Art arda yaşanan depremler büyük korku ve paniğe neden olurken, İstanbul’un deprem karnesi gözler önüne serildi

Deprem konusunda da sınıfta kaldık

DİLARA ŞİMŞEK dilarasimsek@birgun.net

Art arda yaşanan depremler akıllara ‘depreme ne kadar hazırlıklıyız’ sorusunu getirdi. perşembe günü yaşanan depremin yarattığı büyük korku ve panik sürerken İstanbul’un deprem karnesi gözler önüne serildi.

BirGün’e son yaşanan depremle ilgili değerlendirmede bulunan Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, İstanbul’un deprem konusunda sınıfta kaldığını vurguladı. Kentin depreme karşı kesinlikle hazır olmadığını dile getiren Kaptan, “Rant için birçok ilçeye kentsel dönüşüm girdi. Kentsel dönüşüm, ilk olarak uğraması gereken yerlere uğramadı. Dönüşüme ihtiyacı olmayan yerlere rant için girildi” dedi. Kaptan, yapıların arttığını ve güçlendirmenin yanlış olduğunu ifade etti.

UYARI YAPILMADI

Depremin ardından iletişimin saatlerce kesildiğine de değinen Kaptan, “Ana depremi bir kenara bıraktım orta büyüklükte depremde bile İstanbul’un iletişimi çöküyor. Çünkü mevcut iletişim hiçbir şekilde depreme karşı hazırlıklı hale getirilmedi. Top yekûn yabancılara devredilirken ‘burası afet bölgesi, koşulları buna karşı hazırlayın’ denilmedi. Yatırım yapıp mevcut haliyle işi sürdürmeyi yeğlediler. Asıl iletişim kurulması gereken acil noktalarda önceki gün gibi çökersiniz. Bunun çökme sebebi birden bire trafiğin yoğunlaşması değil böyle akut durumlara hazırlıklı olunmamasıdır” ifadelerinde bulundu.

deprem-konusunda-da-sinifta-kaldik-630621-1.SUÇ YETKİLİLERDE

Kaptan, toplumun deprem konusunda bilinçsiz olmasının nedenini şu cümlelerle anlattı:

“‘Her şeyi devletten beklemeyin’ diyorlar. Bu, kamudan beklenilmesi gereken bir şey. Çocuklarımızdan başlayarak onlara göstererek yaptırarak öğretirsiniz. Ellerine bir tane broşür tutturup deprem konusunda bilinçlendiremezsiniz. Suç insanlarda değil şimdiye kadar bunu yapması gerekip yapmayan yetkililerde.”

Toplanma alanları tartışmasına da değinen Kaptan, alanların büyük olması gerektiğini bu sayede binlerce insanla kolaylıkla ulaşılacağını kaydetti. Binlerce toplanma alanının olmamasının marifet olmadığını dile getiren Kaptan konuşmasını şöyle sonlandırdı: “10 bin tane toplanma alanı varsa bizim buraya gidecek ekibimiz, ekipmanımız, zamanımız yok. Toplanma alanlarının büyük olmasının amacı bu. Aynı anda 10 bin kişi toplanacak ki elimle koymuş gibi onlara büyük sağlık ve yiyecek yardımı götürebileyim. 77 alanın nerede olduğunu toplum bilmiyor.

Deprem sırasında insanlar ne yapacaklarını bilmiyor. Herkes binaların altında bekliyor. En yapılmayacak bir şey. Bina yıkılmaz ama binadan bir şey kopar çatısı çöker vs. ondan etkilenirsiniz. Hiçbir şekilde hazır değiliz.”

AFET RADYOSU DEVREYE GİRMELİ

Afet radyosunun önemine de değinen Kaptan şöyle konuştu: “Afet durumunda radyonuzda otomatik olarak açılacak yayına girecek bir radyo bulunuyor. Kendi frekansı var. Afet durumlarında yayına girip toplumu bilgilendirmesi lazım. Ama ne yazık ki böyle bir radyo hizmete girmiyor. İnsanları yönlendiremiyorsunuz. Radyo hatları eski olduğu için depremde kesilmedi. Radyo en güvenilir kaynaktır. En azından afet radyosunda yetkililerden bir bilgi aktarımı bir yönlendirme duyulması lazım.”