Google Play Store
App Store

Şarkılarıyla 2000’li yıllara damga vuran Bertuğ Cemil, 8 yılın ardından turneye çıktı. Ülkede ekonomiden adalete ciddi sıkıntılar yaşandığını belirten Cemil, “Değişim artık kaçınılmaz şekilde yaklaşıyor” dedi.

Değişim yaklaşıyor
Bertuğ Cemil (Fotoğraf: BirGün)
Işıl Çalışkan
Işıl Çalışkan
isilcaliskan@birgun.net

Yılların özlemini dindiren bir ses, yeniden aramızda. 2000’li yıllara damgasını vuran, ‘Yağmur’ ve ‘Kaygı’ gibi unutulmaz şarkılarla gönüllerde taht kuran Bertuğ Cemil, sekiz yıllık bir aranın ardından müzikseverlerle buluştu. ‘Akustik Öyküler’ turnesiyle sahnelere dönen sanatçı, dinleyicilerine unutulmaz anlar yaşattı.

Cemil, 90’lı yıllarda gitarist ve solist olarak başladığı müzik kariyerini, 2006’dan itibaren yayımladığı dört albümle pekiştirdi. Bu beş konserlik seride, sanatçı hem kendi şarkılarını hem de Türkçe rock ve pop müziğin klasiklerinden seçtiği parçaları dinleyicileriyle birlikte seslendirdi. Bir süredir yaşamını Londra’da sürdüren Cemil’le müzik serüvenini konuştuk.

Londra’da kaldığı sürede müzikal faaliyetlerine ara vermediğini vurgulayan Cemil, bu süreçte de çalışmalarını sürdürdüğünü yalnızca Türkiye’deki sahnelerden uzak kaldığını belirtti. Türkiye’ye döndükten sonra ilk konserini Adana’da veren Cemil, dinleyicileriyle buluşmanın kendisi için ne anlama geldiğini şu sözlerle açıkladı: “Adana konseriyle başladık ve çok güzel geçti, anlaşılan o ki dinleyiciyle birbirimizi özlemişiz. Hissi tarif etmek güç, yüksek bir coşku, kaybettiğiniz bir yakınınıza kavuşmak gibi… Çok özel.”

GELECEK GRİYDİ

Cemil’in son single çalışması ‘‘Yetti Gayrı’’ ise sanatçının ülkenin gidişatına dair duyduğu endişeyi ve isyanı yansıtıyor. Parçada geçen ‘‘Ulan ulan zehrettiniz dünyayı/Bir adımda terk ettiniz Mevla’yı/Bulunca çil çil yeşil yeşil meblayı/Her şeyiniz yalan dolan, ayıp ulan’’ sözleri, ülkenin mevcut durumuna dair bir eleştiri olarak öne çıkıyor. Cemil, Londra’ya taşınma kararlarının arkasındaki sebepleri sorduğumuzda şu şekilde dile getirdi: “Öncelikli sebep oğlumuzun eğitiminden duyduğumuz memnuniyetsizlik, güvenlik kaygısı ve geleceğe baktığımızda gördüğümüz gri tabloydu. Ben ve eşim için çok fark etmezdi ancak Korel’e geleceği için bir alternatif yaratmak istedik. Maçka’daki terör saldırısı sonrası Ankara Antlaşması’nı değerlendirmeye karar verdik ve dedik ki ‘En kötü bir macera yaşamış oluruz ve döneriz.’”

ARTIK SADELEŞTİM

Türkiye’nin gidişatıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Cemil, “İyi şeyler söylemek isterdim ama ekonomiden adalete durum ortada ve artık herkes görüyor ve yaşıyor. Ve fakat artık değişim çok geç de olsa kaçınılmaz şekilde yaklaşıyor. Ben ülkemizin potansiyeline güveniyorum, elbette zaman alacak ama toparlanacaktır” sözleriyle umudunu dile getirdi.

Londra’da geçirdiği yılların müziğine etkisi konusunda ise Cemil, müziğinde büyük değişiklikler olmadığını ama sadeleştiğini ifade ediyor. Cemil, “Genel bakışımda ya da çizgimde büyük değişikler olmadı ama sadeleştim diyebilirim. Düzenlemeye, şarkı yazarlığına daha sade yaklaşıyorum artık ve bunu insanlarla paylaşmak için sabırsızlanıyorum” diyor. Bu sadeleşmenin, müzikal anlamda olgunlaşma sürecinin bir parçası olduğunu belirten sanatçı, uluslararası bir ekiple çalışmanın heyecanını da şu sözlerle paylaştı: “Çok tatlı bir ekip oluyoruz; bir ayağı Londra’da, bir ayağı Berlin’de, diğer bir ayağı Türkiye’de olan. Beni asıl heyecanlandıran bu.”

“Akustik Öyküler” adlı yeni turnesinde dinleyicilerini nelerin beklediği sorduğumuzda, Cemil, "Albümlerimden ve single’larımdan seçmeler, babalardan-abilerden ve arkadaşlarımdan seçme şahane cover’lar çalıyorum. 12 telli gitarım, looper pedalım ve vokal prosesörümle yollardayım” diyerek, turne boyunca hem kendi parçalarına hem de sevdiği şarkılara yer verdiğini belirtti. Amacının dinleyicileriyle birlikte şarkılar söyleyip eğlenmek olduğunu vurgulayan sanatçı, turnenin keyifli geçtiğini dile getirdi.

Bertuğ Cemil’in yıllar geçse de popülerliğini koruyan ‘‘Yağmur’’ ve ‘‘Kaygı’’ gibi şarkılarının sırrını sorduğumuzda ise, sanatçı bu şarkıların içtenliğine ve zamanın ötesine geçen gücüne dikkat çekti: ‘‘Doğru zamanda doğru kitleye ulaşan, engel tanımayan, içten ve güçlü şarkılar… İlk gençliğimin naif halini dinleyiciye geçirebilmiş olmaktan memnunum. Sanıyorum bir şekilde sözü ve müziğiyle zamana sıkışmamayı başardılar. Ne mutlu bana!’’