Haklı Gezi Direnişi’mizin bir yıl dönümünde daha gururla söylüyorum: Ben de oradaydım! İyi ki oradaydım…

Babasının cenazesine bir jandarma ordusu eşliğinde getirilen Gezi tutuklusu Mine Özerden’e başsağlığı ve sabır diliyorum. Mine’nin jandarmalar arasından çekilen fotoğrafına baktıkça asıl utanması gerekenler yerine ben utanıyorum! Buradan tüm Gezi tutuklularına, ülkesine dönemeyenlere selam olsun! Malum kişiler kendileri de biliyorlar ki biz Gezi’ciyiz, onlar gidici!

Ülkeyi tımarhaneye çevirdiniz! İktidarını geçtim, muhalefetteki bir partinin başkanı, bir ekip kurmuş, ülkede kim konser yapacaksa -yerli, yabancı- onları araştırtıyor. Ne zaman, nerde, ne demiş bunları bulduruyor. Konserlerini iptal ettiriyor, sanatçıları hedef gösteriyor. Bu, dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde olabilir! Hele 21’inci yüzyılda. İşiniz gücünüz mü yok sizin?! Bu insanlar bir suç işlemişlerse suç duyurusunda bulunursunuz. Bu sanatçıları ağzından salyalar saçan bir cahiller ordusunun önüne nasıl atarsınız? Nasıl yasaklatırsınız konserlerini? Bilmiyor musunuz ki bundan elli yıl sonra sizin adınızı kimse hatırlamayacak ama sanatçılar hep ölümsüz kalacak!

Fikirleri hoşunuza gitmeyen sanatçıları takip edersiniz, ya da etmezsiniz bu size kalmış bir şey. O sanatçıyı cezalandırmak istiyorsanız onu yüce varlığınızdan mahrum bırakırsınız. Sizi rahatsız ediyorsa dinlemezsiniz. En kısa tabiriyle; beğenmiyorsan kanalı değiştir kardeşim! İnsanların “hassasiyetleri” ile ilgili yorumlar yapmak size mi kalmış? Ne hassasmışsınız be kardeşim! Hassasiyetinizi gören de ülkeyi Norveç sanır.

***

Isparta Uluslararası Gül Festivali diye uyduruk bir festival var. Neresi uluslararasıdır onu da anlamış değilim. Melek Mosso mu, Derya Uluğ mu, Funda Arar mı uluslararası! Yoksa Seda Sayan mı? Aptallıklarla uğraşmaktan asıl sorulması gereken sorular sorulamıyor bile.

Melek “nah karışırsınız bize” demiş de orta parmağını göstermiş! En azından uluslarlarası bir tavırdır! Bunu yaptı diye bir sanatçının konserini alıyorsunuz elinden. Sevenlerinden de o sanatçıyı alıyorsunuz. Siz kimsiniz kardeşim! Sonra da yerine başka bir kadın şarkıcının konseri koyuluyor ve o “kadın” şarkıcı diyor ki “Melek umarım bir daha öyle şeyler yapmaz.” Nah yapmaz Seda! O yapmazsa ben yaparım, yüzlerce arkadaşım yapar. “Bu milletin bilmem neresine koyacağız” diyen hükümet müteahhidine demiş miydin acaba “umarım bir daha koymaz” diye...

Melek’e Funda Arar ve Derya Uluğ’dan destek çok geç geldi. Ben bundan rahatsızım. Aslında Funda’dan zaten bir dayanışma beklemiyordum ama mecbur kaldı o da. Neyse aman, bir de bununla uğraşmayalım; geç olsun güç olmasın!

***

En sıkıldığım muhabbet millet ittifakının adayı kim olacak muhabbeti! Yahu kim olursa olacak! Bunların karşısında kim aday olacaksa gidip vereceğiz oyumuzu bir gün öncesinde kilosunu kırk liradan aldığımız domatesi düşünerek. Geçelim lütfen yeter!

***

Bu ülkenin Z kuşağıyla, genciyle, sanatçısıyla, aydınıyla uğraşmayın kardeşim! Siz söndürmeye çalıştıkça alev alev parlayacağız. Konuşabildiğiniz elli kelimeyle bu ülkenin aydınlık insanlarına ayar vermeye çalışmayın! Yenileceksiniz ve Gİ-DE-CEK-Sİ-NİZ!

Yazımı sonlandırırken bu ülkeyi karanlıkta tutmak için elinden geleni yapanlara en uluslararasından, hem de tek parmağımla son bir lafım var:

Damn it!

(Daha güzeli vardı ama cezası varmış.)