Elazığ’daki deprem sonrası halk sağlığı konusuna dikkat çeken Prof. Dr. Etiler, toplu yaşam alanları kurulduğu takdirde 5 yaş altı çocuklara aşı yapılması gerektiğini ve şebeke suyu kullanılmamasının önemli olduğunu belirtti

Deprem sonrası salgınlara dikkat!

Gökay BAŞCAN

Elazığ’nın Sivrice ilçesinde meydana gelen deprem sonrası kurtarma çalışmaları sürerken felakette yaralanan bine yakın kişi hastaneye kaldırıldı. Depremden fiziksel olarak yara almadan kurtulan on binlerce kişi ise geceyi çadırlarda ve toplanma yerlerinde geçiriyor. Deprem sonrası su şebekelerin zarar görmesi, ilaç temini sorunu, yurttaşların kalabalık şekilde çadır ve toplanma yerlerinde birlikte kalmaları salgın hastalıklar riskini gündeme getirdi.

Yine meydana gelen deprem sonrası fiziksel olarak zarar görmese de travmadan kaynaklı ruhsal sorunlar yaşama ihtimali yüksek olan depremzedeler için neler yapılması gerektiği önemli bir konu.

Depremin yarattığı tahribat bölgede sürerken uzmanlar ile meydana gelebilecek salgın hastalıkların önlenmesi ve ruhsal hastalıkların tedavisi için neler yapılması gerektiğini konuştuk.

deprem-sonrasi-salginlara-dikkat-680102-1.

Deprem sonrası meydana gelebilecek salgın hastalıklarının önlemenin en önemli şartının deprem planlaması olduğuna dikkat çeken Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu Başkanı Nilay Etiler, toplu yaşam alanlarında kalan 5 yaşından küçük çocukların önceden yaptırdığı aşılara bakılmaksınız kızamık ve meningokok aşısı yapılmasının zorunlu olduğunu belirtti. Etiler “Toplu yaşam alanı oluşursa aşı zorunlu ancak şuan Elazığ’da geçici yerleşim alanları var” dedi.

Şebeke suyu tüketilmemeli

Şebeke suyunun klonlama ile temizlenmesi gerektiğini belirten Etiler “Deprem nedeniyle su şebekeleri zarar görmüş olabilir. Bunun için belediyenin yüksek düzeyde bir klonlama ile temizlemesi ve insanların suyu tüketmemesi gerekiyor. İnsanlar, kalabalık bir şekilde kalmasından dolayı solunumla, temasla ile bulaşan hastalıklar ortaya çıkabilir. En önemli konulardan biri de gıda hijyeni. Çevre illerden gelen gıda ürünlerin de ve elektrik kesintilerinden kaynaklı bozulma ihtimali olan gıdalara dikkat edilmeli. Geçici yerleşim alanları kurulda ise tuvaletler, duş alma yerleri sorun olabiliyor. Bu sorunların önüne geçilebilmesi için, öncelikle her bölgenin afet planı olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kısa süreli travmalar yaşanabilir

Depremden sonra oluşabilecek ruhsal etkilerin şok etkisi geçtikten sonra kendisini gösterebileceğini belirten Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Birimi üyesi Prof. Dr. Ejder Yıldırım “Depremden hemen sonra ağır ruhsal belirtiler görmeyiz. Daha çok depremin ruhsal etkileri şok evresi geçtikten sonra kendini gösterebilir. Bu ruhsal etkilerin herkes de görülebilecek normal kısımları var. Yani depremde, travmaya bağlı etkilenmede hep beklediğimiz bir durum olabilir. Bu yaklaşık 3-4’üncü günde daha da yoğunlaşan, bir hafta sonra sönme eğiliminde olan bir durumdur” ifadelerini kullandı.

deprem-sonrasi-salginlara-dikkat-680103-1.

Sosyal ihtiyaçlar karşılanmalı

Yurttaşların deprem sonrası yaşadığı travmanın erken sönümlenebilmesi için sosyal ihtiyaçların acilen karşılanması gerektiğini söyleyen, Yıldırım depremden sonra yaşanan travmayı şöyle açıkladı: “Kişilerin olağanüstü bir duruma gösterdiği olağan tepki. Bu hemen bir müdahale edilmesi, ilaca başlanması, hastalık tanısı konulacak durum değildir. Bu etkilenmeyi yaşayan insanların bir kısmında ise belirteler sönmeyip 1 aya kadar, 1 aydan daha fazla da sürebilir. Bu nedenle ilk aşamada sosyal yaşamın yeniden kurgulanması ve yaşamın yeniden organize edilmesi, bu belirtilerin çok daha hızlı sönmesine neden olur. Bu nedenle öncelik ihtiyaçların karşılanması. Ruhsal müdahalenin ilk aşaması sosyal ihtiyaçların karşılanması olur."

Telepatik müdahale bir sonraki süreç

Psikiyatristlerin ikinci haftadan sonra sahada olmaları gerektiğini söyleyen Yıldırım “Birinci haftadan sonra, bu tarz etkilenmeler tespit edildikçe, halkı bilgilendirmeli ve yaşamış oldukları ruhsal sorunların aslında bir kısmının olağan tepkiler olduğunu anlatmalıyız. Sonrasında eğer ki kontrol edilemeyecek boyutta ise bizim bunlarıa telepatik müdahalelerle çözüm bulmamız gerek. Ama önceliğimiz psiko-sosyal destektir” dedi.

Kaygılar ve belirsizlikler giderilmeli

İnsanların sosyal olarak kendilerini güçlü hissetmelerinin önemi vurgu yapan ve yaşama tekrar organize edilmesinin planlanması gerektiğini belirten Yıldırım “Basit bir örnekle, insanlar evlerinin sağlam olup olmadığını bilmiyorlar. Çocukların geleceği konusunda belirsizlikleri var. Hızlıca bu belirsizlikleri kaldıracak önlemleri alınması gerekiyor. İnsanların acil şekilde geleceklerini planlayacak noktaya gelmeleri gerekiyor. İnsanların o bölgede maddi kayıpları da söz konusu. Bunlarla ilgili belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor” diye konuştu.

Yemek seçebilme bile ruhsal onarım

Depremzedelerin yemek seçme haklarının gözetilmesi bile ruhsal onarım açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Yıldırım sözlerini şöyle sonlandırdı “Özellikle kurtarma çalışmaları bittikten sonra bölgede psiko-sosyal destek üniteleri kurulmalı. Hem toplumu bilgilendirerek, hem de toplumla ilk temasları kurarak, ihtiyaçları gözetmeli. Kurulacak üniteler, ihtiyaçların uygun bir şekilde dağıtıp dağıtılmadığını, yaklaşımın doğru olup olmadığını belirlemeli. Örneğin tek bir yiyecekten ziyade, insanların yemek seçme haklarının gözetilmesi bile ruhsal onarım açısından son derece önemlidir. Sonrasında psiko-sosyal destek üniteleri toplumu bilgilendirici temaslarda bulunur. Bu temaslar sırasında ruhsal açıdan sorunlu gruplar varsa onları daha ileri düzey psikiyatrik destek verebilecek ünitelere yönlendirebilir.”

deprem-sonrasi-salginlara-dikkat-680100-1.

Gıda, barınma, beslenme planlanmalı

Deprem sonrası bölgeyi ziyaret eden TTB Diyarbakır Başkanı Mehmet Şerif Demir, sağlık boyutunda büyük bir sıkıntı olmadığını belirtti. İstanbul ve bölge illerinden sağlık çalışanlarının deprem bölgesine gittiğini belirten Demir “Sağlık hizmetini aksatacak bir durum yok. Ancak . Şu anda kış ayındayız. Soğuk algınlıkları ve salgın hastalıklar yaşanabilir. Gıdaya erişim, barınma, beslenme noktasında sıkıntılar yaşanabileceği bir noktaya gelmeden hepsinin hazırlıklarının yapılması gerekiyor. Bu koşulların öngörülüp derhal planlamaların yapılması gerekiyor” diye konuştu.

Deprem bölgesinde ve öncesindeki koordinasyon önemi dikkat çeken Demir “Sivil toplum örgütleriyle, demokratik örgütlerle, kamu kurumlarıyla hep birlikte hareket edilmediği sürece ne yazık ki her şekilde eksik kalacak. İstanbul depreminde, Van depreminde de bunu gördük. Özellikle Van depreminde bunu çokça hissettik. Tabii ki hiçbir şekilde can kaybı olmamasını diliyorduk ama Van ve Marmara depremine göre daha az. Bu kadar deprem bölgesi olan bir yerde, bu kadar deprem yaşadıktan sonra günü kurtarmak için yapılan şeyler aynı sorunları karşımıza getiriyor” ifadelerini kullandı.

Güvenilir gıdaya erişim önemli

Afetlerde güvenilir gıdaya ulaşımın önemine değinen Gıda Mühendisi Zafer Şenyurt şöyle konuştu: “Gıdaların güvenli bir şekilde depolanması ve ihtiyaç duyulduğunda kolayca ulaşılabilir olması, yardım stoğunun iyi yönetilmesi gerekir. Afet sonrasında gıdalar ve su kaynakları kirlenebilir. Bu nedenle güvenli olduğu teyit edilmeden kullanılmamalıdır. Yaralı kişilerin su ve gıda tüketmeden önce sağlık kontrolünden geçirilmeleri son derece önemlidir. Zira vücutta oluşabilecek görünmeyen muhtemel hasarlar dikkate alınarak beslenme şekli belirlenmelidir. İlk 72 saatlik süreç hayati önem arz etmektedir.”

deprem-sonrasi-salginlara-dikkat-680104-1.