İnovasyon kavramı doğru uygulandığında güzel ve anlamlı sonuçlar veriyor. Bu kavramın hakkını vermek ise bir o kadar güç

Daha mobil daha güvenli daha çevreci bir gelecek

TİMUR AKKURT - @timurakkurt
timur@teknosafari.com

Geçen hafta Almanya’ya, Bosch’un Boxberg’te bulunan test merkezine gittim. Üç yıl önce de ziyaret ettiğim merkezde o günden bugüne nelerin değiştiğini görme şansım da oldu. Hayatımda ilk kez deneyimleme olanağı bulduğum otonom aracın geçen 3 yılda nereden nereye geldiğini görmek etkileyiciydi. Zaten hayran olduğum Tesla, son yıllarda yapılan otonom geliştirmelerle tadından yenmez bir makineye dönüşmüş. Üç yıl önce gördüğüm hali biraz kaba ve bir laboratuvar arabasını andırırken şimdi o görünümünden uzaklaşıp neredeyse tam bir otonom araç olmuş. Bosch’un yılda 7 milyar avro ayırdığı Ar-Ge bütçesi teknoloji ve inovasyon yatırımlarını ne kadar ciddiye aldığını zaten gösteriyor. Toplam 227 bin çalışanın yaklaşık 45 bini yalnızca mobilite çözümleri için çalışıyor. Hal böyle olunca bu alanda söyleyecek çok sözleri, gösterecekleri yeni teknolojileri oluyor.

daha-mobil-daha-guvenli-daha-cevreci-bir-gelecek-316882-1.

Yakın gelecekte karşımıza çıkacak pek çok ürün ve hizmet örneklerini bu vizyon dolu gezimizde yakından izleme şansımız oldu. Görünen o ki ‘akıllı şehir’ konseptleri üzerinde geliştirilen ekosistem geleceğin standartlarını belirleyecek. Gelecekte daha mobil, daha çevreci ve daha hızlı bir dünya bizi bekliyor. Bu biraz korkutmuyor değil tabii. Bu hız, günlük yaşamdaki işlerin görülmesi ve insanların kendilerine ayıracakları zamanın artması adına olumlu sonuçlar sağlayacaktır. Aksi durumda, makinelerin esiri oluruz ki yapay zekâ ile güçlendirilmiş bu dünya bizim sonumuzu gerçekten getirebilir.

Ziyaretimde gördüğüm birçok örnekten en dikkatimi çekenler elektrikli araçlar üzerine olan çalışmalardı. Şimdi onlardan biraz bahsedeyim: Karayolu taşımacılığı, Almanya’da da Türkiye’de olduğu gibi sıkça kullanılıyor. Özellikle ağır taşıt statüsündeki araçların trafik yoğunluğuna etkisi, sürücülerin yorgunluktan kaynaklanan sorunlar yaşaması ve yaşatması bizimle çok benzerlik gösteriyor. Bosch bu konuda çok önemli bir teknolojiyi hayata geçirmek için çalışmalar yapıyor. Yeni geliştirilen sistemin detayları şöyle; aracı kullanan biri şimdilik var ama sürücüden biraz farklı bir görev yapıyor. Yeni nesil araçlarda sürücü daha çok kontrolör gibi bir konumda yer alıyor. Sistem, birbirine bağlı araçlardan oluşuyor ve bu araçlar artık birbirleriyle konuşup iletişim kurabiliyor. Araçların güvenli takip mesafesini çok kısa bir mesafeye düşürüp otomatik bir şekilde trafikte yol almaları sağlanıyor. Bir çeşit otoyolda giden tren konvoyu gibi düşünebilirsiniz. Tamamen ekranlardan oluşan kontrol panelinde yükün ve aracın durumunu görebiliyorsunuz. Önünüzde giden aracın kim tarafından kullanıldığı vb gibi pek çok bilgi de önünüzde bulunan ekranlarda görünüyor. Hatta nakliye sırasında bir sipariş alıp yeni kargonuzu yolunuzun üzerindeki istasyondan aracınıza yükleyebiliyorsunuz. Tabii ki bu sistemin kusursuz çalışması için ortak bir ağa bağlı olmanız gerekiyor. Sizin kargo kapasiteniz, güzergâhınız, ağırlık durumunuz gibi değişkenler gerçek zamanlı olarak tek merkezden izlenebildiği için her şey mümkün olabiliyor. Düşünün ki, yükünüz kapasitenizin yarısı kadar ve yola çıkıyorsunuz. Bu, sistem tarafından görülüyor ve bir başka araçta olan kargoyu siz taşırsanız 5 saat avantaj sağlanabilecek. Sistem üzerinden yapılan bir güncelleme ile araçlar rota üzerindeki ilk istasyona giriyor ve transfer yapılıyor. Sonra yola devam. İşin ekonomisi, çevreci tarafı düşünüldüğünde bir an evvel hayata geçsin istiyor insan. Bu arada bu aksiyonların tüm simülasyonlarını video olarak çektim. Çok daha rahat anlamanız için videoları izlemenizi öneririm.

daha-mobil-daha-guvenli-daha-cevreci-bir-gelecek-316884-1.

İnsansız araçlar destek veriyor
Taşıma ağı içerisinde, ekstra yük almak gibi işlemler ise insansız otonom araçlar ile yapılıyor. Kendi kendine giden aracınız park alanına giriyor, kargo kapısını otomatik olarak açıp güvenli bir şekilde yüklemesi yapılıyor ve kapılar kapatılıyor. Siz bu arada ister araç içinde oturun ister çayınızı için. Araç hareket etmeden önce kargo bölümü analiz ediliyor ve taşımanın güvenli bir şekilde yapılıp yapılmayacağı kontrol ediliyor. Sistem, analiz sırasında bir problem ile karşılaşırsa bir terslik olmadan sorunun çözülmesini sağlıyorsunuz. Risk neredeyse sıfıra indirilmiş durumda. Tabi şunu unutmamak lazım, bu ekosistemin başarısı için tüm araçların bu sistem içerisinde olması gerekiyor. İnsan faktörü bilinmez bir değişken ve hesaplanması çok güç. Bu da risk demek. Bosch kendine ait bir bulut sistemi içerisinde nesnelerin interneti dediğimiz ‘IoT’ teknolojisini barındırıyor. Bu, son zamanlarda çok sık duyduğunuz siber korsanların ağızlarının suyunu akıtan teknolojiler. Çok önemli bir kargo beklediğinizi ve kargonuzun siber korsanlar tarafından ele geçirildiğini düşünün. İşte, yakın gelecekte yaşayacağımız sıkıntılar bunlar olacak. Bu sebeple Bosch kapalı bir ağ içerisinde güvenliği sağlamaya uğraşıyor ki en doğrusu da bu.

daha-mobil-daha-guvenli-daha-cevreci-bir-gelecek-316883-1.

Gelecekte planlanan, stressiz mobil çözümlerin olduğu bir dünya. Daha sessiz, daha çevreci ve daha güvenli. Bunun için E-scooter ve eBike hayatımıza ilk giren ürünler. Elektrikli arabalara o kadar yoğunlaştık ki daha mobil ve kişisel çözümlere fazla odaklanmadık diyebilirim. Bu alanda test etme şansı bulduğum eBike etkileyici bir ürün. Tamamen elektrikli değil. Siz pedal çevirmeye devam ediyorsunuz o size destek olarak zorlanmamanızı sağlıyor. Yüzde 70 eğimli bir rampayı düz yolda gider gibi daha fazla efor sarfetmeden çıkabiliyorsunuz. Bu bisiklet, özellikle İstanbul gibi tepelerden oluşan şehirler için önemli bir ulaşım aracı olmaya aday. Bu ziyaretimde eBike’a çok önemli bir yenilik eklendiğini de gördüm. ABS fren sistemi ile daha da güvenli hale getirilmiş. ABS biraz abartı olmamış mı diye düşünürken uzmanlardan ürünle ilgili bilgi alıp sohbet ettim. Söylediği tek cümle ile ikna oldum: “Bu özellik senin hayatını bir kez kurtaracak.” Sanırım daha fazla söz söylemeye gerek yok.
Daha anlatılacak çok şey var. İlerleyen yazılarımda yer vermeyi sürdürüceğim. Söz ettiğim gibi kendi YouTube kanalım için çok güzel videolar çektim. Anlattıklarımın görüntülerini görmek eminim sizi de etkileyecektir. Bir sonraki sayfada görüşmek üzere.

YouTube Kanalı için www.youtube.com/user/timurakkurt