İzmir’de 30 Ekim gününde yaşanan depremin ardından, depremzedelerle dayanışmak için birçok yardım kampanyası düzenlendi. Depremin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen hala somut bir adım atılmazken, depremzedeler kaderleriyle baş başa kaldı.

Depremzedeler dertleriyle baş başa

Berkay Sağol

30 Ekim günü İzmir’de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremin ardından 117 kişi hayatını kaybetti, binlerce insan ise evsiz kaldı. Depremzedelerle dayanışmak için birçok yardım kampanyası düzenlendi. Depremin üzerinden 2 ay geçti ve yaşanılan bu felaket unutuldu. Depremzedelere verilen sözlerin bir kısmı ise tutulmadı.

Gerçekleşen depremde ağır hasar aldığı kayda geçen ve yıkılacak olan Seven Sitesi yöneticisi Haydar Özkan da mağdurlardan biri. 30 Ekim İzmir Depremi Mağdurları Platformu Sözcüsü Haydar Özkan, mağduriyetin ilk başta eşya taşıma sırasında gerçekleştiğini söyledi. Eşyalarının çok azını alabildiklerini söyleyen Özkan, “Bize 1 saat süre verdiler. Eşyalarımızı taşımak isterken nakliyat firmalarının bir anda taşınma ücretini 2 bin 500 TL yaptığını gördük. Ev bulabilen insanlar eşyalarını evlerine taşıdılar, ev bulamayanlar ise taşımacıların inisiyatifine kalan depolara taşıdılar ve o depolara 1 aylık kira bedeli ödediler. Eşyalarını o depolardan taşıtmak için firmalara tekrar para verdiler” dedi.

Eşyalarının bir kısmını aldıkları için devletin vereceği 30 bin TL’lik yardımı alamadıklarını belirten Özkan, “Yardımı alamadığımız gibi vermek istediğimiz dilekçeyi bile kabul etmediler. Valiliğe gittiğim zaman sadece hiç eşyasını alamayan ve 10 dakikalık izin verilen dairelerin yardımdan faydalanacağını öğrendim. Ev sahipleri içinde 13 bin TL’lik bir taşınma yardımı yapılacağı açıklandı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden gelen yetkilinin bizim adres bilgimizi yanlış bildirmesi sonucu bu yardımda da sıkıntı yaşadık ve itirazlarımız sonrası yalnızca 5 bin TL gibi bir rakam alabildik. AFAD’ın bize verdiği bilgiye göre Şubat ayında kira kontratı beyan edersek Mart ayında 4 bin TL, Mayıs ayında da yine 4 bin TL şeklinde ödeme yapılacakmış. Yani devlet bize güvenmiyor, belge istiyor” diye konuştu.

İzmir şartlarında bir ev taşımanın zaten en az 12 bin TL olduğunu dile getiren Özkan, “Depremzedelerden 10 kişiyle konuşsanız, 10 tane farklı dert duyarsınız. Eşyalarını hiç alamayan, kiralık eve çıkıp kirasını ödeyemeyen, taşıma firmasına senet imzalayıp senedi ödeyemeyen, eşyalarını depoya koydurup borçtan dolayı eşyalarını rehin bırakan bir sürü insan var. İzmir Büyükşehir Belediyesi herkese yardımda bulundu. Diğer yerel yönetimler ve devlet kurumları da öyle, bunu inkâr edemeyiz. Ama o hız bitti. Şimdi herkes dertleriyle baş başa kaldı. Verilen sözlerin çoğu maalesef tutulamadı” ifadelerini kullandı.

KENDİ EVİMİZİ TEKRAR SATIN ALACAĞIZ

Kentsel dönüşümle ilgili de sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Özkan, “Devlet tarafından burada 7 tane ada bazlı proje alanı geliştirildi. Bu ada dışında kalan binalara kendi binalarınızı kendiniz yapın dendi. Yerinde dönüşüm için yapılan yardım 125 bin TL. Bizim burada yerinde dönüşüm yapmak için daire başı yaklaşık 350 bin TL gibi bir maliyeti oluyor. Bu ülkede, bu ekonomik durumda ödemeyi kim yapabilir? Bizim en önemli sıkıntımız yerinde dönüşememek. Ben emekli maaşımla geçinen bir insanım. Hayatımı deprem olacak gibi planlamadım. Şimdi tüm planlarımın üzerine bir de 2 bin 500 TL kira ödüyorum. Ben nasıl geçineceğim. Bir de kendi evimi bana parayla geri satacak. Benim günahım ne? Ömrümü vererek aldığım evi tekrar borçlanarak satın alacağım” dedi.