Suriye ordusunun Dera’da yeniden kontrolü sağlamasının silahlı grupları destekleyen CIA, MI6 ve bölge ülkeleri için kaçınılmaz sonuçları olacak. Kırılgan anlaşmanın etkileri ise ilerleyen günlerde ortaya çıkacak.

Dera’daki yenilgi yeni dönemi açtı

Vanessa Beeley

Üç yıllık kırılgan bir ateşkes ve köktendinci silahlı grupların Suriye hükümetinin "sadıkları"na karşı yürüttüğü hamlelerin ardından Suriye bayrağı bir kez daha Dera el Balad'da dalgalandı. Batı basını ise Şam'ın güneyindeki Dera'da aşırılık yanlısı silahlı grupların varlığını Suriye hükümetini devirmek için “devrimin beşiği” olarak göstermeye devam ediyor.

Körfez devletlerinin kan parasıyla finanse edilen ve ABD, İngiltere, İsrail liderliğindeki koalisyon tarafından körüklenen “devrimci” alevlerin Suriye'yi uzun yıllar boyunca yutması bekleniyordu. CIA ve MI6 destekli Müslüman Kardeşler çeteleri, Libya'dan gelen "terörist gruplar" ve silahlar Dera'da planlanmış ayaklanmaya öncülük etti. BBC, CNN ve El Cezire gibi medya organları ise bu gruplara güvenilirlik kazandırmaya çalıştı.

MOSKOVA YANLIŞ HESAPLAMA YAPTI

Rusya'nın aracılığıyla 2018 yılında huzursuz bir ateşkes sağlandı ve ABD destekli isyanın merkezi olan Dera el Balad'daki yasadışı silahlı gruplar ağır silahlarını teslim etmeye ikna edildi. Bu "barış" anlaşmasının bir parçası olarak yalnızca hafif silahlar bulundurmalarına izin verildi. Rusya bu grupları etkin bir şekilde hizaya getirmeye çalıştı. Silahlı grup bağlantılı medya kuruluşlarına göre, Özgür Suriye Ordusu'nun eski lideri Ahmed Al Awda'ya Rusya tarafından kurulan Beşinci Kolordu'nun bir alt bölümü olan 8'nci Tugay'ın komutası verildi.

Ancak bu belki de Rusya'nın güney cephesindeki savaşı hızlı bir şekilde sona erdirme amacıyla yaptığı bir yanlış hesaplamaydı. Suriyeli sivillere ve "terörle mücadele" eden silahlı kuvvetlere karşı birden fazla savaş suçu işleyen silahlı grupların, Suriye hükümetine sadık olduğunu düşündükleri kişileri hedef almaktan vazgeçme niyeti yoktu. Daha önce El Kaide ve IŞİD'le bağlantılı olan bu aşırılık yanlısı çeteler güney bölgesinde vahşi bir saldırı başlattı.

Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen Suriye İnsan Hakları Gözlemevi bile 2019 yılının ortalarından bu yana bin 136 farklı saldırının düzenlendiğini ve 12'si kadın 22'si çocuk olmak üzere 774 Suriyeli'nin saldırılarda hayatını kaybettiğini bildirdi. Dera'da bu yıl temmuz ayında silahlı gruplar kentteki hastaneyi bombaladığında aralarında bir çocuğun da bulunduğu çok sayıda sivil katledildi ve yaralandı.

ÖSO KOMUTANININ BATI'YLA İLİŞKİLERİ

Rusya'nın aracılık ettiği anlaşmanın mürekkebi henüz kurumamışken Dera'ya yaptığım tehlikeli ziyarette ÖSO'nun "Mühendislik ve Füze Tugayı" komutanı Adham Alkarad'la tanıştım. 2018'in eylül ayında tanıştığım Alkarad, "dava"ya sempatiyle yaklaştığımı ve beni bir İngiliz gazeteci olarak köşeye sıkıştırdığını düşünerek asla teslim olmayacaklarını ve ellerindeki hafif silahlarla bile Suriye hükümetini devirmek için ABD koalisyonunun desteğiyle saldırılarına devam edeceklerini söyledi. Alkarad o zamanlar bana Dera'da eylemlerin devam edeceğini ve bunu duyurmak için BBC ve CNN ile doğrudan temasa geçeceğini söyledi. Dera'da altyapıya ve askeri hedeflere korkunç hasar veren 500 kilogramlık Omar Roketi'ni tasarlayan Alkarad, geçen yıl ekim ayında kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından öldürüldü.

İSRAİL'E DARBE ETKİSİ YAPAN KARŞI HAMLE

Şam ile Dera'daki silahlı gruplar arasındaki askeri çatışmalar, aylarca süren müzakereler ve kuşatmadan sonra bu kez 31 Ağustos'ta nihai bir ateşkes sağlandı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Dera eyaletindeki gerginlikleri çözmek için yapılan bu anlaşmayı 9 Eylül'de kamuoyuna açıklamıştı. Bu açıklamayı İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid ile düzenlediği ortak basın toplantısında yapması ilginçti.

Rusya'nın Dera'daki silahlı gruplarla yaptığı 2018 tarihli orijinal anlaşmada, İran ve Hizbullah'ın İsrail'in Suriye'yle olan sınırlarından uzak tutulacağı Tel Aviv'e garanti edilmişti. Lavrov, Dera'nın Suriye ordusuna geri verileceğini ve aşırılık yanlısı militanların tekrar ağır silahlarını teslim etmeleri gerektiğini etkili bir şekilde duyurdu. Bu, Lübnan hava sahasını sürekli ihlal eden ve Suriye'ye dönük saldırganlığı büyük ölçüde engellenemeyen İsrail için bir darbe oldu.

DERA ANLAŞMASININ SONUÇLARI OLACAK

Dera el Balad'a 12 Eylül'de gittiğimde ise Rusya ve Suriye bayrakları yan yana dalgalanıyordu. Sivillerle yaptığım konuşmalarda da barışın halen ham ve değişken olduğu görüldü. Suriye ordusunun 15'inci Tümeni'nden askerler de kalıcı çözüm umutları hakkında benimle konuştu ve iyimserlerdi. Konuştuğum çocuklar nihayet okula geri döndükleri için mutlulardı. Bu anlaşmanın sonuçlarını tahmin etmek için henüz çok erken. Dera ve çevresindeki kırsal alanlarda ise herhangi bir uzlaşma olmayacağı açık. Dera kararının CIA ve MI6 için ise geniş kapsamlı sonuçları olacak.

***

10 yıl sonra Ürdün’e ilk resmi ziyaret

Suriye hükümeti 2011'de savaşın patlak vermesinden bu yana Ürdün'e ilk kez resmi ziyarette bulundu. Press TV'nin haberine göre, Suriye Genelkurmay Başkanı Ali Abdullah Eyyub pazar günü Ürdünlü mevkidaşı Yousef Huneiti'yle yaptığı görüşmede, Ürdün'le sınır komşusu Dera kentindeki gelişmeleri ele aldı. Ürdün ordusundan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, "Müzakereler gelecekte ortak konuların koordinasyonunu yoğunlaştırmayı amaçlıyor" denildi. ABD'yle yakın ilişkileri bulunan ve Suriye'nin güneyindeki silahlı grupları desteklemiş olan Ürdün Kralı 2'nci Abdullah geçen ay Moskova'ya yaptığı ziyarette "Rusya'nın Suriye'de çatışmaların gidişatını değiştirerek istikrarlı bir başarı sağladığı" yönünde açıklamada bulunmuştu.

Russia Today'den çeviren BirGün Çeviri Kolektifi