"Yaşanan 20 yıllık yıkım, siyasal İslam’ın çare olmadığını gösterdi. Şu anda tek çare özgür bir demokrasi. Hatta Batı’ya rağmen bir demokrasi kurmalıyız, çünkü Batı, Türkiye’deki demokratik güçleri desteklemiyor."

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı

AHMET ÜMİT

Gerek İttihat ve Terakki olsun, gerek Mustafa Kemal Atatürk olsun aslında örnek alınan yer Fransız Devrimi’ydi. Fransız Devrimi sonucunda bir cumhuriyet kuruldu. Burjuva demokratik bir cumhuriyetti. Bizde yıkılmış bir imparatorluk vardı. Bitmişti, artık yaşayamıyordu, çürümüştü.

Bu çürümüş yapının, monarşinin yerine Cumhuriyet’i kurduk. Bu cumhuriyetin demokrasiyle taçlanması gerekiyordu, ancak bunu başaramadık. Birkaç nedenden dolayı başaramadık. Yine otoriter eğilimler ağır bastı.

Hiçbir zaman sola yaşama şansı verilmedi. Özellikle 1970’lerden sonra sol bu ülkede şeytanileştirildi. Sola yaşama şansı verilmediği için, Marksist devrimi ve sosyal demokrasiyi de bunun içine katıyorum, bugünkü noktaya gelindi. Radikal İslam’ın güçlendirildiği Yeşil Kuşak stratejisi, ABD emperyalizminin bir stratejisiydi. Bunun sonucunda bugünleri yaşıyoruz. Ne yazık ki bu strateji Türkiye’deki devlet sahip çıktı ve benimsedi. Son 40-50 yıldır yaşadığımız sorunun altında bu var. Bu yıkımdır. Eğer bu ülke demokrasiye, özgürlüğe kavuşmazsa gelişmesi mümkün değildir.

Demokrasinin ekonomiyle doğrudan bağlantısı var. Demokrasi yoksa ileride halk ekmek de bulamaz. O nedenle artık gelinen sistemde demokrasi istemek bir lüks değil. “Bunlar beni ilgilendirmiyor, özgürlük beni ilgilendirmiyor” demek saçma sapan bir laf olarak kalıyor. Çünkü demokrasi herkesin ekmeği ile ilgilidir. O nedenle ülkemizin gelişmesi, halkımızın mutluluğu için demokrasi ekmek istemekten ayrılamaz. Mecburuz demokrasi kurmaya.

Her olumsuz olayın olumlu tarafları vardır. 20 yıllık siyasal İslam sürecinde yaşanan yıkım, siyasal İslam’ın çare olmadığını gösterdi. Şu anda tek çare çok daha özgür yeni bir demokrasi. Hatta Batı’ya rağmen bir demokrasi kurmalıyız, çünkü Batı, Türkiye’deki demokratik güçleri desteklemiyor.

Batı’nın solcularını, yeşillerini, demokrat kesimlerini kastetmiyorum. Batı’nın yöneticileri, Türkiye’deki rejimi destekliyor, çünkü Türkiye’deki rejim göçmenleri durduruyor, çünkü bu rejime iş yaptırabiliyorlar. O yüzden Türkiye’nin laik, demokratik olmasını istemiyorlar. Kendi işlerini görecek bir rejim istiyorlar. Burada bir göçmen barikatı kuran rejim istiyorlar. O yüzden sadece Türkiye’deki rejime değil, Batı’ya rağmen demokrasiyi kazanacağız.