Google Play Store
App Store

Barcelona Flamenco Ballet, Carmen’i dans ve cazla yorumladıkları gösterileriyle İstanbul’da dünya prömiyeri yapmaya hazırlanıyor. Yönetmen David Gutiérrez “Amacımız konuşmaya cesaret edemeyenlerin sesi olmak” diyor.

Daha iyi bir dünya için dansa sarılın
(Fotoğraf: Miguel Pereda)

Deniz Burak BAYRAK

İstanbul’da bu hafta sonu Katalan rüzgârları esecek. Flamenko, bale ve cazı estetik bir üslûpla harmanlayıp bunu dengeli bir canlılıkla sahneye yansıtan Barcelona Flamenko Balesi, Georges Bizet’nin Carmen operasını, Judith Martin’in eşsiz güzelliğinde yeniden yorumlamaya hazırlanıyor. Koreografileriyle dikkat çeken topluluğun efsanevi ve asi karakter Carmen merkezli gösterisi yerleşik klişeleri ve gelenekleri yıkan çağdaş ve modern yaklaşımıyla öne çıkıyor.

Gösterinin en önemli özelliği ise Carmen’in resmî tanıtımı öncesi İstanbul’da dünya prömiyeri yapacak olması. Çeşitli festivaller ve davetlerle sık sık Türkiye’ye gelen ve temsil öncesi BirGün’ün sorularını yanıtlayan topluluğun kurucusu ve yönetmeni David Gutiérrez, tüm İstanbulluları Carmen’in bu yorumunu ilk kez görüp ayrıcalıklı hissetmeye davet ediyor. Carmen, 7-8 Haziran saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahnelenecek.

Barcelona Flamenco Ballet’nin doğuşu nasıl ve hangi amaçla oldu?

Barcelona Flamenco Ballet, 2017 yılında Katalonya Hükümeti’nin desteğiyle kuruldu. O dönemde Barselona’nın Flamenko sanatı dünyada temsil edilmiyordu. Biz bu eksikliği Katalonya’da doğan Flamenko’ya ışık tutmak amacıyla destekledik.

Neden özellikle flamenko ile çağdaş baleyi birleştirme ihtiyacı hissettiniz?

Yıllar geçtikçe müzik ve dans zamana göre evrim geçirdi, flamenko yeni kitleleri yakalamak ve kendini yenilemek için yeni bir havaya ihtiyaç duydu; onunla ulaşılmaz yerlere ulaşmayı başardık. Dans asla ölmez, paylaşmaya, keşfetmeye ve öğrenmeye açık olmalıdır.

Koreografilerinizde toplumsal konuları da işliyorsunuz. Toplumu ilgilendiren hangi konular dikkatinizi çekiyor ve bunları işlerinize nasıl bir teknikle katıyorsunuz?

Sanatçılarımız, eserleriyle büyük toplumsal etki yaratan küçük hikâyelerin taşıyıcıları. Birçok insan için örnek teşkil ediyoruz, özellikle toplumun bazen konuşmaya cesaret edemediği her şeye ses vermek için. Daha iyi bir dünyaya yardımcı olabilecek mesajlara sarılma ihtiyacı hissettim her zaman.

Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor?

Ekibimiz; sanatçılar, idari personel ve yönetmenler dâhil olmak üzere 50’den fazla kişiden oluşuyor. Turlarımızda normalde 18 kişiyle seyahat ediyoruz; bunların arasında 10 dansçı, 4 müzisyen, 2 teknisyen, bir prodüksiyon görevlisi ve bir basın yönetmeni var.

GÜÇLÜ BİR FEMİNİZM

Bizet’nin efsanevi karakteri Carmen’i İstanbul’da sizin yorumunuzla izleyeceğiz. Geleneksel ve bir o kadar da isyankâr bir karakterin çağdaş yorumunda ne tür farklılıklar ve yenilikler var?

Barcelona Flamenco Ballet’nin Carmen’i, dans ve müzik dünyasında yenilikçi ve devrim niteliğinde bir kurguyla izleyicilerini şaşırtıyor ve heyecanlandırıyor. Carmen’in klasik hikâyesinin bu yeniden yorumu, yerleşik klişeleri ve gelenekleri yıkan çağdaş ve modern yaklaşımıyla öne çıkıyor. Eser, kaderinin efendisi olan cesur, kendine güvenen bir Carmen’i gösteren güçlü bir feminist bakış açısıyla sunuluyor. Koreografi ve müzik izleyicileri büyülüyor ve onları tutku ve duygu dolu bir dünyaya taşıyor. Kısacası, Barcelona Flamenco Ballet’nin Carmen’i, sınırları zorlayan ve sanattaki kadınların çeşitliliğini ve gücünü kutlayan benzersiz bir sanatsal deneyim.

DÜNYA PRÖMİYERİ İSTANBUL’DA

Belli zamanlarda çeşitli festival ve programlardan dolayı Türkiye’ye geliyorsunuz. Bu kez Türkiye’de sevilen bir opera olan Carmen’in dans yorumuyla gelmek sizi heyecanlandırıyor mu?

Sevgili Türkiyeme geri döneceğim ve özellikle büyüleyici İstanbul’da yeniden bir ilk sahneleme yapacağım için gerçekten heyecanlıyım. Türk halkıyla hissettiğim bağ beni gerçekten heyecanlandırıyor ve gösterimizin yankı uyandıran bir başarı olacağından eminim. Bu etkinlik benim için son derece önemli çünkü Carmen’in iki hafta içinde Cluj-Napoca Operası’ndaki resmî çıkışından önce dünya prömiyeri olacak. Bu eşsiz deneyimi İstanbul’un canlı ve misafirperver halkıyla paylaşmayı dört gözle bekliyorum!

Türkiyeli sanatseverlerin sahne yapıtlarınıza ilgisi size ne hissettiriyor; onlara BirGün aracılığıyla iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Sevgili İstanbullular, şehrinizde gerçekleştireceğimiz bu unutulmaz deneyime tanıklık etmenizi gönülden istiyorum; Topluluğumuzun eseri Carmen’in bu performansını ilk gören kişi olacağınız için kendinizi ayrıcalıklı hissedin.