Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’nun, Türk Kızılay’ının statüsünde değişikliğe gidebileceği ve uluslararası platformlarda karşılıksız ve gönüllülük esasına çalışan dernek olarak tanımayabileceği belirtildi.

Depremde çadır satmıştı: IFRC’den Kızılay’ın statüsünde değişiklik hazırlığı
Fotoğraf: DepoPhotos

1919’da İsviçre’nin Cenevre kentinde kurulan ve 188 Kızılhaç ve Kızılay Derneği’nin koordinasyonunu sağlamakla görevli olan Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’nun, deprem günlerinde çadır satışı ile gündeme gelen ve tepkilerin odağı olan Türk Kızılay’ının statüsünü değiştirmeye hazırlandığı belirtildi.

HaberTürk yazarı Bülent Aydemir, bugünkü yazısında, “Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu (IFRC), Kızılay’ın 11 ticari şirketi nedeniyle statüsünü değiştirmeye hazırlanıyor” dedi.

Aydemir’in yazısından ilgili bölüm şöyle:

155 yıllık mazisi bulunan Kızılay’ımızı şimdi yeni bir risk ve tehdit bekliyor. Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu (IFRC), Kızılay’ın 11 ticari şirketi nedeniyle statüsünü değiştirmeye hazırlanıyor.

Tüzüğünde yer alan maddelere göre Kızılay; tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü sosyal hizmet kuruluşu olarak tanımlanıyor.

Bu tarz uluslararası yardım kuruluşları, faaliyetlerini kâr amacı gütmeden ve karşılıksız yürütüyor ancak son depremde de yaşandığı üzere; çadır, malzeme satışı ve Kızılay’ın bağlı 11 şirketiyle yürüttüğü faaliyetler, uluslararası çatı kuruluş IFRC ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nde (ICRC) tartışma konusu oldu.

Bu kuruluşların, ticari faaliyetleri nedeniyle Kızılay’ı artık karşılıksız yardım yapan kuruluş statüsünden çıkarmaya hazırlandıkları ifade ediliyor. Bu karar, üst komiteler tarafından kabul edilirse Kızılay, artık uluslararası platformlarda karşılıksız ve gönüllülük esasına çalışan dernek olarak tanımayacak.

Bu durumda Kızılay’ın acil olarak yeniden yapılandırılması ve hepimizi derinden yaralayan ve kabul edilemez kararın önüne geçilmesi gerekiyor.