Ayasofya'nın müze olmaktan çıkarılıp cami formatıyla hizmet vermesi, iktidar tarafından “İstanbul’un yeniden fethi” şeklinde takdim edilince ülke bütün ekonomik ve demokratik sorunlarından kurtuldu!

Açlık sınırının altında kalan asgari ücrete erişebilenler Milli Piyango’dan büyük ikramiye kazanmış hissiyatına kapılmaları bile Ayasofya’nın gölgesinde kaldı.

Sadece küçük bir sorun vardı. Ayasofya 24 Temmuz 2020’de bu operasyona muhatap oldu. Bu muhteşem başarıyı İslam âlemine armağan eden Tayyip Erdoğan iktidar koltuğunda 18. yılını hüküm sürüyor.

Bazı münafıkların aklına bu ince detay takılı kaldı:

-Neden 18 yıl bekledi?

AKP (yani Tayyip Bey) iktidara geldiğinde dolar 1.5 lira idi. Ayasofya camileştirildiğinde 1 dolar 7 liraya dayanmıştı.

Acaba bu dehşetengiz “ekonomik başarıyla” bir ilgisi olabilir miydi?

Bütün dünya Müslümanlarının iftihar(!) ettiği başarının devamı da gelmeliydi.

Hani Ayasofya’nın peşine bir de “Halifelik” eklense güzel olmaz mıydı?

Gün, bugün idi!

İktidar borazanı olmak gibi özel bir mevkiye sahip Yeni Şafak gazetesinin haftalık yayını “Gerçek Hayat” beklenen müjdeyi 1031. Sayısı’nın kapağından verdi:

“Hilafet için toparlanın!”

Buradan anlıyoruz ki dinci-gerici cephede bir “dağılma” söz konusu… Bir başka şeyi daha anlıyoruz:

-Ayasofya yetmemiş!

Şimdi sırada halifelik var.

Peki, Halife kim olacak?

Bunu eşek olmayan herkes anlayacak yetenekte hamdolsun!

O halde son halife kimdi?

Hatırlayalım.

Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal 1921’in Şubat’ında bir mektup yazarak Abdülmecid’e “Sultanlık” teklif ediyor. Abdülmecid teklifi kabul etmiyor, oğlu Ömer Faruk’u Ankara’ya gönderiyor. Kemal Paşa da onu kabul etmiyor.

Abdülmecid Kurtuluş Savaşı’na sıcak bakan bir hanedan üyesi. Nitekim Fevzi Paşa aracılığıyla Anadolu’ya geçmek ve Kurtuluş Savaşı’na katılmak için haber gönderiyor. Teklif Meclis’te görüşülüyor ve uygun görülmüyor.

Vahdettin’in Malaya adlı İngiliz zırhlısıyla İstanbul’dan ayrılmasından (16-17 Kasım 1922) sonra Hilafet makamı boşalınca Büyük Millet Meclisi’nde 19 Kasım 1922’de Halifelik için seçim yapılıyor. 162 mebustan 148’inin oyu ile Abdülmecid Efendi Halife seçiliyor.

1 Mart 1924’te de Halifelik kaldırılıyor:

“1 Mart 1924’te başlayan bütçe görüşmelerinin 3 Mart’taki son oturumunda Urfa Milletvekili Şeyh Saffet Efendi ve 53 arkadaşı tarafından verilen bir önerge ile halifeliğin ilgası istendi. Hilafetin İlgasına ve Hanedan-ı Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki Haricine Çıkarılması Hakkındaki (431 Sayılı) Kanun, oturuma katılan 158 üyenin 157’sinin oyuyla kabul edildi. Aynı kanun ile hanedan üyelerinin yurt dışına çıkarılması kararı alındı.”

Ama “son halife” hikâyesi burada noktalanmıyor.

Son Halife 29 Haziran 2014 günü IŞID Lideri Ebu Bekir Bağdadi Musul’da El Nuri Camiinde kendisini “Halife” ilan etti. 26 Ekim 2019’da ABD tarafından öldürüldü.

Halifelik zor bir makam.

Onun için çağa uygun bazı rötuşlar lazım. Mesela ünlü müzisyen “Elektro Hafız” gibi:

-Demokratik Halifelik!