Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, "Suriye konusunda bütün suçlamalar bana yapılıyor. Ben "Emevi Camii'nde Cuma namazı kılacağız" diye birşey demedim. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan söyledi. Pelikan çetesinin algı operasyonu" diye konuştu

Davutoğlu "Emevi Camii'nde namaz" meselesinde topu Erdoğan'a attı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, KRT TV’de yayınlanan Sisler Bulvarı adlı programa konuk oldu.

Davutoğlu, Elif Doğan Şentürk ile SÖZCÜ gazetesi yazarı Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı.

Sözcü'deki habere göre Davutoğlu, çok tartışılan ‘Emevi Camii’nde Cuma namazı kılacağız' sözleriyle ilgili, "Suriye konusunda bütün suçlamalar bana yapılıyor. Ben ‘Emevi Camii’nde Cuma namazı kılacağız' diye birşey demedim. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan söyledi. Pelikan çetesinin algı operasyonu. Suriye konusunda tek yetkili ben olsaydım durum buraya gelmezdi” açıklamasında bulundu.

ERDOĞAN'A ÖVGÜLER

Davutoğlu'nun konuşmasında bazı başlıklar:

* Biz en zor dönemlerde; 28 Şubat’ta, AK Parti’nin kapatılması davasında, 17-25 Aralık’ta beraber mücadele ettik. Ben siyasete AK Parti’nin kapatılması davasından sonra girdim. Bir ülkede milli iradeye savaş açılmışsa demokrasi mücadelesi vermekte görevimizdir. Ben böyle diyerek siyasete girdim. O dönemden sonra işler yolunda gitseydi biz akademik hayatta kalırdık. Bir zaruriyet sebebiyle siyaseti bırakmıştım, yine bir zaruriyet ile siyasete döndüm. Hırsla, intikam düşüncesi ile dönmedim. ‘One minute' diyen Başbakan Kurtuluş Savaşı’nda mazlum milletlere örnek olması gibi bir tavır sergiledi. İsrail Başdanışmanı’ndan bir görüşme talebi geldi. Ancak özür dilenirse görüşme olur dedik. Özür dileneceği şartı ile görüşüldü. Bu da basına düştüğünde bize bedel ödeteceğini söyleyenler farklı söylemlere girdi. On binlerce insan Atatürk Havalimanı’na geldi, “One minute” sembol oldu. Biz o gün sayın Cumhurbaşkanı’nın yanındaydık. Bugün yanında değilsek ilkelerimize olan bağlılığımızdandır.

31 Mart yerel seçimlerinde AKP'yi yaptığı yanlışlardan dolayı uyardığını belirten Davutoğlu şunları kaydetti:

* Geçtiğimiz yıl tam bugün manifesto yayınlamıştık. Şunlar şunlar yanlış, bu yanlışlardan dolayı 31 Mart seçimleri kaybedildi demiştim. O yanlışlar düzeltilseydi bugün böyle olmazdı. Artık yeni bir dünyada yaşıyoruz. AK Parti’nin 2002’de kurulduğu dönemdeki şartlar yok, 3 ay öncesi bile çok farklı. Birilerinin otoriterliği değil, insan hak ve özgürlüklerini savunması gerekir.

KORONAVİRÜS SÜRECİ ELEŞTİRİLERİ

AKP hükümetinin koronavirüsü ile mücadelede ciddi hatalar yaptığını vurgulayan Davutoğlu, “Corona virüsü Ocak ayında çıkmıştı. Mart ayında tespit edilmişti. Hiç kimse konuşmadan 16 Mart’ta seri tedbir paketleri açıkladım. Ocak ayında ilk virüs ve ölüm vakası olduğunda Türkiye’nin yönetiminde olsaydım 5 paketlik tedbirleri uygulamaya başlardım. Hükümet vahim hatalar yaptı. Krizi öngöremedi. İran ve İtalya’da ölümler zirvedeyken tedbir almadılar. Noktasal, fevri ayaküstü alınmış kararlarla yol alınmaya çalışıldı” ifadelerini kullandı.

Sokağa çıkma yasağının acilen ilan edilmesi önerisinde bulunan Davutoğlu, “Bir Cumhurbaşkanı’nın 17 gün ortaya çıkmaması doğru değildir. Fırsatçı politikalar izlemeyeceksiniz. Sokağa çıkma acil şekilde uygulanmalıdır demiştim ben 16 Mart’ta. Ben her şeyi brifing alarak söylüyorum. Gölge kabinemiz var bizim Gelecek Partisi olarak. Türkiye’nin dışarı açılan İstanbul, Ankara ve sınır illerinde sokağa çıkma yasağı uygulanmalıdır” diye konuştu.

Davutoğlu, “Suriye konusunda bütün suçlamalar bana yapılıyor. Ben ‘Emevi Camii’nde Cuma namazı kılacağız' diye birşey demedim. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan söyledi. Pelikan çetesinin algı operasyonu. Suriye konusunda tek yetkili ben olsaydım durum buraya gelmezdi” ifadelerin kullandı.

“PELİKAN DENİLEN ÇETE KABİNE İÇİNE SIÇRADI”

Davutoğlu'nun konuşmasına şöyle devam etti:

* Pelikan denilen çete bana saldırdığında herkes sustu. Şimdi kabine içine sıçradılar. Pelikancılara bakın hepsi kripto FETÖ’cülerdir, dışarıyla bağlantısı olanlardır. Pelikancı çetecilerden biri 2016 Eylül ayında Katar’da Akın İpek ile görüştüğüm iddia edildi. Ben o ay yurt dışına çıkmadım. Avukatıma söyledim, gereğini yapacak. Ben babamın projesiyim; bir helal lokma yiyeceksin, iki bu millet için çalışacaksın. FETÖ ben Dışişleri Bakanıyken odamı dinledi. Hiç şüpheniz olmasın bizim yüzümüzden telaşlanıyorlar. Telaşlanmasalar medyayı bize yasak yapmazlar. Ana medyada 4 aydır bir kez haberimiz yapılmadı. Bizim il başkanımız olmak isteyen, üye olmak isteyenlere baskı yapıyorlar. Senin kızın, çocuğun şurada, sen bu işi yapıyorsun diyerek üstü kapalı tehdit ediyorlar. Bunları yapanlar bana Başbakanım diyen insanlar. Biliyorlar bizi bu millet bağrına basar.