline geçti. 1925’te ise tütün ve tütünle ilgili hizmetlerin devlet tarafından yürütülmesi kararlaştırıldı. Türkiye’nin o yıllarda tek sorunu tütün değildi; zira tütünün yanı sıra alkollü içecekler, barut ve patlayıcı maddeler, tuz, kahve gibi ürünlerle ilgili hizmetlerin de çoğu yabancı şirketler eliyle yürütülüyordu. Bu nedenle tüm bu ürünlerin üretimi ve dağıtımı için bir kamu tekeli gerekli olmuştu. Tütün, alkollü içkiler, tuz, barut ve patlayıcı maddelerle ilgili inhisar (tekel) hizmetlerini yürütme görevi 1932 yılında kurulan İnhisarlar Umum Müdürlüğü’ne verildi. Kurumun adı 1941 yılında TEKEL Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi. Daha sonra çeşitli tarihlerde tütün ve alkollü içecekler dışında kalan ürünler müdürlüğün yetki kapsamının dışına çıkarıldı. Böylece yurttaşlar için içki ve sigara deyince akla TEKEL gelmeye başlamıştı. Ancak faaliyet gösterdiği yıllar boyunca TEKEL, Türkiye’nin çeşitli illerine onlarca fabrika kurdu, istihdamı artırdı.
24 Ocak 1980 kararları, tüm Türkiye gibi TEKEL’in de kaderini değiştirdi. Kararları uygulayan 12 Eylül rejimi ve ardından ANAP iktidarı boyunca genel ekonomik gidişat plansız serbestleşme oldu. Bunun için TEKEL gibi kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) yerli veya yabancı sermayeye satılması hedeflendi. Ancak cumhuriyet rejiminin yarattığı en değerli kurumların satılması kolay olmayacaktı. TEKEL’in de satılma aşamasına gelmesi için kurumun Türkiye ekonomisi için öneminin azalması gerekti. Bu kapsamda 1984 yılında TEKEL, yabancı sigara ithalatına başladı. Artık yurttaşlar Marlboro, Parliament gibi ABD menşeili markalara aşina olmaya başlamıştı. Bu markalar daha önce yurda kaçak yollarla geliyordu.
1986 yılına gelindiğinde özel sektöre TEKEL ile ortaklık şartıyla sigara üretim izni verildi. 1991 yılında ise TEKEL ile ortaklık şartı da kaldırıldı ve yabancı sermayeye de sigara üretim izni verildi. Böylece TEKEL’in adı tekel kalmıştı, ama sigara piyasası yabancı ve yerli sermayedarlara açılmaya başlamıştı.
2001 yılında TEKEL özelleştirme kapsamına alındı. Ertesi yıl ise TEKEL Genel Müdürlüğü anonim şirkete dönüştürüldü. Satış işlemleri için yaklaşık 20 yıllık zemin artık hazırdı.
Önce 2004 yılında kurumun alkollü içkiler bölümü Nurol, Limak, Özaltın, Tütsab konsorsiyumuna sadece 292 milyon ABD Doları’na satıldı. Bu fiyata alınan TEKEL’in yüzde 90’lık hissesi sadece 2 yıl sonra ABD’li Texas Pasific firmasına tam 810 milyon dolar bedelle satıldı.
TEKEL’in sigara bölümü ise yabancı sermayenin iştahını kabartmıştı. Kurumun 2001 yılında özelleştirme kapsamına alınmasının ardından 2002 yılında ABD’li sigara devi British American Tobacco (BAT) Türkiye’de şirket kurdu. 2008 yılında ise TEKEL sigara fabrikalarını satın aldı. Böylece 2008 yılı itibariyle hem alkollü içki bölümü hem de sigara bölümü tamamen ABD’li sermayedarların eline geçti.
Bu yıllar itibariyle tütünde ihracatçı bir ülke olan Türkiye giderek ithalatçı konuma düştü. 2008 yılı sonrasında tütün ithalatı ve ihracatı tablodaki gibi...
TÜTÜNDE İTHALATÇI TÜRKİYE
Tütün ticaretinde ithalat ve ihracat tutarları
2008:
TÜTÜN İTHALATI: 83,6 bin ton
TÜTÜN İHRACATI: 152 bin ton
2017:
TÜTÜN İTHALATI: 99,7 bin ton
TÜTÜN İHRACATI: 51,3 bin ton*
Kaynak: Ziraat Mühendisleri Odası
İç piyasaya arz edilen sigaralarda ithal ve yerli tütün miktarları
2008:
İTHAL TÜTÜN: 80,4 bin ton
YERLİ TÜTÜN: 27,8 bin ton
2017:
İTHAL TÜTÜN: 96,2 bin ton
YERLİ TÜTÜN: 13,7 bin ton
Kaynak: Ziraat Mühendisleri Odası