Erdoğan’ın ihvan aşkı yüzünden Türkiye’nin dış politikada felakete sürüklendiğini belirten Kılıçdaroğlu, Libya tezkeresini reddeceklerini ifade etti. Yeni ittifaklar olabileceğini kaydeden CHP lideri, Babacan ve Davutoğlu ile birçok konuda farklı düşünmelerine rağmen aynı pencereden baktıklarını belirtti

Demokrasiden yana olanlar ittifak yapmalı

Nurcan Gökdemir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “2020’de özlenen Türkiye’yi getireceğiz” dedi, “Erken seçim olacağını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna ise “Güzel şeyler olacak. Her şey daha da güzel olacak” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu gazetelerin Ankara temsilcileriyle buluştuğu kahvaltıda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yöneltilen sorular ve yanıtları özetle şöyle:

Erken seçim:

2020’de erken seçim olur mu bilemem ama Erdoğan ilk seçimde gidecek. Erken seçim Erdoğan’a bağlı, çünkü bir kişi karar veriyor Türkiye’de. Erdoğan “Erken seçime gidiyoruz” diyecek, Bahçeli de ona uyacak, erken seçim kararı alacaklar.


İttifaklar:

Yeni ittifaklar olabilir. Türkiye ayrıştı, demokrasiden yana olanlar, otoriter rejimden yana olanlar. Demokrasiden yana olanların ittifak yapması lazım. Gerek Sayın Babacan’ın gerekse Sayın Davutoğlu’nun açıklamalarını dikkatle izliyorum. Güçlü bir parlamenter sistemden yana olduklarını ifade ediyorlar. Sonuçta Türkiye’nin geleceğine aynı pencereden bakıyoruz, farklı düşünsek bile belli konularda. A veya B partisinin iktidar olmasından çok Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu süratle demokratik bir rejimin ihyasıdır. Millet İttifakı sürecinde dört genel başkan, bir metin imzaladık. Burada da böyle bir tablo gündeme gelebilir. Farklı ittifaklar olabilir.

DEMOKRASİYİ SAVUNAN HERKESİN SORUMLULUĞU

Seçim iması:

2020 yılında demokrasi konusunda önemli adımlar atılacak. Sadece CHP’nin değil demokrasiyi savunan tüm partilerin bu konuda sorumluluğu var. Gazi Meclis’e gerçekten de tarihine ve şanına uygun bir süreci yeniden yaşatacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, her evde huzurun olduğu süreci yaşatacağız. Kimsenin inancından ve yaşam tarzından ötürü sorgulanmadığı ülkeyi inşa edeceğiz. Sadece Türkiye'ye değil Ortadoğu’ya da barışı getireceğiz. Hiçbir gazeteci yazdığı yazı dolayısıyla hapse girmeyecek. Kavala’nın, Demirtaş’ın ve pek çok yazarın, çizerin yılbaşını hapiste geçirmesini doğru bulmuyoruz. 2020’de hukuksuzlukların tamamını gidereceğimizi düşünüyorum.

SEÇİM SORUSUNA İŞARETLE YANIT

Kılıçdaroğlu’nun gazetecilerle sohbetini yeni yıla yönelik beklentilerini anlatarak tamamladı. Önceki erken seçim sorularına net yanıt vermeyen Kılıçdaroğlu’nun her şeyin değiştiği, güzelleştiği bir Türkiye tablosu çizmesinin ardından gazeteciler, “Bundan 2020’de seçim beklediğiniz sonucunu çıkartabilir miyiz?” diye sordu. Gazetecilerin bu sözlerine başını sallayarak karşılık veren Kılıçdaroğlu, “Bu ‘Bekliyorum’ anlamına mı geliyor?” sorusu üzerine ise sadece gülümsedi.

Togo kuleleri:

Olay belediye ile inşaatı yapan Sinan Bey arasındaki bir sorun. Yargı haksız olarak elde edilen rantlara hukuki kılıf hazırlıyor. Karar verilinceye kadar inşaat bitiyor, sonra bu da rantiyenin kazanılmış hakkı oluyor, yıkılamıyor. Yolsuzluğun kazanılmış hakkı mı olur? Eskişehir yolu üzerinde haksız rant elde ettirilen bir yapı var. Mansur Bey bunun 5-6 kişinin kontrolünde gerçekleştirildiğini, kararların geciktirilerek haksızlığın kazanılmış bir hakka dönüştürüldüğünü anlattı. Olaya Maliye Bakanlığı’nın el atması lazım. Bu rantları elde edenler ne kadar vergi verdiler, daireler kaça ve kime satıldı bakmak gerekiyor.

KRİZİN KAZANANI SARAY VE ÇEVRESİ

Asgari Ücret:

Asgari ücret, açlık sınırını belirleyen ücret haline geldi. Ekonomik krizin faturasını halkın ödeyeceği gün gibi ortada. Krizin kazananı Saray, çevresi, dövizle ihale ve garanti alanlar, paralarını Londra’ya götürenlerdir.

Kanal İstanbul:

Kanal İstanbul’un yapılacağına inanmıyorum, gündem değiştirme amaçlı. Hangi parayla yapacaklar? Katarlılar’a güveniyorlar. İktidarımızda kanalı yapanlara beş kuruş para ödemeyeceğiz. “Bizi ikna etsinler” demiş Erdoğan. Randevu vereceksiniz Sayın İmamoğlu’na, ekibiyle nasıl bir felaket projesi olduğunu anlatacak.

CHP'ye FETÖ suçlaması:

CHP’nin FETÖ ile adlandırılması bile bizim için zuldür. Hayatımızı mücadele ile geçirdik. Açsınlar baksınlar FETÖ’nün yayın organlarına CHP için ne iktidar için ne söylemişlerdi.

Damatların ilişkisi:

ABD artık Erdoğan’ın mal varlığından söz etmiyor. İki damat arasında yakın bir ilişki var, o ilişki de ABD'de güçlü bir şekilde analiz ediliyor. Trump'un damadı da temiz değil, Berat da.

LİBYA TEZKERESİNİ DESTEKLEMEYECEĞİZ

Libya tezkeresi:

Tezkereyi desteklemeyeceğiz. Askerimizin kanının Arap çöllerinde dökülmesini istemiyoruz. Daha önce silah gönderiyorlardı, yetmedi şimdi de “Asker göndereceğiz” diyorlar. Kendisini kefenle karşılayanlar vardı onlar sonra paralı asker oldular, onlar gitsin. Libya halkının bölünmesine katkı vermek doğru değildir. Erdoğan’ın İhvan aşkı yüzünden Türkiye’nin dış politikası felakete sürükleniyor.

Sözcü'ye ceza:

Emin Çölaşan’ın Necati Doğru’nun bütün hayatı FETÖ ile mücadeleyle geçmişti. Bu beyazı, siyah gösterme, siyasi otoritenin talimatıyla verilen bir karardır. Sözcü’nün Türkiye’yi aydınlatmasına, doğruları söylemesine dayanamıyorlar ve baskı kuruyorlar. Osman Kavala boşu boşuna, Erdoğan'ın talebi üzerine hapiste yatıyor. Hâkime sormak lazım sizde vicdan var mı? Adalet nerede? Yargı nerede? Bunları arıyoruz.