Cüzzamla etkin mücadele şart
Prof. Türkân Saylan’ın mücadelesi ile yok denecek kadar azalan cüzzam (lepra), son 14 yılda yeniden artmaya başladı. 2010-2024 yılları arasında toplam 61 yeni vakanın çıktığını belirten Prof. Dr. Ayşe Yüksek, ‘‘Lepra yoksulluk hastalığıdır" dedi.
Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.netDeri ve sinirleri tutan bir enfeksiyon hastalığı olan cüzzam (lepra), Prof. Dr. Türkân Saylan’ın mücadelesi ile günümüzde yok denecek kadar azalmışken, yoksullaşma, iç içe yaşamın artması, hasta bireylerinin takibinin sekteye uğraması, kontrolsüz göç gibi nedenlerden yeniden görülmeye başladı.
Cüzzamla Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, son 14 yılda 61 yeni vakanın çıktığını belirterek "Hastaların ilaçla tedavisi bitse bile yaşamları boyunca yılda bir kez ailesiyle birlikte kontrolü şart. Bu kontroller yapılmadığı için yeni vakalar gözden kaçmış oluyor" dedi.
“Hansen basili” adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığı bulaşıcı bir hastalık olan cüzzam, hastanın sakat kalmasına yol açabiliyor. Tedavi edilmeyen vakalarla, yakın ve sık temas sırasında burundan, ağızdan damlacıklar yoluyla bulaşan hastalıkta belirtilerin ortaya çıkması uzun yıllar alabiliyor.
BAKANLIĞA MEKTUP
Prof. Dr. Ayşe Yüksek, BirGün’e yaptığı açıklamada Prof. Dr. Türkan Saylan’ın hayatı boyunca leprayı ortadan kaldırmak için mücadele ettiğini ve başardığını anımsatarak ‘‘1980’li yıllarda kayıtlı 4 bin lepra hastası vardı. Biz ‘Bu hastalar ne durumda, bilinmeyen yeni hastalar var mı?’ diyerek 1984’ten itibaren Türkan hoca ile birlikte bu hastaları evlerinde ziyaret ettik. Her hastanın evine yılda bir kez gidildi, çoluk çocuk tarandı ve yeni vakalara rastlandı. O zaman anladık ki kontak hasta varsa yeni vakalar çıkabiliyor. Çalışmalar 1984’ten 1995’e kadar sürdü’’ dedi. Prof. Dr. Saylan’ın 2009’da yaşamını yitirmesinin ardından lepra vakalarının arttığını belirten Prof. Yüksel ‘‘Hastalığın kuluçka süresi çok uzun. Bu bazen 5-7 yıl bazen 30 yıl olabiliyor, o nedenle bu hastaların ilaçla tedavileri bitmiş olsa bile en az yılda bir kez çevresiyle birlikte kontrol edilmesi şart’’ diye konuştu. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na bir mektup gönderdiğini, mektupta yeni vakaların görüldüğünü ve bu konuda çalışmalar yapılması gerektiğini anlatan Yüksel, özetle şunları söyledi: ‘‘Ülkemizde lepradan etkilenen 600 kişi var. Aslında sayı çok değil. Sağlık Bakanlığı, hastalığı bilen, tanı ve tedavisinde uzman hekimler ile bu hastaların yılda en az bir kez kontrolünü sağlayabilir. Bakanlığa gönderdiğim mektupta da dernek başkanı olarak hastalıktan etkilenen 600 hastayı planlayarak bir yıl içinde kontrollerini bitirebileceğimizi söyledim. Sağlık Bakanlığı artış olarak değerlendirmiyor ama bulaşıcı hastalık olduğu için dikkate alınmalı. Bir hastanın bile kontrolünün sağlanması çok önemli.’’
***
YOKSULLUK HASTALIĞI
Lepra vakalarının ilaçla tedavisi bitse bile yaşamları boyunca yılda bir kez ailesiyle birlikte kontrollerinin şart olduğunu vurgulayan Yüksel, ‘‘Bu kontroller yapılmadığı için yeni vakalar gözden kaçmış oluyor’’ dedi. ‘‘Lepra yoksulluk hastalığıdır’’ diyen Yüksek, şöyle devam etti: "Yoksuluk, iç içe yaşam düzelmedikçe hastanın diğer bireylere bulaştırma artıyor. Hastalık solunum yoluyla bulaşır. Onun için yoksulluk hastalığı. Herkesin kendi odası olsa, ayrı tabaktan yiyip içse daha zor bulaşır.’’