Demokratik kitle örgütleri, Gezi Davası'nda verilen karara tepki gösterdi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, "Halkı hedef alan, toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik bu karar, gelecekte hem iktidar sahiplerinin hem de bu kararın altında imzası bulunanların üzerinde bir utanç vesikası olarak kalacaktır" dedi. TTB, "Haksız-hukuksuz cezalar kabul edilemez" ifadelerini kullandı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Kararlar sadece ve sadece Gezi'nin haklılığını ortaya koymaktadır" açıklamasını yaptı.

Demokratik kitle örgütlerinden Gezi Davası kararına tepki

Demokratik kitle örgütleri, Gezi davasında verilen karara tepki gösterdi. Yapılan açıklamalarda kararın kabul edilemeyeceği vurgulandı.

Üçüncü Gezi Davası'nın 6. duruşması bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise 18’er yıl hapis cezası verildi.

Demokratik kitle örgütleri, mahkemenin kararına tepki gösterdi.

TMMOB: KARAR UTANÇ VESİKASI OLARAK KALACAK

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Adaletin kara gününü yaşıyoruz! Ülke tarihimizin en görkemli, en yaratıcı, en gurur verici halk hareketi olan Gezi Direnişi’nin parçası olan arkadaşlarımız uydurma deliller ve asılsız suçlamalarla yargılandıkları dava sonucunda hapis cezasına mahkum edilerek tutuklandılar.

Bu kararın hukukla ve adaletle açıklanabilir hiçbir yanı bulunmamaktadır. Gezi Davası en başından itibaren siyasi iktidarın politik ihtiyaçları uyarınca dizayn edilmiş, kararı da iktidarın istediği biçimde verilmiştir.

Aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyemiz Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odamızın İstanbul Şubesi’nin eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu yargılanan arkadaşlarımız hukuki gerekçelerle değil, politik hesaplarla cezalandırılmışlardır.

Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Direnişi Davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır.

İktidar dayatmasıyla, kurgu iddianamelere dayanarak verilen bu mahkeme kararı Gezi’nin tertemiz direnişini lekeleyemeyecektir. Bu kararı kabul etmiyoruz! Gezi Direnişinin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davasında yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam edeceğiz.

Halkı hedef alan, toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik bu karar, gelecekte hem iktidar sahiplerinin hem de bu kararın altında imzası bulunanların üzerinde bir utanç vesikası olarak kalacaktır.

Gezi’nin o görkemli haziran günlerinden öğrendiğimiz en büyük ders, birbirimizin elinden tutmanın, birbirimize sahip çıkmanın bizi ne kadar güçlü kıldığıydı. Bundan sonra da birbirimize sahip çıkmaya, arkadaşlarımız, ağaçlarımızı, ormanlarımızı, şehirlerimizi korumaya devam edeceğiz. Çünkü biz Gezi’yiz, çünkü biz Halkız!"

TTB: HAKSIZ-HUKUKSUZ CEZALAR KABUL EDİLEMEZ

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Gezi demokrasi, barış, özgürlük talep eden milyonlardı. Bugün verilen cezalar toplumun adalet ve demokrasi istemine, yaşamdan, doğadan yana olan taleplere verilmiştir. Gezi davasında verilen haksız-hukuksuz cezalar kabul edilemez" ifadeleri kullanıldı.

DİSK: KARARLAR GEZİ'NİN HAKLILIĞINI ORTAYA KAYMAKTADIR

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da, "Bir kişinin ağzından çıkan sözün kanun sayıldığı bir toplumsal düzen dayatmasına karşı Gezi'de milyonlar demokratik tepkilerini ortaya koydu. İki beraatin ardından bugün mahkemeye aldırılan kararlar sadece ve sadece Gezi'nin haklılığını ortaya koymaktadır" dedi.