Google Play Store
App Store

Kürt halkının siyasi mücadelesini hedef alan AKP hükümeti, artık Kürtlerin ibadetine dahi müdahale etme noktasına geldi.

ZEYNEP KURAY

Kürt halkının siyasi mücadelesini hedef alan AKP hükümeti, artık Kürtlerin ibadetine dahi müdahale etme noktasına geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'sivil cuma' tepkisi de gün geçtikçe sertleşiyor. Erdoğan, Muş’ta yaptığı seçim konuşmasında, "Bizim birliğimizin çimentosu olan dinimizi bile zedelemeye gayret edenler var" derken, devamında ise, bazı imamların sürekli devlet propagandası yapması nedeniyle ibadetini kendi alanlarında gerçekleştiren Kürtlere, "Ya sizin namazla ne alakanız var" sorusunu yöneltecek kadar ileri gitti. "Bunların dinle, namazla alakası yok. Biz bunların ne olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan'ın, namaz kılan Kürtlerden dahi rahatsız olması tekçi zihniyetini bir kez daha açığa çıkardı.
Başbakan Erdoğan’ın sözlerine tepki ise BDP’nin desteklediği Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Altan Tan’dan geldi: "Halkın taleplerine kulak asmazsan; Diyarbakır, Tahrir Meydanından beter olur. Senin de sonun Hüsnü Mübarek gibi olur."
Kürt halkının 'sivil cuma' olarak ilan ederek kıldığı namazları 'cemaati bölmek' olarak sunan Başbakanın sözlerine büyük tepki gösteren Altan Tan, “Başbakan barışın dilini değil savaşın dilini kullanıyor. Savaşın dilini kullanmanın hiç kimseye bir yararı yok, başbakana ise hiç yok. Bir başbakan kabadayılıklarla yürüyemez, külhanbeyi ağzıyla konuşamaz. Kürtler bu tip kuru gürültülere hiçbir zaman pabuç bırakmamışlardır, bundan sonra da bırakmazlar. Bu akıl akıl değil, bu yol yol değildir. Aklını başına alsın" dedi.
“MİT’ÇİNİN ARDINDA NAMAZ”
Tan, Kürtlerin 1400 senedir karşılıksız olarak dine hizmet ettiklerine vurgu yaparak, "Milli Güvenlik Kurulu tavsiyeleri doğrultusunda, MİT emrinde dini saptırmak isteyenlerin arkasında namaz kılmazlar. Gerçek din adamlarına, alimlere ise büyük saygıları vardır. Kürtler gavura kızıp oruç bozmazlar. Meydanlarda da olsa ibadetlerine devam ederler” diye konuştu.Başbakan'ın Muş’taki konuşmasında “Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunu vardır” sözlerine de tepki gösteren bağımsız aday Altan Tan, "Kürt sorununun neyi çözüldü ki?" diye sordu ve ekledi: "Kürt sorununu çözemeyen başbakanın kendisi çözülür. Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’in yanına gider."
‘SONU MÜBAREK GİBİ OLUR’
Başbakanın demokratik çözüm çadırları için kullandığı, “Şimdi de tutturmuşlar 'çadır kuracağız' diyorlar. Bunlar yol kesmeye alışmışlar. Hiçbir şeyi hak ve özgürlük için yapmıyorlar. Yol kesecek, caddeye çadır kuracak, işi gücü bu” ifadelerini de Tan, “Hiç kimse cadde ortasında çadır kurmuyor. Yer göstersin, gösterdiği meydanda kuralım çadırları” değerlendirmesinde bulunarak, Erdoğan'ı uyardı: “Başbakan şunu görmeli: Halkın taleplerine kulak asmazsa Diyarbakır Dağkapı meydanı, Tahrir Meydanından beter olur, kendi sonu da Hüsnü Mübarek gibi olur.”