Bir dönemin kabusu olan 'deli dana' hastalığı İngiliz Times Gazetesi'nin haberiyle tekrar gündeme geldi. Ancak bu kez hastalığın etlerle değil ithal edilen kan ürünleriyle bulaşmasından söz ediliyor.

Esra CENGİZ – Belgin TORAMAN

 

Bir dönemin kabusu olan 'deli dana' hastalığı İngiliz Times Gazetesi'nin haberiyle tekrar gündeme geldi. Ancak bu kez hastalığın etlerle değil ithal edilen kan ürünleriyle bulaşmasından söz ediliyor. İddialara göre sözkonusu kan ürünleri hastalık riski taşımasına rağmen, 1995-1997 yılları arasında, Türkiye'nin de içinde bulunduğu 11 ülkeye gönderildi. İhracatı gerçekleştiren Bio Product Şirketi, Times Gazetesi'nin iddialarını doğruladı ve kan ürünlerinin deli dana hastalığı riski taşıdığından Türk Sağlık Bakanlığı'nın haberi olduğunu açıkladı. Bio Product Şirketi, Türkiye'ye hala ürün gönderdiklerini, ancak 1998'den beri bu ürünlerde Amerikan kaynaklı kan kullandıklarını bildirdi.

 

Deli dana hastalığının insanlardaki şekli olan 'vCJD' taşıyan plazma özlü kan ürünleri Türkiye, Singapur, Rusya, Umman, Fas, Mısır, Brunei, Hindistan, Dubai, Brezilya ve İrlanda'ya gönderildi. İngiltere Sağlık Bakanlığı yetkililerinin, geçtiğimiz hafta bu 11 ülkeden 5'inin yetkilileriyle görüşüp, bilgi verdiği belirtildi. İngiltere Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz hafta sık sık kan almak zorunda kalan 6 bin hastayı da 'deli dana hastalığı riski taşıyorsunuz' diyerek uyardı. Hastalardan bünyelerindeki değişiklikleri kontrol etmelerini isteyen İngiltere Sağlık Bakanlığı bunun tedbir amaçlı bir adım olduğunu söyledi.

 

BAKANLIK: TÜRKİYE'YE GİRMEDİ

Bio Product Şirketi deli dana hastalığı riski taşıyan kan ürünlerinin Türkiye'ye satıldığını doğrularken, Sağlık Bakanlığı yetkilileri bunun mümkün olmadığını iddia ediyor. Bakanlık, deli dana olarak bilinen BSE hastalığının insanlardaki şekli olan Varyant Creutzfeldt-Jakob (vCJD) taşıdığı tahmin edilen kan ürünlerinin Türkiye'ye ihraç edildiği yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Kan ürünlerinin AIDS, hepatit gibi bir çok hastalığa karşı analizden geçirildiğini söyleyen Bakanlık yetkilileri "Ülkeye gelişigüzel kan ürünü girmiyor. Hepsi sağlık yönünden araştırılarak ülkeye sokuluyor" dedi.

 

Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı- İst. Üniv. İst. Tıp Fak. Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hast. A.B.D Öğr.Üyesi Prof. Dr. Haluk Eraksoy: UYARMANIN PEK BİR ANLAMI YOK

Deli dana hastalığı tedavisi olmayan bir hastalık. Bu hastalığın bulaşmasında kan birinci derecede önemli değil ama bu ürünler hazırlanırken hasta kişilerin kanlarına müracaat edilmesi uygun değil. Bu kan ürünlerini pıhtılaşma bozukluğu olan hastalar kullanır. Hastalığın ilk çıktığı dönemde, kan ürünlerinin bulaşma açısından bir parça masum olduğu görüşü yaygındı. Ürünlerin kime verildiği eğer kayıt tutulmuşsa tespit edilebilir. 95-97 yılları arasında bu ürünlerden hastalık bulaşmışsa bugüne kadar çıkmaması normal. Çünkü hastalığın uzunca bir kuluçka dönemi var, yaklaşık 10 yıl kadar. Sağlık Bakanlığı'nın hastalık riski taşıdığını bile bile bu ürünleri almış olabileceğine inanmıyorum. Aslında o dönemlerde özellikle İngiltere'den hiç alınmamalıydı. Çünkü hastalığın çıkış yeri İngiltere'ydi.

 

DELİ DANA NEDİR?

İlk olarak 1985'te İngiltere'de görüldü. Sığır yemlerine hastalıklı hayvanın özellikle beyin ve omurilik gibi sakatat ve tüketilmeyen kısımlarının karışmasıyla, ağız ve kan yoluyla bulaşıyor. Hastalığın özelliği uzun zaman içinde oluşması (sığırlarda en az 22 ay, genellikle 3 - 6 yıl sonra; insanlarda yaklaşık 10 yıl sonra), beynin süngerimsi bir hal alması, tedavisinin olmaması ve hastalık belirtileri görüldükten sonra genellikle 1 - 2 ay içinde canlının ölmesidir.