Konyaspor, Avrupa yolundaki rakiplerinin birbirleriyle oynadığı haftayı zorlanarak da olsa kayıpsız geçerek haftanın kârlılarından oldu. Aykut Kocaman’ın oyuncuları ikinci yarıda oynadığı 5 maçta 3 galibiyet 2 beraberlik alarak emin adımlarla ilerliyor. Sivas’ın Mesut Bakkal sonrası oyun olarak yükselişe geçtiği kesin. Ancak ligdeki konumu gereği bu kadar pozisyona girdiği bir maçtan puan çıkaramama lüksü yok.

En son galibiyetini 16. haftada Mersin deplasmanında alan Kasımpaşa, 2 ay sonra ilk kez 90 dakika sonrasında hanesine üç puan yazdırdı. Galibiyet kazanamama stresini atlatmak adına önemli olsa da oyun olarak hâlâ ilk yarıdaki lezzeti vermiyorlar. Ara transfer döneminde takımın yarısını değiştiren Eskişehir sezona bu kadroyla başlayamaz mıydı? Haftalardır evinde / deplasmanda takımını yalnız bırakmayan, maç öncesindeki ve sonrasındaki coşkusuyla adete şampiyonluğa giden, oysaki ligin sonundaki takıma gönül vermiş Eskişehir halkı, taraftarlıkla başarı arasında ezberleri bozuyor. Daha iyi yönetilmeyi hak ediyorlar.

Antalya, Eto’o’suz oynamasına rağmen Rize’yi mağlup ederek hem sıralamada rakibinin üzerine çıktı hem de tehlike hattıyla arasını açtı. Rize için söylenecek söz bulmak zor. Ligin ilk yarısındaki takımla şimdiki arasında siyahla beyaz kadar fark var.
Fenerbahçe’nin maçın başlarındaki çabaları skora yansısa ya da futbolun ana unsurları taraftarlar tribünlerde olsa belki futbol izleyebilirdik ama takımların kadro kalitesi düşünüldüğünde cumartesi gecesi Bursa’daki şey sadece işkence olarak tanımlanabilir. Hamza Hamzaoğlu’nun 0-0’a razı oyun anlayışına, futbol tanrılarının Fernandao ve Volkan Şen’e eski takımlarına karşı skor üretme izni vermeyişi eklenince maç başladığı skorla sona erdi.
Kayserispor iki kere öne geçtiği karşılaşmada üstünlüğünü koruyamadı ve evinde Gaziantep ile 2-2 berabere kaldı. Alt taraftaki üç takım da kaybedince bu beraberlik tehlike hattı ile arasındaki mesafeyi 6 puana çıkardı. Gaziantep için de tehlikeli bölgeden uzaklaşma ve yeniden toparlanma yolunda puan almak önemliydi...

Osmanlıspor düşme hattından da Avrupa yarışından da uzakta kalmayı yoluna devam ediyor. Bu sezon yenik duruma düştükleri bir maçı ilk kez çevirebildiler. Galibiyetin mimarı Lawal’ın yetenekleri de takım oyuncusu olmadığı da su götürmez gerçekler. Mersin İdman Yurdu öne geçtiği ve pozisyonlar da ürettiği maçı iki basit gol yiyerek puansız kapattı.

UEFA yolunda yarışan iki takımın mücadelesinden gol ya da kazanan çıkmadı. Konuklarını genellikle Manisa’da ağırlayan Akhisar ev sahipliği için bu sefer Balıkesir’e taşınmıştı. Zemin kötüydü, futbol kötüydü... Taraflar riskten uzak durunca da maç golsüz sona erdi. Bu sonuç olası puan eşitliğinde Başakşehir’in ikili averajla üstte yer alacağının da ilanıydı.

Haftanın en çok konuşulan maçı kuşkusuz ki Galatasaray - Trabzonspor maçıydı. Deniz Ateş Bitnel’in kötü yönetimi maçın önüne geçti. Hakemlerimiz genel olarak kötü... Geçen sezon da kötüydüler. Ama Galatasaray ve Trabzon’un daha ligin ortasında havlu atmasına sebep olan yöneticiler kadar başarısızlar mı, emin değilim. Hakem tek doğru kartı Salih Dursun’a göstermişken futbol endüstrisinin aktörlerinin onu kahramanlaştırmasına da anlam veremiyorum. Futbolumuzda bir şeyler değişecekse, değişim maçları değil futbolu yönetenlerden başlamalı. Kaos ve düzensizlikten beslenen unsurlar memleket futbolunun içinde cirit atarken, yasal düzenlemelerle ceza alan sadece futbolun gerçek sahibi taraftarlar oluyor.

Beşiktaş ligin ikinci yarısının en iyi takımı Gençlerbirliği’ni cimri bir galibiyetle yenerek maç eksiğine rağmen liderlik koltuğuna kuruldu. İsmail Köybaşı’nın hücuma katkısı da Kadıköy’deki derbi öncesi sevindirici. İbrahim Üzülmez’in gelişiyle 4 maçının 4’ünü de kazanan üstelik son 3’ünde gol yemeyen Alkaralar’ın serisi sona erdi. Başkent temsilcisinin savunma anlayışını ne kadar takdir edersek hücum anlayışını da o kadar eleştirmemiz gerekir, zira 1-0 yenik duruma düşene kadar skor üretmek adına hiçbir şey yapmadılar.

2 ayı aşkın bir süredir sahalardan uzak kalan Khalili dönüşünü haftanın en güzel golünü atarak taçlandırdı. Attığı güzel golün yanı sıra yaptığı imkansız asistle Lawal haftanın oyuncusu olurken maç eksiğiyle liderlik koltuğuna oturan Beşiktaş haftanın takımı, Şenol Güneş de teknik direktörü oldu.