Cuntanın merkezi Saray, silahı yargı
CHP, haftalık mitingini dün Mersin’de gerçekleştirdi. “Bu cuntanın karargâhı Beştepe’dir” diyen CHP Lideri Özgür Özel, dün sabah gerçekleşen operasyonlara da değindi. Özel, “Kanal İstanbul yoksa Erdoğan da yok” dedi.

POLİTİKA SERVİSİ
CHP, İBB'ye yönelik soruşturmalar kapsamında Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanmasının ardından planladığı haftalık mitinglerine Mersin'de devam etti. On binlerce Mersinli Yenişehir Meydanı'nı doldurdu.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer kalabalığı selamladıktan sonra konuşmaya başladı. Seçer, "Devletin dini adalettir. Devletin dini tahrip edilmişse adalet yok olmuş demektir. Varsın üstümüze gelsinler biz korkmuyoruz, korkan onlar. Halktan korkuyorlar." dedi.
Seçer’in ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise "Bu cuntanın karargâhı Beştepe'dir, silahı ele geçirdiği yargıdır, mühimmatı da yalandır, iftiradır. Karşımızda bir vesayet rejimi kurmak isteyenler var. Onlar artık iktidar değil gayrimeşru bir cunta yöntemidir" diye konuştu.
‘DÜELLO’ TEKLİFİ
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen ve 'düello' teklif eden Özel, konuşmasına şöyle devam etti: "Erdoğan, eğer savcına güveniyorsan, ben Ekrem Başkan'a güveniyorum. İddialarına güveniyorsan TRT'yi açalım. Senin savcın soruları sorsun, benim başkanım canlı yayında yargılansın. Eğer İmamoğlu'nun suçluluğuna millet ikna olursa ben siyaseti bırakıyorum, olmazsa sen bırakacak mısın?"
KANAL VURGUSU
Dün sabah İBB'ye yapılan operasyona değinen Özel, İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Kanal İstanbul projesi kapsamındaki inşaatlara hız verildiğini de hatırlattı. Özel, şunları söyledi: "40 gün önceki operasyonda adı olmayan İSKİ'nin genel müdürü, genel müdür yardımcısı ve imar daire yardımcısı şafak baskınıyla gözaltına alındı. Mesele yolsuzluk değil Kanal İstanbul'suzluk. Kanal İstanbul yoksa Erdoğan yok, onun için saldırıyor arkadaşlarımıza."
İstanbul'u depreme hazırlamakla görevli bürokrat ve belediye yöneticilerinin hapiste tutulduğunu belirten Özel, "AKOM'un baş koltuğuna İstanbullular Ekrem Başkanı oturttular. Bu arkadaşlarımızı içeri atmak, depreme karşı İstanbul'u hazırlıksız bırakmaktır. Deprem kapıdayken sen bu uzmanları topluyorsan İstanbul'a da bu millete de dost değilsin" diye konuştu.
‘DARBE YAPTIK DESENE’
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i tekrar eleştiren Özel, "Bu darbenin mali ayağı Mehmet Şimşek. 'Yurt içi gelişmeler' diyor Amerika'da. Darbe yaptık desene, bunun için 52 milyar dolar yaktık desene" ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
‘TRUMP’TAN İCAZET ALINDI’
"19 Mart darbesi ABD'nin desteğiyle yapılmıştır. Trump'tan icazet alınmıştır. 19 Mart darbesine susulması karşısılığında Kıbrıs davasından vazgeçilmiş, KKTC yalnızlaştırılmıştır. Türkiye'deki haksızlıklara ve hukuksuzluklara susulması karşılığında Trump'ın Gazzelileri tehcir planı gündeme gelmiştir. Biz hem Kıbrıs Barış Harekatı'nı yapan Bülent Ecevit'in partisi olarak, hem Yaser Arafat'ın dostu olarak hem de Filistin'e gidip savaşan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yol arkadaşları olarak Kıbrıs'ı kim satarsa satsın Kıbrıs'ın yanındayız."
Özel, "Kürt meselesinde yeni bir süreç yürütülüyor. Biz tüm sorunların çözümünün demokrasiden geçtiğinin farkındayız. Bunun için Meclis'te çalışmak dışında bir yol bilmeyiz” dedi.
***
DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK
Mitingde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun mesajı okundu. Mesajı, CHP Mersin İl Başkanı okudu. İmamoğlu'nun mesajı şu şekilde: "Akdeniz kadar engin, Toroslar kadar güçlü Mersinliler, kalbim sizle aynı heyecanda atıyor. Bu mektubu Silivri zindanından Mersin'in dört bir yanında yüreği bu memleket için çarpan herkese yazıyorum. Mersin milli iradenin kentidir, Türkiye'nin kardeşliğinin sembol şehridir. Mersin üretenin, direnenin, paylaşanın şehridir. Türkiye'nin stratejik kenti olması gereken Mersin hak ettiği yatırımı almıyor. Biz bu yola bir koltuk için değil bir düzeni değiştirmek için çıktık. Bu düzen değişmeli. Bu halk daha iyisini hak ediyor. Yolumuzu yargı darbeleriyle durdurmaya çalışıyorlar. Bizi zindanlara atabilirler ama direnişimizi de milletin teveccühünü de durduramazlar, bizi yolumuzdan alıkoyamazlar. Ben milletimize güveniyorum. Mersin'den yükselen bu ses düzeni değiştirecek. Sandık gelecek ve o sandıktan herkes için adil, özgür, müreffeh bir Türkiye çıkacak."