Dün yaşanan deprem büyük korku ve paniğe neden olurken, İstanbul’un deprem karnesi gözler önüne serildi. İstanbul deprem konusunda sınıfta kaldı.

Deprem konusunda sınıfta kaldık

DİLARA ŞİMŞEK

Art arda yaşanan depremler ve son olarak dün gerçekleşen 5.8 büyüklüğündeki deprem akıllara ‘depreme ne kadar hazırlıklıyız’ sorusunu getirdi.

İstanbul’da Marmara Silivri açıklarında dün 5.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem büyük korku ve paniğe neden olurken, İstanbul’un deprem karnesi gözler önüne serildi.

BirGün’e son yaşanan depremle ilgili değerlendirmede bulunan Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, İstanbul’un deprem konusunda sınıfta kaldığını vurguladı. Kentin depreme karşı kesinlikle hazır olmadığını dile getiren Kaptan, kentsel dönüşümün rant için yapılmaması gereken yerlere ilk olarak yapıldığının altını çizdi. Kaptan, yapıların arttığını ve güçlendirmenin yanlış olduğunu söyleyerek şunları aktardı:

“Asıl kentsel dönüşümün yapılması gereken yerler dururken, en son yapılması gereken yerler maalesef rant için ilk olarak yapıldı. Bu yapılar deprem sırasında göçmeyecek hasar alacak yapılar. Aslen göçecek yapılara dokunulmuyor. Özellikle Avcılar, Esenyurt gibi toprağın zemininde yapıların kötü olduğu yerlere bakmak varken buralar bir kenara bırakılıyor. Hasar alacak ama göçmeyecek yapıların olduğu Bağdat Caddesi, Kadıköy gibi yerlere yapılıyor. Binalarımızın bugün için hazır olduğu söylemek mümkün değil. İmar aflarıyla, yapı barışıyla yeni binalar ekleniyor. 1999’da kaç milyon ve bugün kaç milyon olduğumuzu düşünürsek yapı stoğu devamlı arttığını ve arkadan gelen güçlendirmenin yanlış olduğuna bakarsak binaların hazır olduğunu söyleyemeyiz. Hastanelerimiz, okullarımız hala güçlendirilmeyi bekleyen sayı stoğu oldukça fazla. Bunlara zaman ve para yetişmiyor.”

deprem-konusunda-sinifta-kaldik-630244-1.

YABANCILARA DEVREDİLDİ, UYARI YAPILMADI

Depremin ardından iletişimin saatlerce kesildiğini de değinen Kaptan, “Ana depremi bir kenara bıraktım orta büyüklükte depremde bile İstanbul’un iletişimi çöküyor. Çünkü mevcut iletişim hiçbir şekilde depreme karşı hazırlıklı hale getirilmedi. Top yekûn yabancılara devredilirken ‘burası afet bölgesi, koşulları buna karşı hazırlayın’ denilmedi. Yatırım yapıp mevcut haliyle işi sürdürmeyi yeğlediler. Asıl iletişim kurulması gereken acil noktalarda önceki gün gibi çökersiniz. Bunun çökme sebebi birden bire trafiğin yoğunlaşması değil böyle akut durumlara hazırlıklı olunmamasıdır” ifadelerinde bulundu.

SUÇ YETKİLİLERDE

Kaptan, toplumun deprem konusunda bilinçsiz olmasının nedenini şu cümlelerle anlattı:

“‘Her şeyi devletten beklemeyin’ diyorlar. Bu, kamudan beklenilmesi gereken bir şey. Çocuklarımızdan başlayarak onlara göstererek yaptırarak öğretirsiniz. Ellerine bir tane broşür tutturup deprem konusunda bilinçlendiremezsiniz. Suç insanlarda değil şimdiye kadar bunu yapması gerekip yapmayan yetkililerde.”

deprem-konusunda-sinifta-kaldik-630245-1.

TOPLANMA ALANLARININ BÜYÜK OLMASI BİNLERCE İNSANA ULAŞMAK DEMEK

Toplanma alanları tartışmasına da değinen Kaptan, alanların büyük olması gerektiğini bu sayede binlerce insanla kolaylıkla ulaşılacağını kaydetti. Binlerce toplanma alanının olmamasının marifet olmadığını dile getiren Kaptan konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“10 bin tane toplanma alanı varsa bizim buraya gidecek ekibimiz, ekipmanımız, zamanımız yok. Toplanma alanlarının büyük olmasının amacı bu. Aynı anda 10 bin kişi toplanacak ki elimle koymuş gibi onlara büyük sağlık ve yiyecek yardımı götürebileyim. 77 alanın bile nerede olduğunu bile toplum bilmiyor.
Deprem sırasında insanlar ne yapacaklarını bilmiyor. Herkes binaların altında bekliyor. En yapılmayacak bir şey. Bina yıkılmaz ama binadan bir şey kopar çatısı çöker vs. ondan etkilenirsiniz. Hiçbir şekilde hazır değiliz.”

AFET RADYOSU DEVREYE GİRMELİ

Afet radyosunun önemine de değinen Kaptan şöyle konuştu:

“Afet durumunda radyonuzda otomatik olarak açılacak yayına girecek bir radyo bulunuyor. Kendi frekansı var. Afet durumlarında yayına girip toplumu bilgilendirmesi lazım. Ama ne yazık ki böyle bir radyo hizmete girmiyor. İnsanları yönlendiremiyorsunuz. Radyo hatları eski olduğu için depremde kesilmedi. Radyo en güvenilir kaynaktır. En azından afet radyosunda yetkililerden bir bilgi aktarımı bir yönlendirme duyulması lazım.”