Dansın büyüsü Üsküdar’da

Tuğçe ÇELİK 

Fotoğraf sanatçısı Ali Öz’ün ‘Fotoğrafın Dansı/Dansın Fotoğrafı’ başlıklı sergisi Üsküdar’da bulunan Üsküdar Belediyesi Nevmekân Sahil Galeri’de açıldı. Öz’ün 30 yıl boyunca bale ve dans gösterilerinden çektiği dinamik karelerden oluşan sergi, izleyiciyi sanatın farklı katmanları arasında gezinmeye davet ediyor. Moskova Klasik Devlet Balesi, Bejart Ballet Laussanne, Bolşoy Tiyatrosu Bale Grubu, Çin Ulusal Devlet Balesi gibi yaklaşık 50 ülkenin bale gruplarından seçilen fotoğrafların yanısıra İstanbul Devlet Opera ve Balesi ile modern dans topluluklarından örneklerin de yer aldığı sergi 14 Mayıs tarihine kadar ücretsiz olarak gezilebilir.

Türkiye’de sahne sanatları içerisinde görsel zenginliği en fazla olan dansa dair belgelerin yetersiz olduğuna işaret eden Öz, “Bu fotoğrafları çekme sebebim hem Türkiye’de dansın gelişimini saptamak hem de mesleğimin özelliğinden gelen sert yanımı törpülemektir. Estetik yönü ağır basan dans ve bale fotoğrafları çekmek ruhumu dinlendiren bir uğraş oldu” dedi.

KÜLTÜR TARİHİNE KATKI

45 yıldır fotoğrafa aşkla bağlı olduğunu söyleyen Öz, “Asıl çalışma alanım politik belgesel olarak tanımladığım, ülkemin hikayesini anlatan fotoğraflar. Çok sert ve acı olaylar yaşadım, stres dolu bir hayatım oldu. Çalıştığım gazeteler için çekmeye başladığım İstanbul müzik, bale festivali fotoğrafları benim için tutkuya dönüştü. Bu tutku ruhumun tedavisine iyi gelirken bir yandan da estetik bakış açımı besledi. 30 yıllık bu arşiv, Üsküdar Belediyesi ile yaptığımız görüşmeler sonucunda sergiye dönüştü. 40-50 bin kare fotoğraftan bir seçki  yapmıştım, zor da olsa 60 fotoğrafa düşürebildik” diye konuştu.

Öz, gazetecilikten gelen refleksleriyle sergideki fotoğrafları çektiğini vurgulayarak özetle şunları söyledi: “Bunlar klasik film dönemi çekilmiş fotoğraflar. Şimdiki dijital dönemde fotoğraf çekmek daha kolay. 400 asa filmlerle karanlık sahnelerde bu fotoğrafları çekmek çok zordu. Bir de fotoğrafların çoğu gösterim sırasında binlerce seyircinin stresi altında çekildi. Arkama dönüp baktığımda iyiki bu fotoğrafları çekmişim diyorum. Böylece son 30 yılın modern dans ve bale fotoğrafları arşivi ortaya çıktı. Bejart’tan Mariinsky’e Bolşoy dahil dünyanın dans arşivinin oluşturulduğu bir çalışma oldu. Sahnedeki dansçıların enerjisiyle benim fotoğraf enerjimin buluştuğu anlardı. Özellikle sahnede kırmızı renkleri gördüğüm an kendimi kaybediyordum. Umarım bu fotoğraflar bir kitapta toplanır ve Türkiye’nin kültür tarihine önemli bir katkıda bulunur.”