Google Play Store
App Store

CHP’de yaklaşan kurultayı değerlendiren Eski Genel Başkan Yardımcılarından Güneş, “AKP benzeri düzenlemeler kaldırılıp meşru olmayan rejim yollanmalı” dedi. Şenatalar ise “Örgüt iradesi ortaya çıkmalı” diye konuştu.

Değişim talebine sahip çıkılmalı
CHP Lideri Özel, kurultaya ilişkin eski parti başkanlarıyla bir araya geldi. (Fotoğraf: ANKA)

Politika Servisi

CHP’de 6-9 Eylül haftasında gerçekleştirilecek tüzük kurultayı mesaisi devam ediyor. Tüzük değişikliği yapmak ve program değişikliği çalışmalarını başlatmak üzere oybirliği ile alınan Olağanüstü Kurultay kararının açılışı 4 Eylül’de Sivas’ta yapılacak. Sivas Kongresi’nin 105’inci yıldönümünü nedeniyle Sivas’ta Parti Meclisi toplanacak, Meclis Grubu ve İl Başkanları da bu toplantıya katılacak. Olağanüstü Kurultay ise resmen 6 Eylül’de başlayacak ve 9 Eylül’e kadar çalışmalarına Ankara’da devam edecek.

Parti yaklaşan kurultay tartışmalarına odaklanırken parti içerisinde değişim lafı ise dillerden düşmüyor. Parti içerisindeki bazı aktörler kurultaydan köklü bir değişimin çıkacağını savunuyor. Ancak kişiler üzerinden yürüyen görüşmeler dışında değişimin ne anlama geldiği ve bahsedilen değişimin nasıl olacağı soru işaretleri yaratıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi geçtiğimiz haftalarda çokça tartışılırken CHP Lideri Özgür Özel de dün önceki genel başkanlar Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın ile İstanbul’da bir araya geldi. Görüşmede Özel’in eski genel başkanların parti tüzüğünde yapılacak değişiklikler için önerilerini aldığı bilinirken eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de bir görüşme yapacağı öğrenildi.

Eski CHP Genel Başkan Yardımcıları Hurşit Güneş ve Burhan Şenatalar ise yaklaşan kurultayı değerlendirdi.

AKP’YE BENZEYEN UYGULAMALAR KALDIRILMALI

“Değişim söylemleriyle gidilecek Kurultay’da en önemli iki meseleden ilki yerel ve genel seçimler dâhil her alanda ön seçimlerin şartsız gerçekleştirilmesi” diyen Hurşit Güneş şöyle konuştu: “İkinci olarak 2008’de çıkartılan ve 2010’da uygulamaya konulan MYK üyelerinin genel başkan tarafından seçilmesinin kaldırılması. Bu tüzükte, AKP’ye benzeyen bu iki uygulama kaldırılmalıdır ki parti aşırı merkezileşmeden arındırılabilsin. Eğer bunu yaparsak daha şimdiden bu kurultay görece başarılıdır diyebiliriz."

MEŞRU OLMAYAN REJİMİ YOLLAMAK GEREKLİ

“Öte yandan ülkenin siyasi atmosferi içerisinde bugün rejimin hiçbir meşruluğu kalmamıştır. Dolayısıyla CHP kendine bir hat çizerken burayı es geçmemesi elzem bir durumdur. Bugün CHP’nin 1’inci pati olmasından daha önemli bir şey iktidarın bu özelliğini kaybetmiş olmasıdır. Üstelik ittifakla dâhil ülke yönetilemez durumda sürüklenmektedir.

İktidar, parlamento içerisinde bile MHP ortaklığı ile ancak çoğunluğu sağlayabiliyorken halkın değişim iradesi bu rejimin yakılması gerektiğini açığa çıkartıyor. Bu çoktan açığa çıkmış değişim iradesine de sahip çıkmak gereklidir. Muazzam ekonomik darboğazın olduğu, hukukun askıya alındığı, gerçeği bir yanda dururken asıl değişim buralarda yaşanmalıdır.

Muhalefet ya iktidarı buna ikna edecek kanalları bulacak bulamazsa da zaten mücadele şartları tamamıyla açıktır. Ortaya bir strateji koyulmadan mücadeleye girişmeden çoğunluğumuz yok söylemleri de bu anlamda geçerli değildir. Ne ekonominin ne adaletin düzelecek şansının kalmadığı koşullar yaşıyoruz. Bu sebeple halkın değişim talebi sahiplenerek mücadele edilecek çizgi rejimi yollamak üzerine kurulmalıdır. Bu tüzük kurultayında da daha demokratik bir partinin, özgürlükçü bir partinin yolları ortaya çıkarılmalıdır.”

ÖRGÜT KÜLTÜRÜ YOKSA TÜZÜK DE ANLAMSIZ

“Tüzüğün partinin ana organlarını ve o organların görevlerini ve ilişkilerini belirleyen bir metin olduğunu söyleyen Burhan Şenatalar ise “Gerçek şu ki dünyanın en harika tüzüğünü de ortaya koysanız, onu uygulayamıyorsanız, bunun bir anlamı yoktur. Tüzüğü değiştiriyoruz derken, elimizde ‘tılsımlı bir değnek’ varmış gibi büyük bir değişim beklemek çok da gerçekçi değildir. Tüzük değişikliğinin en kritik halkası üyeliğin belirlenmesidir” dedi.

KİŞİLER DEĞİL, ÖRGÜT İRADESİ ORTAYA ÇIKMALI

Şenatalar şu ifadelere yer verdi: Saydamlık, liyakat, katılım gibi kavramların temel olduğu belirli bir örgüt kültürü yaratılmadıkça, yapılacak en iyi tüzük bile hakkıyla uygulanamaz. Tüzük kurultayı için en önemli gördüğüm nokta şudur: Bu kurultay grupların veya belli isimlerin yarıştığı bir kurultay değildir, olmamalıdır, daha açık bir deyişle tüm üyeler özgür iradeleri ile bağımsız davranmayı başarırsa, örgütün iradesi ortaya çıktı denebilir."

CHP’nin artık alternatifi oluşturması gerektiğini söyleyen Şenatalar, “CHP’nin temel yaklaşımlarını ve alternatif politikalarını oluşturması ve halka anlatması yaşamsal önemdedir. Program kurultayı için yapılması gereken ön çalışmalar tüzük kurultayından çok daha kapsamlı ve derinlikli olmak zorundadır ve uzun bir süre ve süreç gerektirir. Hem örgütün yoğun çalışmalarına, hem de geniş bir uzman kesiminin katkılarına ihtiyaç vardır” dedi.

∗∗∗

TÜSES’TEN KURULTAY RAPORU

CHP’nin 6-9 Eylül’de yapacağı Tüzük Kurultayı öncesi, TÜSES (Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı) tüzük önerilerini “Yönetme Kültüründe ve Örgütlenme Modelinde Reform Önerileri” başlığı altında raporlaştırdı. Başta siyasetçiler, akademisyenler, sivil toplum ve düşünce kuruluşu temsilcileri olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden çok sayıdaki kişinin katkılarıyla ve çok katmanlı bir çalışmayla hazırlanan raporda, CHP’nin yeni bir yönetim modeli sunmasının değil, yönetme kültüründe reform yapmasının ve yönetişim anlayışını hayata geçirmesinin gereği vurgulanıyor. Yönetişim ilkeleri (katılım, eşitlik, ayrımcılık yapmama, kapsayıcılık, cinsiyet eşitliği, kurallara dayalı olmak, şeffaflık, hesap verebilirlik ve duyarlılık) ışığında yapılan öneriler arasında üç temel ilkesel öneri öne çıkıyor:

1- Çarşaf listenin esas olması,

2- Ön seçimin kural olması,

3- Seçimle gelinen görevlerde dönem sınırlaması.