Cüretlerini cezasızlıktan alıyorlar: Ölüm ihalesi
Gazetecilere yönelik baskı ve tehdit sürerken Gazeteci Ağırel’in öldürülmesi için “ihale” yapıldığı öğrenildi. Yaşananlara tepki gösteren gazeteciler ve basın meslek örgütleri, “Cüretlerini cezasızlıktan alıyorlar” dedi.
Haber Merkezi
Ülkede gazetecilere yönelik baskı, sansür, cezalandırmalar ve tehditler sürüyor. Bunun son örneği ise Gazeteci Murat Ağırel’in öldürülmesi için açılan “ihale” oldu. Maskeli bir kişi tarafından yayınlanan ve aynı zamanda Ağırel’e gönderilen videoda, “botokslu başkan” olarak isimlendirilen bir kişinin Ağırel’i öldürmek için faaliyete geçtiği anlatıldı.
Söz konusu videoda konuşan maskeli kişi, “Botokslu başkan kendini çok akıllı görüyorsun. Gazeteci Murat Ağırel’in ihalesi sana geldi. Yalan mı? Kabul ettin, sonra yemedi, medyaya düşerim diye. Almadın ihaleyi. Cinayet senin branşın. Tekrar kabul ettin. Ağırel’i öldürmek için faaliyete geçtiğini biliyorum. Bir dahaki videoda hangi vekilin sana bu işi ihale ettiğini de anlatacağım" dedi.
TEPKİLER SÜRÜYOR
Söz konusu videoyu sosyal medya hesabından paylaşan Ağırel yaptığı açıklamada, evinin gözetlendiğini, çöplerinin karıştırıldığına dikkat çekti. Ağırel, “Daha önce de benzer istihbaratlar aldım ve durumu yetkililere defalarca ilettim. Ancak, her gün evimin önünde bekleyen, beni gözetleyen ve çöplerimi karıştıran kişiler, bu tehditlerin gerçekliğini gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı. Ağırel, “Her gün yeni bir ölüm tehdidiyle karşı karşıya kalıyorum. Kitaplarımın toplatılması için baskılar yapılıyor, evimin önünde sürekli nöbet tutuluyor ve peş peşe davalar açılıyor. Bugünkü tehdidin ciddiyeti ne olursa olsun, bu ülke için mücadele ederken kamuoyunu bilgilendirmek benim görevimdir” diye konuştu.
Ağırel hakkında paylaşılan videoya tepkiler sürerken birçok gazeteci, basın meslek örgütü yaşananlara tepki gösterdi. Yapılan açıklamaların bir kısmı şu şekilde:
• Gazeteci Timur Soykan: Murat Ağırel’i öldürmek için ihale açıldığını çete üyeleri ifşa ediyor. Tek veri, bu karanlık tiplerin itirafları değil, bu konuda daha önce istihbarat bilgileri alındı. Gazetecilerin göz göre göre katledildiği bir ülke burası. Cinayet ihalesini verenler ve alanlar bir an önce yakalanmalı ve adalet önüne çıkarılmalıdır. Görevini yapmayanlar olası bir saldırıda bir numaralı sorumlu olacak.
• Gazeteci Barış Pehlivan: Murat’a zarar gelirse, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı sorumludur. İsterlerse, videoyu çekenleri, infaz emrini verenleri, kullanılacak tetikçiyi yakalarlar.
• Disk Basın-İş: Bu cüretin kaynağının faillerin cezasız kalacaklarına olan inancı olduğunu biliyoruz. Gazetecileri tehdit ederek yıldırabileceğini düşünenlere bir kez daha sesleniyoruz: Gerçeği savunmaktan bir adım geri atmayacağız. Meslektaşlarımıza karşı ölüm tehditleri savuranlara ilişkin yetkilileri harekete geçmeye çağırıyoruz!
• TGC: Meslektaşlarımızın hedef gösterenleri, olaylarda adı geçenleri sorumlu tutacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız. Gazetecileri tehdit etmek suçtur. AİHM ve AYM kararlarında ifade edildiği gibi basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü demokratik toplumun temelidir. İçişleri Bakanlığı’nı ve Adalet Bakanlığı’nı yeni bir gazeteci cinayeti işlenmeden bu tehditlerle ilgili acil önlem almaya çağırıyoruz.
∗∗∗
BASKILAR DURMADI
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in hazırladığı “Basın Özgürlüğü Raporu”na göre son bir ayda sosyal medya platformu Instagram 8 gün karartılırken iktidara eleştirel yorumlar gerekçe gösterilerek kanallara ceza kesildi. Gazetecilerin yaptıkları haberler ve paylaşımları nedeniyle dava, soruşturma, tehdit ve saldırılarla susturulmaya çalışıldığına dikkat çekilen raporda, “Adliyeler kapalıyken bile gazetecinin kaderi yine sansür, yine tehdit, yine şiddet” denildi.
∗∗∗
64 MİLYON HAK İHLALİ
Gazetecilere yönelik baskılar sürerken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGS) Diyarbakır Temsilciliği “Basın Hak İhlalleri Raporu’nu yayımladı. Bir ayda 64 milyon 125 bin hak ihlali yaşandığına dikkat çekilen raporda yurttaşın haber alma hakkına yönelik ihlallerin arttığı aktarıldı. Raporda, Instagram’a ve Roblox’a getirilen erişim engeli kararı, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) internet sitesinin erişime engellenmesi “ülkenin kabile devleti” olarak yönetildiği ifade edildi.