Depremzedeler mülk nöbetinde
Hatay’da rezerv alan sorunu derinleşirken az ve orta hasarlı binaların bulunduğu Odabaşı mahallesine yıkım için iş makineleri sokulmaya başlandı. Yıkıma karşı açılan davaların sonuçlanmadığını anımsatarak alanda nöbet tutan afetzedeler “Gizli gizli geliyorlar ve binaları yıkmak istiyorlar. Korkuyla yaşıyoruz” dedi.
İlayda Kaya
ilaydakaya@birgun.netMaraş merkezli depremlerle yerle bir olan kentlerin başında gelen Hatay’da rezerv alan sorunu giderek büyüyor. Az ve orta hasarlı binalarına ‘ağır hasarlı’ tebligatı asılarak yıkılmak istenen, elektrik ve suları kesilen depremzedeler şimdi de yıkım için habersizce binalarına gelen iş makineleriyle mücadele ediyor.
Antakya’nın Odabaşı Mahallesi’nde depremzedelerin yaşamını sürdürdükleri az ve orta hasarlı binalara yıkım için dün iş makineleri gönderildi.
İş makinelerinin önüne geçerek adeta etten duvar ören depremzedeler, binalarının yıkılmaması için direndi. İçinde eşyaları bulunan bir binanın balkonu iş makinesinin verdiği zararla yerle bir oldu. Yıkım kararına karşı açılan davaların ve başvuruların sonuçlanmadığını anımsatan yurttaşlar, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na tepki gösterdi. Depremzedeler, “Biz orta ve az hasarlı binaları güçlendirip içinde oturmak istiyoruz. Binalarımızın süreçten bağımsız yıkılması her türlü usulsuzluğun ispatıdır” dedi.
VALİLİĞİN ‘JOKER’ EKİBİ
İş makinelerinin yıkmak için gittiği binalardan biri olan orta hasarlı binanın sahibi Mehmet Cancı, mahalleye giden iş makinesini, balkona vurmasının ardından güçlükle durdurduğunu söyledi.
Cancı yaşananları şöyle anlattı:
“Kepçe vurmaya başlarken son anda yetiştik. Geleceklerinden haberimiz yoktu. Mahkeme kararını beklemeden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ve CİMER’e yapılan itirazların sonucu gelmeden yıkım yapılmak isteniyor. Yapı denetimi atanmıştı ancak ruhsatı belediye vermedi. Ardından bunlar yaşandı. Binama gizli gizli gelen iş makinesi arka balkona vurdu. Şimdilik durdurduk ancak yeniden ne zaman gelirler bilmiyoruz. Binamız orta hasarlıydı ve güçlendirme yapılmıştı. Benim binam köşe başında. Aynı ada içinde bulunan 4 bina ise koruma altında. 4 bina koruma altındayken benim binam yıkılıyor. Neye göre koruma altındalar neye göre benim hiçkimseye zarar vermemiş binam yıkılmak isteniyor? Bu süreç ve yapılan, usulsüzlüğün kanıtıdır. Her geçen gün daha da maddi zarara uğruyoruz. Henüz binam yıkılmadı ama karşı binanın yıkımı için alanda iş makinesi geziyor. Bina duvarılarım mahkemelik olduğuna dair yazılarla çevrili ancak ona rağmen yıktılar. Valiliğin ‘joker’ yıkım ekibi varmış gece ansızın gelip yıkabilirmiş. Biz bu korkuyla yaşıyoruz.”
DİRENİYORUZ
Bir depremzede yurttaş da “Kepçeleri durdurmak için direnişe geçtik. Valilikten yıkım için ihale aldıklarını belirten ekipler geldi. Özel bir firmaya ihale verilmiş. Ortada normal bir yıkım, saldırı yok. Hükümet eylüle doğru sertleşir ve bize yönelir sanıyorduk ama daha erken davrandılar. ‘Burası yıkılacak’ diyerek bizi kovuyorlar. İnsanlar kendi mülkünü savunuyor ve mahkemenin karar vermesini istiyorlar. Biz orta ve az hasarlı binaları güçlendirip içinde oturmak istiyoruz. Binalarımızı hukuksal süreci beklemeden yıkmak her türlü usulsüzlüğün ispatıdır” dedi.