ÖDP’nin düzenlediği Büyük İstanbul Depremi çalıştayında, İstanbul’un depreme ne kadar hazırlıksız olduğu, ihmaller ve yapılması gerekenler vurgulandı. Çalıştayda konuşan Dr. Savaş Karabulut, muhtemel olan tsunaminin kıyıya 6 dakikada ulaşacağını ifade etti

Depreme gözler kapalı

MERAL DANYILDIZ

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) dün, Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Evi’nde Büyük İstanbul Depremi çalıştayı düzenledi. 3 oturumdan oluşan çalıştayda, ‘Yaklaşmakta olan büyük İstanbul depremi’, ‘İstanbul depreme ne kadar hazır?’ ve ‘Yaklaşmakta olan depreme karşı neler yapabiliriz?’ başlıkları konuşuldu.

İlk olarak açılış konuşmasını yapan ÖDP İstanbul İl Yönetim Meclisi Üyesi Nuriye Alsancak, Gölcük Depremi’nden bu yana yapılan ihmalleri sıraladı. Son dönemde peş peşe gerçekleşen depremler sonrasında İstanbul’un depreme ne kadar hazırlıksız olduğunu gördüklerini belirten Alsancak, “Bugün sadece 77 afet toplanma noktası bulunmakta olup, bu toplanma alanları da nitelikleri itibariyle yaşanacak olası büyük depremde, can kayıplarının artmasına neden olacaktır” dedi.

SEFERBERLİK ÇAĞRISI

ÖDP olarak deprem seferberliği başlatılması gerektiğini düşündüklerinin altını çizen Alsancak, İstanbul Afet Acil Eylem Planı çerçevesinde, imara açılmış tüm toplanma alanlarının ruhsatlarının iptal edilip, boşaltılması ve toplanma alanları tespit edilmesi gerektiğini kaydetti.

TSUNAMİ 6 DAKİKADA ULAŞACAK

depreme-gozler-kapali-644816-1.

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Üyesi Dr. Savaş Karabulut ise, “Şu an üç tane daha büyük deprem bekliyoruz. Marmara denizi içinde tsunami olacağı noktasında da ihtimaller olduğunu söyleyebiliriz. Depremin tetikleyeceği heyelanlar nedeniyle de meydana gelecek tsunamiler var. Tam olarak altı dakikada kıyıları terk etmemiz gerekecek” şeklinde konuştu.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna ise, ülke topraklarının yüzde 66’sının deprem tehlikesi altında olduğunu aktardı. Daha deprem bile olmadan İstanbul’da kendi kendine binaların çöktüğünü, duvarların yıkıldığını ifade eden Suna, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapı stokları güvenli ve sağlıklı olmaktan uzak. Birçoğu kaçak, ruhsatsız, mühendislik hizmeti almadan üretilmiştir. 99 depremi sonrası yerel yönetimin İstanbul Deprem Master Planı ve ilçe belediyelerinin çalışmaları mevcut. Bu plan tozlu raflardan indirilip günümüzün şartlarına göre revize edilip hayata geçirilmelidir.”

‘İstanbul depreme ne kadar hazır?’ başlığının konuşulduğu ikinci oturumda ise Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Oktay Kargül söz aldı. Kargül, “İstanbul’da olası bir depremde 936 bin binanın kullanılamaz olacağı tahmin ediliyor. Bu sayıya bir milyon dediğimizde, bir evde dört kişinin yaşadığını varsayarsak 4 milyon yurttaşın yaşadığı yer riskli anlamına geliyor. 90 binin üstünde ölünün olacağı öngörülüyor” şeklinde konuştu.

99 DEPREMİ RANT GETİRDİ

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen ise, Gölcük Depremi’nin kentlerde ranta dayalı politikaları hayata geçirmek için aracı olduğuna dikkat çekti: “1999 depremi kentlerde ranta dayalı politikaları çok daha rahat uygulayabilmek için kritik bir eşik oldu. Kente bütün müdahaleleri meşrulaştırmanın aracı olarak kullanıldı Marmara Depremi. O zamana kadar küresel kent, yarışan kent kavramı üzerinden şekillenen İstanbul’da bundan sonra yapılacak bütün projelerde depreme karşı güvenli bir kentin yeniden inşa edilmesi gerekliliği üzerine bir söylem değişikliğine gidildi.”

Binalar güçlendirilecek

Yaklaşmakta olan deprem konusunda neler yapılabileceğinin değerlendirilmesi üzerine gerçekleşen son oturumda ise İBB Meclis Üyesi, Deprem ve Doğal Afet Komisyonu Üyesi Nerze Özyurtlu şu değerlendirmelerde bulundu: “İBB olarak deprem seferberliği başlattık. Yol haritamız beş ana başlıktan oluşuyor. 48 bin yapının güçlendirilmesi ya da yeniden yapılması konusunda hareket edeceğiz. Kentsel dönüşüm strateji belgesini hayata geçireceğiz. Sırf bir alan ağaçlı diye barınma alanı olamaz. 839 tane alan var İstanbul’da. Her binanın bu toplanma alanlarına ulaşımını sağlayan tahliye koridorlarını belirleyeceğiz.”

Acıbadem Mahalle Muhtarı Semra Aydın ise “Mahalle halkını bilinçlendirmek için paneller düzenledik. Mahallemizin şartlarını araştırarak kurumlarla yazıştık, riskleri öğrendik. Belediyeden büyük toplanma alanları talep ettik. Yedi tane büyük toplanma alanı elde ettik” dedi.

Gölcük Depremi’ndeki deneyimlerini aktaran Dayanışma Gönüllüleri’nden Hakan Tanıttıran, “Afet sonrasından yapılacak en önemli şey mağdurlarla yapılacak dayanışma faaliyetleridir” dedi.