Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi ve Türkiye Psikiyatri Derneği’nin, ‘Travmalar, Güçlenme ve Yeniden Var Olma’ temalı sempozyumunda konuşan Doç. Dr. Yılmaz, 17 Ağustos Depremi sonrasında destek için gidenlerin de travma yaşadığını ifade etti.

Depremin 20. yılında kitlesel travmalar

MERAL DANYILDIZ

Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birimi ve Türkiye Psikiyatri Derneği’nin, ‘Travmalar, Güçlenme ve Yeniden Var Olma’ temalı sempozyumu birinci gününde travmaların toplum üzerindeki etkileri konuşuldu. Şişli Belediyesi’nin ve İstanbul Tabip Odası’nın katkılarıyla 17 bin 480 kişinin hayatını kaybettiği Marmara Depremi’nin 20’nci yılında o günden bugüne yapılanları değerlendirmek için yapılan sempozyum, Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. ‘20 yılda Neler Öğrendik? Neler Öğrettik?’ konferansıyla başlayan sempozyumda, ‘Depremin Yazılamayan Tarihi’ ‘Afetler ve Kitlesel Travmalarda Örgütlenme Modeli: Kurumsal Örgütlenme’ gibi başlıklar da tartışıldı. Sempozyumun ikinci günü olan bugün ise ‘Kitlesel Travmalar Bağlamında Bombalamalar Sonrasında Akut Dönem Müdahale’ konferansı ile Cumartesi Anneleri ve Çorlu Tren Katliamı Annelerinin katılacağı ‘Adalet Sarsıldığında’ paneli gerçekleştiriliyor.

PSİKOLOGLAR DA HAZIRLIKSIZ YAKALANDI

‘Depremin Yazılamayan Tarihi’ panelinin konuşmacılarından Doç. Dr. Banu Yılmaz depremin bir çok alan gibi psikologları da hazırlıksız yakaladığını söyledi. Ülkenin doğa olayları ve kitlesel travmalar konusunda çok fazla örneğe sahip olduğunu aktaran Yılmaz,“ Ekipler, ciddi bir özveriyle dönüşümlü olarak oluşturuldu. Afetzedeler güven ilişkisi kurdukları doktorlarla çoğunlukla tekrar karşılaşamadılar. Bilimsel veri olmamakla birlikte kayıp yaşantısının buna bağlı olarak tekrar tekrar yaşandığını söyleyebiliriz. Kaynakları sınırlı ülkelerde bunlara bağlı ölüm oranlarının çok fazla olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.

DEPREM EN SERT ÖĞRETMEN

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ejder Akgün Yıldırım ise travma alanında çalışmayı düşünmemesine rağmen 99 depreminin kendisini bu alanda çalışmaya maruz bıraktığını belirtti. Depremin en sert öğretmenlerinden biri olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “99 depremindeki ölü sayısının çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz. Devlet yoktu, ikinci haftanın başlarında devlet göründü. İçme suyuyla abdest alınıyordu. Camii hocasıyla konuşarak bunu teyemmüme döndürdük. P harfinin haç işaretine benzemesi sebebiyle Psikologlar Derneği’nin çadırı yıkıldı.”