DEM Parti'den yangın açıklaması: DEDAŞ bu cinayetin sorumlularındandır
DEM Parti Eş Genel Başkanları ve milletvekilleri, Mardin-Diyarbakır arasında meydana gelen ve can kaybının 14'e çıktığı yangınla ilgili inceleme yapmak üzere bölgeye gitti. DEM Partili yetkililer, bölgedeki felaketi yerinde inceleyen STK'lerin araştırmalarına da atıfta bulunarak yaşanan felakette DEDAŞ'ın sorumluluğuna dikkat çekti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, milletvekilleri ve belediye eş başkanları, Diyarbakır-Mardin arasında yaşanan yangın faciasından etkilenen köyleri ziyaret etti.
Büyük bir acı yaşandığını vurgulayan Tuncer Bakırhan, yaşanan felakette DEDAŞ'ın sorumluluğuna dikkat çekti. Bakırhan şunları söyledi:
"Bölgede araştırma yapan, çalışma yürüten STK’ların ve ilgili kurumların da bu konuda hazırlamış oldukları raporlar var. Yangının DEDAŞ’ın direk tellerinin yere düşmesiyle başladığını belirtiyorlar. Görgü tanıkları da var. Bunun iyice araştırılması gerekiyor. Çünkü 14 canımızı yitirdik, hala ağır yaralı olan arkadaşlarımız, canlarımız hastanede var. Umarım sayı artmaz. Sabotaj mı dersiniz, DEDAŞ’ın direkleri mi dersiniz, bunların ivedilikle araştırılması gerekiyor. Haraç almasını bilen, elektriği kapatan ama 40-50 yıldır onarmayan, halkımızın tüm uyarılarına rağmen hala bu bölgede odun direkler kullanan DEDAŞ bu cinayetin sorumlularındandır. Bunun araştırılması gerekiyor.
'AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ'
Bir an önce buranın afet bölgesi ilan edilmesi gerekiyor. Hayvanlar, yüzlerce hektar ekili arazi zarar gördü. 14 canımız yaşamını yitirdi. Milyonlarca lira zarar ortaya çıktı. Bir an önce buranın afet bölgesi ilan edilmesi gerekiyor ve buradaki halkımızın zararlarının da tazmin edilmesi gerekiyor. Yangın çıktığı ilk saatten beri başta Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarımız, Amed Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarımız, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarımız ve ilçe belediyelerimiz anında gelip halkımızla dayanışma içinde olmuştur.
Belediyelerimiz araç ve gereçleriyle birlikte yangın söndürme çalışmalarına katılmıştır. Ama bildiğiniz gibi, Saray medyası konuyu çarpıtmakla uğraşıyor. Helikopter iki Kürt gencini tespit ettiği zaman F 6’lar kalkar, onlarca helikopter kalkar. Ama burada saatlerce arazi yanıyor, içerisinde insanlarımız yanıyor, maalesef helikopter gelmedi. Bu meselenin de Türkiye kamuoyu tarafından iyi izlenmesi gerekiyor. Biz bu meselenin kesinlikle peşini bırakmayacağız. Halkımızın acısının yanında olacağız. Birlikte dayanışacağız, birlikte paylaşacağız. Halkımızın yaralarını hep birlikte sarmaya çalışacağız. Tekrar başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Acınızı paylaştığımızı belirtmek istiyorum."
Tülay Hatimoğulları da yangının çıkış nedeninin DEDAŞ'ı işaret ettiğini, bu konunun ciddiyetle incelenmesi gerektiğini söyledi. Hatimoğulları, şöyle konuştu:
"Parlamentodaki kayıtlara baktığımızda, en fazla soru ve araştırma önergesi DEDAŞ hakkında verilmiştir. Çünkü DEDAŞ zaman zaman elektrikleri keserek halkımıza zarar vermiştir. Elektrik tellerinin tam 37 yıldır bu bölgede bakımları yapılmamıştır. Arkamızda bulunan şu incecik tahta direkler üzerine çekilmiş elektrik hatlarının bakımsızlığından bu yangınların yaşandığı aşikardır. Burada ikinci en acil talep, bu yangın silsilelerini durmak için en acil talep DEDAŞ’ın acilen bölgedeki bütün elektrik şebekesini bakım ve onarımdan geçirmesidir. Çağımıza uygun teknolojik altyapıya göre yeniden yapılandırılmalıdır. DEDAŞ bu görevi yapmadığı sürece de bundan sonra çıkacak herhangi bir yangından sonra çiftçilerimizin ve emekçilerimizin yaşayacağı zararın birinci dereceden sorumlusu olacaktır."