Google Play Store
App Store

DEM Parti Milletvekili Sevilay Çelenk, baskıcı ve tarafgir RTÜK denetimine karşı sosyal medyayı korumaya yönelik Meclis’e kapsamlı bir yasa teklifi sundu.

Kaynak: Haber Merkezi
DEM Partili Sevilay Çelenk, sosyal medyayı RTÜK'ten koruyan yasa teklifini TBMM'ye sundu

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, dijital platformlarda kanalı bulunan gazetecilere yönelik lisans dayatmasına son veren, haksız rekabeti önlemek için TRT'nin ticari platformlarını da diğer ticari platformlarla eşit denetim sürecine tabi tutan ve “halkı yanıltıcı bilgi” suçunu düzenleyen TCK 217/A maddesinin yürürlükten kaldırılmasını öngören kanun teklifini Meclis’e sundu.

DEM Parti Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu Üyesi Sevilay Çelenk'in Meclis'e sunduğu kanun teklifinde, YouTube gibi dijital platformlarında yayın yapan kanallar ve bireysel içerik üreticilerine yönelik lisans zorunluluğuna ilişkin kriterler netleştirildi. Teklife göre, mevcut durumda “medya hizmet sağlayıcı” olarak değerlendirilen içerik üreticileri ancak bir televizyon kanalı gibi faaliyet göstermeleri ve belirli bir yayın saati ve erişim kapasitesini aşmaları halinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) yayın lisansı almakla yükümlü olacak.

Haftanın en az beş günü, günde en az 10 saat kesintisiz haber, dizi veya program yayını yapan ve bir yıl boyunca ayda ortalama 5 milyon ve üzeri izleyiciye ulaşan medya hizmet sağlayıcıları için lisans zorunluluğu getirilecek. Bu kriterleri taşımayan içerik üreticileri ise lisans yükümlülüğünden muaf tutulacak. Ayrıca teklifle, 6112 sayılı RTÜK Kanunu'nda değişiklik yapılarak, dijital platformlar üzerinden haber, yorum veya analiz içeriği üreten bağımsız gazetecilerin medya hizmet sağlayıcısı sayılmayacağı açıkça hüküm altına alınıyor.

Teklifin yasalaşması halinde, RTÜK’ün son dönemde lisans zorunluluğu getirdiği Cumhuriyet TV, Fatih Altaylı’nın kanalı ve Flu TV gibi YouTube mecraları lisans yükümlülüğünden muaf tutulacak.

SOSYAL MEDYA SİSTEMATİK ŞEKİLDE DARALTILIYOR

Hazırladığı yasa teklifi hakkında konuşan Sevilay Çelenk, “Türkiye’de medya ve ifade özgürlüğü ciddi bir tehdit altındadır. Bu tehdidin de etkisiyle, internet ve sosyal medya ortamı, yurttaşların haber alma hakkı ve demokratik katılımı açısından önemli bir mecra haline geldiği için bu kez de sosyal medya alanını daraltmaya yönelik yasal ve idari müdahaleler gündeme gelmektedir. Siyaset alanındaki otoriter yönelimlere paralel olarak medya ve gazetecilere yönelik baskı muazzam ölçüde  artmakta, toplumsal ve siyasal ve muhalefetin medya erişim imkanı her geçen gün daralmaktadır” ifadelerini kullandı.

Sevilay Çelenk, sosyal medyanın yurttaşlar lehine güçlenmesini hedefleyen girişimlerin, kısa sürede bu alanı daraltmayı amaçlayan ve demokratik tartışmaya izin vermeyen yasal düzenlemelerle engellendiğini belirtti. Çelenk, son yıllarda yapılan yasal değişikliklerle bu baskının kurumsallaştığını ve giderek yoğunlaştığını kaydetti.

TRT’NİN “TABİİ” PLATFORMUNA AYRICALIK SONA ERİYOR

Teklif kapsamında, 7 Mayıs 2023’ten bu yana RTÜK’ten lisans almadan yayın yapan TRT’nin dijital platformu Tabii de denetim altına alınacak. Sevilay Çelenk, TRT’nin kamu kaynaklarıyla ticari kazanç elde ettiği halde özel medya kuruluşlarından farklı muamele görmesini haksız rekabete yol açtığını belirterek, “TRT’nin Tabii adlı dijital platformu, ticari gelir elde etmesine rağmen RTÜK denetimine tabi değildir. Kamusal yayıncılık misyonuyla bu muafiyet tanınsa da, Tabii ticari kaygılarla hareket etmekte ve diğer özel platformlarla aynı ekonomik modeli uygulamaktadır. Bu durum, medya hizmet sağlayıcıları için haksız rekabet anlamına gelmektedir” dedi.

217/A KALDIRILIYOR: “SUÇ TANIMI BELİRSİZ VE KEYFİ YARGILAMALARA SEBEP OLUYOR”

Kanun teklifinde, kamuoyunda “Dezenformasyon Yasası” olarak bilinen 7418 sayılı düzenlemeyle Türk Ceza Kanunu’na eklenen ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu tanımlayan 217/A maddesinin tamamen yürürlükten kaldırılması öngörülüyor. Çelenk, söz konusu madde için “İfade özgürlüğü bakımından ciddi belirsizlikler içeren ve kamu yararına hizmet etmeyen bu suç tanımının yürürlükten kaldırılması, hem demokratik toplumsal düzenin korunması hem de basın mensuplarının keyfi yargılamalara maruz kalmaması açısından zorunlu görülmektedir” dedi.

Çelenk, iktidarın sosyal medya platformlarına yönelik düzenlemelerini eleştirerek, bu mecraların kamusal tartışma alanı olarak taşıdığı öneme dikkat çekti. Çelenk, sözlerini şöyle sürdürdü:  “İletişim Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile RTÜK gibi kurumların Avrupa ülkelerindekinden farklı olarak kullanıcıyı koruma değil, ifade özgürlüğünü sınırlama yönünde hareket ettikleri görülmektedir. RTÜK, tarafsız bir düzenleyici kurum olmaktan uzaklaşmış, ifade özgürlüğüne müdahale eden baskıcı bir iktidar aygıtı haline gelmiştir.”

TEKLİFLE TANIMLAR NETLEŞİYOR

Teklife göre, bir haber sitesinin videolarını YouTube kanalına yüklemesi gibi destekleyici nitelikteki yayınlar lisans zorunluluğundan muaf tutulacak. Teklifle, yer sağlayıcı, platform işletmecisi, medya hizmet sağlayıcısı ve bağımsız içerik üreticisi arasındaki hukuki ayrım netleştirilecek. Çelenk, teklifin amacının basın özgürlüğünü güçlendirmek, yurttaşın haber alma hakkını korumak ve dijital medyada eşit rekabeti sağlamak olduğunu vurguladı

TÜRKİYE’DE İNTERNET KULLANIM ORANI

Çelenk’in sosyal medyaya yönelik müdahaleleri engellemek amacıyla Meclis’e sunduğu teklifte önemli bir ayrıntı dikkat çekti: 2024 verilerine göre, Türkiye’de sosyal medya kullanım oranı %65,7, internet kullanım oranı ise %86,5. Bu veriden de görüldüğü üzere söz konusu yüksek oran, sosyal medyayı önemli bir alternatif mecra haline getiriyor. Çelenk bu mecranın korunmasını demokratik toplum hayatı bakımından kritik önemde görüyor.