Gazetemizin yazarlarından Cüneyt Cebenoyan’ın ölümünün ardından 3 yıl geçti. O’nu özleyenler için yeni projeler var. Bir sürpriz de Erguvani İstimbot’un bütün bölümlerinin yakında kitap halinde yayımlanacak olması.

Cüneyt’e hasret tam üç koca yıl
Fotoğraflar: BirGün

Ayşegül CEBENOYAN

Üç koca yıl geçmiş Cüneyt’i kaybedeli. Cüneyt’e ithaf edilen film, kitap ve radyo programlarıyla, hakkında yazılmış onlarca yazıyla, adına yapılan çok sayıda film gösterimiyle, yine adına verilen ödüllerle, dostlarla, dayanışmayla dolu; Cüneyt’in esprilerine, kahkahasına, huysuzluklarına, yorumlarına, yazılarına kısaca Cüneyt’e hasret üç koca yıl. Yokluğuna alışmak mümkün değil; ardından yazmaksa çok zor.

Cüneyt’le hapishaneden çıktığı ilk günlerde, Boğaziçi Üniversitesi’nde YÖK sonrası kapatılan Ekonomi Kulübü’nü yeniden kurmaya çalışan bir okuma grubu içinde tanıştık. Hapishane öncesi Sinema Kulübü’nde çok aktifmiş. Ben o zamanları bilmiyorum; üniversitede değildim. İlk dikkatimi çeken, olağanüstü sorularıydı. Her türlü laf kalabalığını ayıklar, konunun özünü yakalar, en temel ve en basit soruları tatmin edici bir cevap alana kadar ısrarla sorardı. Bu sorularını hayatı boyunca sürdürdü. Gerek siyaset yazılarında gerekse film eleştirilerinde ve radyo programlarında hep o sorgulayıcı ve her türlü süsten, gösterişten temizlenmiş yalınlık, netlik vardı. Lafı dolandırmaz, doğrudan söylerdi. Muhtemelen bu kadar çok insana dokunabilmesinin, bu kadar çok insanın sevgisini kazanmasının ve bu kadar çok tepki toplamasının nedenlerinden biri buydu. Dönemin ruhunu, yaygın olarak kabul edilen görüşleri hiç umursamadı. Film eleştirileri de yazıları da genellikle akıntıya karşıydı. Herkesin göklere çıkardığı bir filmi yerin dibine batırmaktan ya da kimsenin beğenmediği bir filmi övmekten çekinmezdi; tıpkı her türlü teröre karşı durmaktan çekinmediği gibi.

İnsan ilişkilerinde de son derece yalındı. Hayatımda tanıdığım en sahici insanlardan biriydi. Hiçbir zaman -mış gibi yapmayı, doğruluğuna inanmadığı bir şeyi söylemeyi, geçiştirmeyi öğrenemedi. Tam da bu yüzden çok yaralandı, çok hırpalandı ve çok sevildi. Yaşadıkları ve anlaşılmadığı düşüncesi onu gittikçe daha alıngan ve öfkeli yapmış; huysuzluğuyla anılmaya başlamıştı. Bazen kızımız Elif dışında herkese ve her şeye öfkeli olduğunu düşünürdüm ama bütün o öfkesi insan sevgisini ve sevecenliğini yok edememişti. Çok öfkeli olduğu bir dönem, Facebook’taki profiline kendisini tanımlamak için ‘mizantropist hümanist’ yazmıştı. Komik ve eğlenceliydi, çok güler; çok güzel gülerdi.

cuneyt-e-hasret-tam-uc-koca-yil-1047419-1.

İYİ Kİ YAŞADI

Çok meraklı, her türlü yeniliğe çok açıktı. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak, yeni yiyecekler tatmak, yeni deneyimler onu hep çok heyecanlandırdı. Bu merakıyla yurtiçi ve yurtdışında sayısız festivale katıldı, filmlerde rol aldı, bir tiyatro performansında oynadı. Son bir yıldır öykü çalışmalarına başlamış, kazadan önceki hafta Marmaris’te bir öykü atölyesine katılmıştı. Kısa ama dolu dolu yaşadı. İyi ki yaşadı. Yapacağı, yapabileceği çok şey vardı. Keşke hâlâ aramızda olsaydı.

Cüneyt’i özleyenlere haberlerle bitireyim yazıyı. Lise yıllarından beri yazdığı yazılarının hemen hemen tümü cuneytcebenoyan.com sitesinde toplandı. Erguvani İstimbot’un bütün bölümleri deşifre edildi. Yakında kitap halinde yayınlanacak. Bütün Çocuklar Bizim Derneği bünyesindeki Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları, pandemi nedeniyle ara verdiği etkinliklere film gösterimleri ile başladı. Sırada yeni projeler var. Instagram (cuneytcebenoyan_cocukvesinema) ve Facebook (BÇBD Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları) hesaplarından proje ve etkinlikleri takip edebilirsiniz.

cuneyt-e-hasret-tam-uc-koca-yil-1047405-1.

SİNEMA KÜLTÜRÜNE KATKILARI

1960 yılında Ankara’da doğan Cebenoyan, 59 yıllık hayatı boyunca ülkedeki sinema kültürünün zenginleşmesi adına pek çok önemli çalışma sundu. Boğaziçi Üniversitesi İktisat bölümünden mezun olan Cebenoyan; Roll, Express, Sinerama, Sinema, Empire, Altyazı ve Milliyet Sanat gibi dergilerde sinema hakkında çok sayıda yazı yazdı. Cebonoyan, 2019 yılında geçirdiği trafik kazası sonucunda aramızdan ayrılmadan önce gazetemizdeki sinema yazılarını sürdürüyordu. Bunun yanı sıra Açık Radyo’da sinema ve müzik odaklı programlar yapan Cüneyt Cebenoyan, sinema eleştirmenliğine dair ulusal ve uluslararası pek çok kuruluşun üyesiydi ve pek çok festivalde görev aldı. Politik açıdan güçlü bir duruşa sahip olan Cüneyt Cebenoyan, Boğaziçi Üniversitesi’deki bir 1 Mayıs yargılaması üzerinden uzun bir süre cezaevinde kalmıştı. Kısa süreli bir aktif siyaset yolculuğu da olan Cebenoyan, 1999 yılında, o günkü ismiyle Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ismini taşıyan SOL Parti’den milletvekili adayı olmuştu.

cuneyt-e-hasret-tam-uc-koca-yil-1047420-1.

SİNEMA İLİŞKİSİ ÇOK YÖNLÜYDÜ

Cüneyt Cebenoyan, film eleştirmenliğinin yanı sıra yönettiği kısa filmler, oyuncu olarak yer aldığı filmler ve film festivallerindeki jüri üyelikleri ile de Türkiye’deki sinema kültürünün zenginleşmesine katkı sağlamış bir isim. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) ve Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği (FIPRESCI) üyesi olarak 20’nin üzerinde film festivalinde jüri üyeliği gerçekleştirmiş olan Cebenoyan, ülkedeki sinema dünyasına çok yönlü bir şekilde katkı sağlaması ile tanınan bir yazardı.

Cüneyt Cebenoyan’ın jüri üyesi olarak yer aldığı festivaller arasında ön plana çıkanlar:

•14. Adana Altın Koza Film Festivali, 9. Öğrenci Filmleri Yarışması, Jüri Üyesi. (2007)

•80. Akademi Ödülleri (Oscar Ödülleri) SESAM Jüri Üyesi. (2007)

•4. Bodrum Uluslararası Film Festivali, SİYAD Jüri Üyesi. (2007)

•26. İstanbul Uluslararası Film Festivali, Ulusal Altın Lale Film Yarışması, FIPRESCI Jüri Üyesi. (2007)

ÇOCUKLAR SİNEMA İLE BULUŞUYOR

Cebenoyan’ın ardında bıraktığı kültürel birikim, ailesinin ve onunla aynı değerleri taşıyan insanların emekleri ile BÇBD Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları çatısı altında yaşatılmaya ve çocukları sinemayla buluşturmaya devam ediyor.