Başbakan Binali Yıldırım’a, Singapur gezisi sırasında ziyaret ettiği dünyaca ünlü Ulusal Orkide Bahçesi yöneticileri olağanüstü bir jest yapmışlar. Bahçede yetiştirilen, dünyada da benzerinin olmadığı söylenen bir orkide türüne Yıldırım’ın adını vermişler. Şimdi o bahçede “Dendrobium Binali” adını taşıyan bir orkide var.

Ne kadar güzel. En az “Fahri Doktora” ünvanı kadar onur verici bir payelendirme bu. Ancak aradan yıllar geçtiğinde bu çiçeğin adının “Dendrobium Binali” olduğunu öğrenenler Türkiye Başbakanı’nın botanik bilimine katkısının ne olduğunu da merak edeceklerdir herhalde. Bahçe yöneticileri bu adın zamanla unutulacağını hesapladılarsa sorun yok, aksi halde buna bir çare bulmalılar.

Recep Tayyip Erdoğan’ın adının 2005 yılında Sri Lanka’da yeni geliştirilen bir orkideye verilmesinin yine de anlaşılabilir bir tarafı var. Türkiye tsunami felaketi sırasında çok yardım ettiği için Sri Lankalılar böyle bir jest yapmışlar. Ama Singapurluların, bizim politikacılara özel bir sevgi duydukları belli. Binali Yıldırım’dan önce de hem Recep Tayyip Erdoğan’ın hem de eşi Emine hanımın adını kalktılar yine bir orkidenin karışımından oluşturulan yeni bir tür mor çiçeğe verdiler: “Dendrobium Tayyip- Emine”.

Bu umarın Singapurlularda bir alışkanlık değildir. Her ülkeden politikacı ismini ünlü bahçelerindeki çiçeklere verdiklerini öğrenirsem pek bozulurum. Tamam botanik dünyasına, bilimine katkıları olmasa da Binali Bey’in de, Recep Bey ile Emine Hanımın da adlarının bir çiçekte yaşıyor olması pek bir güzel.

Tabii bu iyi bir seçim midir bilemem. Çiçek işinden anlayanlar Singapurlular, öyle deniyor. Dolayısıyla Azteklerden bu yana gücün simgesi, Eski Yunan’da da bereketin temsilcisi olarak bilinen orkidenin, hele mor orkidenin ne anlama geldiğini biliyorlardır. Koyu mor orkidelerin büyüklenme ya da kibir çağrışımları yaptığını söylerler. Tabii bu güzel çiçeğin asıl ifade ettiği anlam “asalet”. Binali Yıldırım’a da, Recep Bey ile Emine Hanım’a da, şüphe yok ki “asalet” tarafı düşünülerek yapılmıştır bu jestler.

Memlekette de zaman zaman rastlıyoruz bu tür tutumlara. Vefa yanı ağır basan tutumlar bunlar. Birini anımsıyorum, 2008’deydi galiba. Erzincan’da valilik yaptığı sırada kendisini halka çok sevdiren Recep Yazıcıoğlu’nun adını Erzincan’da tespit edilen bir çiçeğe verdiler, “Psaphellus Recepii” diye. Bence son derece isabetli. Bir anlamı var en azından. Duyan itiraz da etmez. Adı Erzincan’la özleşmiş bir figüre, dediğim gibi, gösterilmiş bir vefadır bu. Çok hoş. Singapurluların vefasından da daha farklı elbette.

Bu vesileyle aklıma gelmişken, hepsinin öykülerini bilmeyi çok isterdim, ne güzel çiçek isimleri vardır bizde. Nasıl ya da neden koymuşlar, bilmek istiyor insan. Civan Perçemi örneğin. Bu çiçeğe Yaşlı Adam Biberi, Asker Yarası falan dendiği de olur. Şifalı bir ottur bu.

Zinnia Elegance adlı bir çiçek var. Kim tutacak aklında bu adı. Bizim Anadolu insanı Kirli Hanım Çiçeği deyip çıkmış işin içinden. Vardır bir öyküsü.

Floss Flower’a ne buyrulur. Şu bizim Vapur Dumanı dediğimiz çiçektir bu. İsme bakar mısınız? Hepsinin öyküsü kim bilir ne güzeldir. Ciltler dolusu yazılır. Uzmanları yazmıştır mutlaka, bulup okumak lazım. Öyle “ben koydum” olmuyor. Neden koydun, gerekçen ne, bilelim. Singapurlulara sormak isterdim bu yüzden. “Neden bu adları verdiler” diye. İtirazım olduğundan değil, merak ettiğimden. Neden? Singapurluların da hakkıdır Türk politikacıların adını taşıyan orkidenin neden o adları taşıdığını bilmek. Belki yakasına takacak, belki sevgilisine sunacak. Öyküsünü, gerekçesini bilse fena mı olur?

İyi ki Binali Yıldırım da, Recep Tayyip Erdoğan da, Emine Hanım da hem milletçe hem de dünya çapında çok çok sevilen figürler. O nedenle iyi, güzel çiçeklere adları veriliyor. Sevilmeselerdi başlarına neler neler gelirdi kim bilir?

Bitkilerin sınıflandırılmasında bir çığır açmış olan İsveçli doğa bilimci Carolus Linnaeus’u bilirsiniz. Kindar mıydı bilmem ama çok kötü kokan bir bitkiye hiç sevmediği rakibinin adını vermişti. Buffon diye bildiğimiz bitki var ya. O rakibin adını taşır.

Hadi Binali Bey. İyisiniz yine.