Google Play Store
App Store

Bayrampaşa'da bir otoparkta imal edilen sa

Volkan ŞAHİN - Elçin YAĞIZ - Zeki KIRNIK

Bayrampaşa'da bir otoparkta imal edilen sahte rakıdan içerek zehirlenen 7 kişinin yaşamını yitirmesi dikkatleri bir kez daha sahte gıda maddelerine çevirdi. Tüketici dernekleri Tarım Bakanlığı'nın gıda terörüne 'dur' diyecek yeterli denetimi yapamadığını ve cezaların yetersiz kaldığını ifade etti.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, Yaşar Gözümoğlu adlı hayatını kaybetmesiyle birlikte sahte rakıdan zehirlenerek ölenlerin sayısının 7'ye ulaştığını, 12'si yoğun bakımda olmak üzere toplam 35 kişinin de tedavilerinin devam ettiğini açıkladı. Pendik'te otomobilinde ölü bulunan Mehmet Atagün'ün cesedi de rakı koktuğu gerekçesiyle Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

İSTANBUL'LA SINIRLI DEĞİL
Öte yandan Antalya, Sakarya ve İzmir'de yapılan operasyonlarda binlerce şişe sahte rakı ele geçirildi. Antalya İl Jandarma Komutanlığı tarafından bir kamyona düzenlenen operasyonda 4 bin 344 şişe sahte rakı ele geçirildi. Kamyon sürücüsünün daha önce de gümrükten kaçak içki geçirdiği gerekçesiyle gözaltına alındığı, 100 milyar para cezasına çarptırıldığı ve davasının devam ettiği öğrenildi.

SERİ NUMARALARI AYNI
Isparta - Antalya Karayolu üzerinde seyreden kamyonda dün yapılan aramada 362 kolide toplam 4 bin 344 şişe sahte rakı ele geçirildi. Jandarma uzmanları ve bir içki fabrikasının uzmanları tarafından yapılan incelemede, çoğunluğu aynı seri numarasını taşıyan rakıların sahte üretim olduğu ve gerçek rakıya benzetilmeye çalışıldığı saptandı. Uzmanlar, rakıların İstanbul'da üretilerek nakliyatının yapılması için Gebze'ye taşındığı, buradan da kamyonla yüklendiği kanaatini taşıdıklarını ifade etti. Ele geçirilen sahte rakılar arasında, İstanbul'da ölümlere neden olan sahte rakılardan kaybolduğu bildirilen 52 kolinin yer alabileceği şüphesini taşıyan jandarma, bu nedenle şişelerdeki seri numaralarının araştırıldığını, rakıların Antalya İl Tarım Müdürlüğü laboratuvarında analiz edileceğini açıkladı. Sahte rakıları taşıyan kamyonun şöförünün daha önce de gümrükten kaçak olarak içki sokmak suçundan sabıkalı olduğu öğrenildi.
Sakarya'nın Hendek ilçesi Yeşilvadi Köyü'nde bir eve düzenlenen baskında da Ahmet (50) Bülent (30) ve Muammer B gözaltına alınırken bodrum katında 105 koli içinde piyasaya sürülmeye hazır bin 260 adet sahte büyük rakı, 23 koli anason maddesi, 2 adet 150 litrelik tank bulundu.

BİNLERCE METRELİK HOLOGRAM ÇALINDI
Bu arada, İzmir Emniyet Müdürü Halil Tataş kent merkezi ve ilçelerde sahte rakı şebekelerine yönelik bir dizi operasyon gerçekleştirdiklerini kaydederek, düzenlenen 12 operasyonda üç imalathane ortaya çıkarıldığını söyledi. Tataş,
"Binlerce sahte rakıyla bunların imalinde kullanılan malzemeler ele geçirdik. Operasyonlarda, 19 zanlı yakaladık. Bunların 6'sı tutuklandı. Geçen yıl rakı fabrikasından binlerce metrelik hologram çalınması olayına karıştıklarını belirlediğimiz 5-6 kişiyi de gözaltına aldık. Jandarmanın yaptığı operasyonlarda elde ettiğimiz bilgileri bir araya getirerek değerlendirdiğimizde, ortaya tek bir isim çıktı. Bu kişi asıl faildir. Bu kişinin yakalanması için çalışmalarımız sürüyor" diye konuştu.

Alkol oranı normalin 300 katı
Gıda maddeleri ile ilgili denetim yetkisini elinde bulunduran Tarım Bakanlığı'ndan konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada, sahte rakılardan alınan numelerde tespit edilen metil alkol oranının izin verilenin 200 - 300 katı olduğu belirtildi. İstanbul İl Tarım Müdürü Ahmet Kavak, imalathaneden 8 numune alındığını belirterek şöyle devam etti:
"Rakıda müsaade edilen metil alkol oranı, yüzde 0.15 civarındadır. Analiz edilen numunelerde metil alkol oranı yüzde 50'lilerin üzerinde çıktı. Yani ölümlere neden olan rakıların dolum yerinden alınan örneklerde metil alkol oranının, müsaade edilenin 200-300 kat üzerinde çıktığı tespit edildi. Bu orandaki metil alkol insanda beyin fonksiyonlarında bozukluğa, körlüğe ve felce neden olmaktadır. Daha düşük oranlarda alınan metil alkol ise zehirlenmeye yol açar."

Ucuz içkiye kanmayın
Sahte rakı ile ilgili bir açıklama da TEKEL'in alkollü içkiler bölümünü satın alan Mey İçki firmasından geldi. Galip Yorgancıoğlu, devletin denetimleri arttırması gerektiğini söyledi. Yorgancıoğlu, "Sadece üreten değil, sahte rakıyı servis eden de cezalandırılmalı. Bizim fiyatlarımız belli. Restoranlar kendilerine daha düşük fiyattan teklif edilen rakıya kuşku ile bakmalı. Bakkal ve marketler bizim dağıtıcılarımız dışında içki alımı yapmamalı"şeklinde konuştu. Sahte rakının nasıl ayırd edileceği konusunda da açıklama yapan Yorgancıoğlu, "Ürünün kapağındaki hologram ile üretim ve seri numaralarına dikkat edilmeli. Genellikle sahte rakıların şişeleri eski oluyor"diye konuştu. Galip Yorgancıoğlu, devletin özel tüketim vergisine 2 yılda 4 kez yüksek oranlarda zam yapmasının kaçak içki üretenleri ekmeğine yağ sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.

Tüketiciler Birliği Başkanı Avukat Bülent Deniz
Bizim görüşümüz gıda denetimi ile ilgili yasaların yeterli olduğu yönündedir. Sorun yasaların uygulanmaması sorunudur. 2004 Mayıs ayında yürürlüğe giren Gıda Yasası ve yeni TCK bu konuda gerekli düzenlemeleri getiriyor. Bu bir zihniyet sorunu. Sahte gıda maddeleri üreterek insan sağlığı ile oynayanlar ortalıkta gezerken, adliyeler düşünce suçluları ile dolup taşıyor. Devletin insan sağlığına verdiği önem bu örnekten kolaylıkla anlaşılabilir. En mükemmel yasaları da yapsanız o yasaları uygulama iradeniz yoksa sorunlar çözülmeyecektir. Bu ülkede sahte ilaç yapanlar bile serbest bırakılabiliyor. Bunu anlamak mümkün değil. Ayrıca gıda denetimlerini yapmakla yükümlü Tarım Bakanlığı'nda ekipman ve personel sıkıntısı da söz konusu. Örneğin Genetiği Değiştirilmiş Ürünler'in (GDO) ülkeye sokulması yasak. Fakat Haydarpaşa Gümrüğü'nde Tarım Bakanlığı'nın ithal ürünlerde GDO taraması yapmasına olanak verecek çapta bir laboratuarı bulunmuyor.

Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Ali Er
Bilindiği gibi gıda denetimi yetkisi Tarım Bakanlığı'nın elinde. Fakat Bakanlık bu görevi yerine getiremiyor. Konu ile ilgili yasal düzenlemelerin de yeterli olmadığını düşünüyoruz. Örneğin mecvut TCK'nın toplum sağlığına yönelik suçları düzenleyen 395. maddesi, gıda sahteciliği için 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Bu kesinlikle caydırıcı değil. Gıda sahteciliği herhangi bir malın sahtesini üretmekle aynı kefeye koyulamaz. Bize göre sahte ve toplum sağlığına zararlı gıda maddelerini üreten, bulunduran ve satanların bir daha bu suçu işleyemeyecek şekilde ağır cezalara çarptırılmaları gerekir. Rakı konusunda başka bir boyut daha var. Son bir yıl içinde hükümetin yaptığı gizli zamlarla rakının fiyatı 2 - 2,5 kat arttı. Bu artış sahte rakı üretenlerin iştahını kabarttı. Ülkemizde rakı üreticilerinin kimler olduğu belli. TEKEL ve özel firmalar ürünlerinin taklidine imkan vermeyecek gerekli ambalaj düzenlemelerini yapmalı.