Şencan, hem okulunu bitirip hayatın bir sonraki evresine hazırlanırken, bir yandan da yeteneklerini geliştirip müzik ve görsel üretmeye; daha da önemlisi bu genç yaşında bir şeyler anlatmaya çalışıyor

​Değişime katkıda bulunmak istiyorum

Cüneyt GÖKSU

Alihan Şencan (Fani) İstanbul'da yaşayan, üniversiteye gitmenin hemen eşiğinde 19 yaşında genç bir insan. Her genç gibi hem okulunu bitirip, hayatın bir sonraki evresine hazırlanırken, bir yandan da yeteneklerini geliştirip müzik ve görsel üretmeye, kendini ifade etmeye ve daha da önemlisi bu genç yaşında bir şeyler anlatmaya çalışıyor. “Günümüz insanının sorunlarını evrensel temalarla işlemeyi ve mesajımı da elimden gelen en üst düzeyde müzikalite ile insanlarla paylaşmayı amaçlıyorum” diyen Şencan’ın müziği ile internet ortamında tanıştım, dostluk kurdum, beğendim ve bu röportaj çıktı ortaya. İstedim ki okuyanlar da bilsin Alihan’ı.

Biraz senden ve yaptığın müzikten bahsedelim…

Müziğe ilgim ailem sayesinde başladı. Küçükken uyuduğumda açtıkları klasik müzik radyosu, babamın geniş müzik arşivi ve ailemin diğer fertlerinin farklı müzik türlerine ilgi duymaları müzik kulağımın gelişmesi açısından önemli roller oynadı. Çocukluk yaşlarımda başladığım basketbol ile iyi olmadığım bir konuda okul ve otoritelerden bağımsız bir şekilde kendimi herhangi bir konuda geliştirebileceğimi öğrendim. Bu bilgiyi hayatımdaki diğer alanlara uygulamaya başladım, özellikle de müziğime. Parça yapmayı tamamen kendi başıma öğrendim.

Yaptığın müzik türü nedir? Nasıl tanımlarsın?

Müziğimi, her ne kadar altyapısal olarak pek çok element barındırsa da, “Hip-hop” kategorisine koymuyorum. Davul ve perküsyonları kullanış şeklim pek çok Hip-hop parçasına benzer yapılar taşıyor. Aynı zamanda şarkılarımın çoğunda kullandığım samplelar (Başka bir parçanın herhangi bir bölümünü alıp değiştirerek kullanma tekniği) , hip-hop müziğin temelini oluşturan en önemli öğelerden biridir.

Bunun sebebi benim vokal tarzımın “rap” olmaması ve diğer türlerden en az “Hip-hop” müzikten olduğum kadar besleniyor oluşum. Farklı tarzları birleştirmeyi seviyorum. İleride kendi sesimi daha özgürce duyurabileceğim bir tür yaratmayı umuyorum.

Müziğinle bizlere anlatmak istediğin bir şey var mı? Seni, yaptığın müzik açısından, benzer türde müzik yapan sanatçılardan ayıran nedir?

Uzun bir süre boyunca en iyi öğretmenlerimden biri olmuş olan müzik, bireyin kendini eğitmesi, üretken olması ve insanlarla çalışmalarını paylaşması adına pek çok değer öğretti.

Ben de mümkün olduğunca edindiklerimin ışığında günümüz insanının sorunlarını evrensel temalarla işlemeyi ve mesajımı da elimden gelen en üst düzeyde müzikalite ile insanlarla paylaşmayı amaçlıyorum. Çevremizin, yaptığı işe değer veren insanlarla daha iyi bir yer olacağı inancındayım.

Farklı enstrümanları öğreniyor, müzik dışındaki çizim ve video düzenleme ile de ilgileniyorum, farklı sanat dallarında kendimi geliştirmek adına çalışıyor ve bol bol müzik dinliyorum. Kendimi disiplinler arası konularda da eğitiyor ve şarkılarımın ideolojileri açısından diğer sanatçılardan ayrıldığını düşünüyorum. Bu ayrımı söyle adlandırabilirim; Hepimizin birlikte etrafımızdaki sorunları değiştirebileceğine inanıyorum. Şarkılarımda da genelde umut temasını işliyorum. Benim ideolojim aslında bizi yerimizde tutan iplerden kurtulup herhangi bir şey adına uğraşmak olarak adlandırılabilir. Günümüz müziğindeki işlenen konular ile kendi şarkılarımdaki konuların farklı olduğu düşüncesindeyim. Genelde şarkılarımda evrensel temaları kendi duygu ve düşüncelerimle konu alıyorum.

İstediğimi yapma özgürlüğüm ise hiç kuşkusuz işimin altyapısından, görsel tasarım ve paylaşım konularına kadar her şeyi kendim yapıyor oluşumdan gelmekte.

Beni dinleyen herhangi bir insanın sözlerime dikkat ettiğinde kendinden bir parça bulabileceğini umuyorum. Son yayımladığım çalışmalarda Almanca ve İngilizce dillerini de kullanışımın, dinleyicinin ilgisini çekeceğini düşünüyorum. İnsanların, ben dâhil olmak üzere, beklemedikleri herhangi bir şeyle karşılaştıklarında daha çok akıllarında kaldığı kanısındayım. Dilleri karıştırarak kullanarak bir fark yaratmayı umuyorum.

Başka hangi müzik türlerini dinlersin, hangileri sana ilham verir? Hiç dinlemeye dayanamadığın bir tür var mı?

Her türlü müzik türünün iyi örnekleri olduğuna inanıyorum. Bir tür ayrımı yapmam, dayanamadığım herhangi bir tür yok. Fakat dürüst olmak gerekirse metal ve rock müzik hakkında yeterli dinleme yaptığımı düşünmüyorum. Yöresel müzikleri dinlemek en büyük zevklerimden biri. Sık sık günümüzde yer etmiş şarkıların nerelerden esinlendiklerini görebiliyor ve müziğin kuşaktan kuşağa aktarımını gözlemleme fırsatını yöresel parçalarda buluyorum.

Örnek aldığın bir müzisyen var mı?

Gerek kendi dilinde müzik yaparak çok büyük kitlelere ulaşmış olması, farklı kültürel arka planları taşıması, işini ciddiye alarak yapması, işi nedeniyle saygı görmesi, iyi ve zamansız çalışmalar ortaya koyması acısından Ruanda asıllı Belçikalı sanatçı Stromae, kesinlikle benim örnek aldığım sanatçılar arasında başı çeker. Hayatını araştırmanızı öneririm. Çok uzun bir süredir yeni parçalar paylaşmıyor, umarım ki bu hasret daha uzun sürmez.

İleride müzik alanındaki hedefin nedir? Nasıl anılmak, beğenilmek istersin?

İnsanlara erişmenin en etkili yollarından birinin müzik olduğuna inancım tam. Zamansız, güçlü ve evrensel bir araç. Ne yazık ki hepimiz çevremizdeki birçok unsurdan istemsiz olarak etkilenirken, özgür irademiz de biz farkında olmadan köreliyor. İleride, müzik ve diğer üretici konumunda olduğum ve olmak istediğim kanalları birbirleri ile entegre ederek büyük kitlelere ulaşmak ve insanların hayatında hepimizin görevinin bir parçası olan "değişim"e katkıda bulunmak istiyorum. Ben, birbirimizden görerek ve ardından da örnek alarak gelişebileceğimizi, özgürleşebileceğimizi düşünüyorum. İnsanlar tarafından fikirlerini özgürce ifade etmekten, eyleme geçmekten ve yeniliklerden korkmamış, herkesin insanlık adına bir şeyler yapabileceği inancını aşılayan biri olmak isterim.

Sanat insanlar idealleri adına mücadele ettiği sürece ölmeyecek. Nasıl ki Prometheus’un hikâyesi uygarlığımızın kurulması adına bir örnek oluşturmuşsa, hepimizin içinde bir Prometheus olduğuna ve hepimizin bir görevi olduğuna inanıyorum.

Müziğinle bizlere anlatmak istediğin bir şey var mı? Seni, yaptığın müzik açısından benzer türde müzik yapan sanatçılardan ayıran nedir?

Uzun bir süre boyunca en iyi öğretmenlerimden biri olmuş olan müzik, bireyin kendini eğitmesi, üretken olması ve insanlarla çalışmalarını paylaşması adına pek çok değer öğretti.

Ben de mümkün olduğunca edindiklerimin ışığında günümüz insanının sorunlarını evrensel temalarla işlemeyi ve mesajımı da elimden gelen en üst düzeyde müzikalite ile insanlarla paylaşmayı amaçlıyorum. Çevremizin, yaptığı işe değer veren insanlarla daha iyi bir yer olacağı inancındayım. Kendimi disiplinler arası konularda da eğitiyor ve şarkılarımın ideolojileri açısından diğer sanatçılardan ayrıldığını düşünüyorum. Hepimizin birlikte etrafımızdaki sorunları değiştirebileceğine inanıyorum. Şarkılarımda da genelde umut temasını işliyorum. Günümüz müziğindeki işlenen konular ile kendi şarkılarımdaki konuların farklı olduğu düşüncesindeyim.

Müzik alanında ki hedefin nedir, nasıl anılmak, beğenilmek istersin?

İnsanlara erişmenin en etkili yollarından birinin müzik olduğuna inancım tam. Zamansız, güçlü ve evrensel bir araç. Ne yazık ki hepimiz çevremizdeki birçok unsurdan istemsiz olarak etkilenirken, özgür irademiz de biz farkında olmadan köreliyor. İleride, müzik ve diğer üretici konumunda olduğum ve olmak istediğim kanalları birbirleri ile entegre ederek büyük kitlelere ulaşmak ve insanların hayatında hepimizin görevinin bir parçası olan ‘değişim’e katkıda bulunmak istiyorum. Ben, birbirimizden görerek ve ardından da örnek alarak gelişebileceğimizi, özgürleşebileceğimizi düşünüyorum. İnsanlar tarafından fikirlerini özgürce ifade etmekten, eyleme geçmekten ve yeniliklerden korkmamış, herkesin insanlık adına bir şeyler yapabileceği inancını aşılayan biri olmak isterim.

https://www.youtube.com/watch?time_continue=1&v=WMT-F99rL4k&feature=emb_logo