İzmir Bayraklı'da yaklaşık 3 yıl önce gerçekleşen depremden sonra kurulan konteyner kentte yaşayan depremzedeler tahliye edilmeye başlandı. Depremzedeler karara tepki gösterdi.

Depremzedeler konteyner kentten çıkarılıyor: "Gidecek yerim, kira ödeyecek gücüm yok!"

BİRGÜN EGE

İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen ve binlerce kişinin evsiz kaldığı depremin üzerinden yaklaşık 3 yıl geçti. Depremzedeler için AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ve İzmir Valiliği tarafından kurulan konteyner kentte kalan depremzedeler, polis tarafından tahliye edilmeye başlandı. Bugün itibarıyla konteyner kentte yalnız yaşayan depremzedelerin çıkarıldığı, gelecek hafta ise aileleriyle beraber yaşayan depremzedelerin çıkarılacağı öğrenildi.

Depremzedeler ise karara tepki gösterdi. Depremzede Meryem Tülin Yumlu, "Gerçekten gidecek yerim yok diyorum anlatamıyorum. Biz bunu hak etmiyoruz. Devletimiz bizi sokağa attı. 15 gün sonra da diğerleri atılacak. Çok yazık, gidecek yerim yok, kira ödeyecek gücüm yok. 'Devlet mecbur mu?' diyeceksiniz, beni buraya aldıysa hiçbir şey söylemeden aldıysa... İnsan haklarını aykırı! TOMA'lar geldi sabah. Biz ne yaptık, ben suçlu muyum… Yalnız yaşamak suç, kadın olmak suç, evim yok diye ben suçlu durumu düştüm" diye konuştu.

Depremzede Nuray Koçtürk ise, "Tek başıma yaşıyorum. Hiç bir şeyimi almadan sokağa atıldım. Yazıktır bize" ifadelerini kullandı.

CHP’Lİ BEKO’DAN ÇAĞRI

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ise İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremin ardından depremzedeler için kurulan konteyner kentte yaşayanların konteynerlerini 1 haftada boşaltmalarını isteyen İzmir Valiliği’ne ‘süre verin’ çağrısı yaptı.

Depremzedelerin ‘sosyal devlet’ anlayışıyla sokağa atılmaması, kendilerine yeni bir ev bulmaları için bir süre tanınması gerektiğini ifade eden Beko, "Orada yaşayan vatandaşlarımız depremde evlerini, yuvalarını, ailelerini, yakınlarını kaybettiler. Kahramanmaraş merkezli depremlerle aynı acıları yaşadık, onlar da bir kez daha yıkıldı. Toplumun her kesiminde farklı travmalar devam ederken bu acıları yaşamış insanlara ‘başınızın çaresine bakın’ tarzında yaklaşmak ‘devlet’ anlayışına yakışmaz. Elbette belli kurallar vardır ve o konteynerler daha acil ihtiyacı olanlara tahsis edilmek istenmekte de olabilir ancak insanlar mağduriyetlerini sıralarken, hastayım, işim yok, çocuğum engelli derken onları sokağa atamayız. Hep birlikte bu mağduriyeti gidermek için çalışmalıyız. İzmir Valiliği’ne de bu çerçevede bir çağrı yaparak insanlara süre tanımalarını talep ediyorum" diye konuştu.