Hamburg baskı, polis şiddeti, panzer ve araçlardan yükselen siren sesleri altında bunalıyor. Günün her saati bir protesto gösterisine rastlamak mümkün. Zirve karşıtları “Yaşanır bir dünya için bu isyan. G20 dünyanın hiçbir yerinde yapılmamalı” diyor

Daha yaşanılır bir  dünya için bu isyan

Türkiye, Ankara’dan İstanbul’a uzanan Adalet Yürüyüşü ile nefes alırken, Almanya ve G20 Zirvesi’nin yapıldığı Hamburg baskı, polis şiddeti panzer, polis araçlarından yükselen siren sesleri altında bunalıyor.

Zirvenin yapılacağı Hamburg başta olmak üzere, Almanya’nın son bir aydır organizasyonun sancılarını hissettiği anlatılıyor. Alman Federal Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen, henüz G20 hazırlıkları başladığı günlerde organizasyonla ilgili büyük eleştiriler getiriyor: “G20’nin sadece Almanya’da yapılmasına karşı değiliz. Dünyanın hiçbir yerinde yapılmamalı. Dünyaya kan kusturan liderlerin bir arada dünya meselelerine çözüm araması bir ironiyi yansıtıyor.”

daha-yasanilir-bir-dunya-icin-bu-isyan-316852-1.

‘Erdoğan’ın gelmesine bile karşıyız’
Dağdelen, G20’ye katılan, Angele Merkel ile görüşen ve Die Zeit’e röportaj veren Cumhurbaşkanı Erdoğan özelinde de açıklamalar yapıyor: “Muhalefet vekilleri olarak Almanya’ya gelmesine bile karşıyız. Aynı zamanda Alman vatandaşları olup Türkiye’de tutuklu bulunan gazeteci Deniz Yücel ve Meşale Tolu’nun durumları ortadayken, Erdoğan Almanya’da istediği görüşmeleri yapabiliyor. İktidara eleştirimiz büyük.”

Doğrusu Die Zeit’in önceki gün Erdoğan ile yaptığı röportajda ortaya çıkan önemli başlıklar ve çelişkili ayrıntılar bile vekil Dağdelen’in eleştirileri. Erdoğan, söyleşinin bir bölümünde “Yargıya emir verdiğimi mi düşünüyorsun?” diyor.

Muhabirin cevabı açık; “Türkiye’de yargı bağımsız olsaydı, ‘Ben bu koltukta oturduğum sürece Deniz Yücel iade edilmeyecek’ demezdiniz.”

Her yerde aynı: Çünkü ben polisim!
Hamburg’da Erdoğan dışındaki diğer liderlere de büyük eleştiriler var. Kitlesel gösteriler ve protestolar özellikle Liman, Sternscnze, Merkezi Tren İstasyonu, Messer Hallec ve St. Pauli bölgelerinde yoğunluk kazanıyor. Günün her saati, bir protesto gösterisine rastlamak mümkün. Ancak polis, katılımın çok yoğun olduğu büyük protestolarda çok sert tutum gösteriyor. Hamburg’ta göstericilerin toplanmasına izin verilmek istenmiyor. Söz konusu noktalarda polisler giriş çıkışları da keyfi olarak kapatıyor. Hamburg’ta bazı metro seferleri de yapılmıyor.

Polis araçları konvoy halinde geçiyor, yukarıda sürekli olarak helikopterler göstericileri izliyor. St. Pauli girişinde Alman polisiyle ilginç diyaloglar yaşıyoruz. Basın kartımızı gösterdiğimiz halde girişimize izin vermek istemediği için ‘Neden?’ diye soruyoruz. Cevap düşündürücü: “Çünkü ben polisim!”

daha-yasanilir-bir-dunya-icin-bu-isyan-316851-1.

Dünyaya maliyeti büyük
Peki Hamburg’da kaç polis görev yapıyor? Yüzlerce anarşist, sosyalist, solcu emperyalizm, küreselleşme ve sömürü karşıtı grubu tam 20 binin üzerinde polis ‘kontrol etemeye’ çalışıyor. Almanya’nın Hamburg şehri dışından bölgeye getirilen polislerin yanı sıra Danimarka ve Hollanda’dan da ülkeye taşınan polisler var. Aslında Almanya’ya, Hamburg’a dahası dünyaya, G20’nin maliyetinin ne olduğu ve toplantının çelişkileri düşünülünce göstericilerin ne denli haklı olduğu görülüyor.

20 binin üzeri polis; 22 gün boyunca görev yapıyor. Almanya’da mesleğe yeni başlayan bir polisin maaşının 3 bin 822 avro olduğu söyleniyor. Bu hesapla; güvenlik görevlilerinin, sadece maaşlarının Almanya’ya 22 günlük maliyeti 74 milyon avroya mal oluyor. Bir önceki G20 zirvesinde Toronto’nun tam 1 milyar dolar para harcadığı biliniyor. Alman hükümetinin de yaklaşık 700 milyar ile 1 milyar avro para harcaması bekleniyor. Ne var ki; bu beklenti kamuoyuna yanlış aksettiriliyor. Merkel hükümeti G20’ye 50 milyonluk bir bütçe ayrıldığını aktarıyor.

G20 ‘dünyayı kurtarmak’ için yapılıyor. Katılan ülkeler arasında Türkiye gibi NATO’ya üye olan ülkeler var. ‘Dünyayı kurtaranlar’; NATO giderlerine yıllık 682 milyar avro ayırıyorlar. Oysa dünyadaki açlığı önlemenin senelik maliyeti 70 milyar ile 100 milyar arasında!

daha-yasanilir-bir-dunya-icin-bu-isyan-316850-1.

10 bin ajan var
Hamburg’da gösterilerin özellikle geçen salı gününden bu yana yoğunlaştığı aktarılıyor. Gösterici sayısının toplamı 150 bini aşıyor. Ancak özellikle yarın toplamda 300 bine yakın göstericinin Hamburg’ta olacağı aktarılıyor. Polislerin gerçekten de çok sert müdahaleler yaptıklarına ve üç kere anons geçtikten sonra, tazyikli su ve copla saldırdıklarına tanık oluyoruz. Bugün güvenlik güçlerinin daha da sertleşmesi bekleniyor. Hamburg’da çeşitli iddialar da var. Polisin, göstericilere yetemeyeceği ve askerin de protestocuları dağıtmak için devreye girebileceği söyleniyor. Alman gazeteciler tarafından aktarılan bilgilere göre, bu kanunlarına göre yasal değil.
Hamburg’da edindiğimiz bilgiler arasında daha çarpıcı olanlar da var. Hamburg’da 10 bin ajanın da görev yaptığı aktarılıyor. Göstericiler arasındaki genel kanı ve gözlemlediklerimiz de en büyük provokasyonu polisin yaptığı yönünde. Hiç neden yokken saldırılar var. G20 Zirvesi için 38 bin metrekarelik alan güvenlik nedeniyle kapatılmış durumdayken, göstericilere nefes alınacak yer bırakılmaması, çadırlarının sökülüp atılması önemli bir gerçeğin ifşası...

Gerçekte dünyadaki savaşlardan, krizlerden, eşitsizliklerden sorumlu olanların böyle korunmalarına karşı, barış ve kapitalizm yanlılarının şiddet görmesi dünya gerçeğini anlatıyor. Hamburg’daki ‘güvenlik’ konusuna hava sahası ve deniz sahasının da askeriye tarafından kontrol edildiğini belirterek nokta koyalım.

daha-yasanilir-bir-dunya-icin-bu-isyan-316849-1.

Dünyaya kan kusturanlar korunuyor
Şehirde renkli görüntüler ortaya çıkıyor. Solcu St. Pauli taraftarları G20 zirvesini ‘cehenneme çevirmek isteği konusunda’ ısrarlı. Onlardan biriyle bir araya geliyoruz.

Beşiktaş’a selam yollamayı ihmal etmiyor.

Hamburg’da Alman Milletvekilleri ile de gösterilere katılıyoruz. Federal Vekil Christine Buchhaloz ve Sol Parti Hamburg Milletvekili Mehmet Yıldız gösterici öğrenciler arasında.

daha-yasanilir-bir-dunya-icin-bu-isyan-316848-1.

Hamburg Vekili Yıldız’dan da G20 ile ilgili görüş alıyoruz. Özetle şunları aktarıyor:

“Bu tip buluşmaların yasal yeri Birleşmiş Milletler’dir. (BM) 2008 krizinden sonra G8 ülkeleri yandaş bulmak istediler ve G20’yi icat ettiler. Buradaki ülke ve liderlerinin tümü, Silah ticareti yapan, silah sevkeden başka ülkelerin yeraltı zenginlikleri çalan ve yine başka yerlere müdahale edenler. Almanya, Rusya, ABD, Çin... Dünyanın en büyük silah üreticileri bir arada. Sadece bu yıl Hamburg Limanı’ndan dünyaya 400 milyon Avro değerinde küçük silah sevk edildi. Yine 40 bin ton kurşun sevkiyatı yapıldı. İşte bular dünyayı sömürenler ve savaşları sürdürenler. Onlara karşı barış isteyen göstericiler ise düşman ilan ediliyor. Kitlesel olarak tüm liderleri protesto ediyoruz. Yaşanır bir dünya için bu tavrımızı sürdürmeliyiz.”