Derbinin kilidini Mısırlı çözdü


Galatasaray, Mısırlı forveti Mostafa Mohamed’in üstün bir ilk 45 dakika performansı gösterdiği Beşiktaş derbisini 2-1 kazandı.

Galatasaray camiası aslında bu maça asılıp asılmamak konusunda ikilemdeydi. Perşembe günü oynanacak Barcelona maçı taraftarlar arasında çok daha büyük önem taşıyordu diyebiliriz. Torrent, maça çok büyük bir rotasyon yapmadan girdi ve Beşiktaş’ı ön alan baskısıyla kendi kalesinden uzakta tutmaya çalıştı. Özellikle takımının birkaç sezondur sıkıntısı olan, rakip sahanın ortasında tehlike yaratacak pasların eksikliğini gidermek için o bölgeye Emre Kılınç ve Sofiane Feghouli’yi sokmaya çalıştı. Ancak bu ön alan baskısı sırasında golleri getiren Mostafa Mohamed’in bireysel olarak rakibi dağıtan presi ve inadı oldu. Mısırlı, Galatasaray’da sahaya ilk kez 11’de çıktığı Fenerbahçe maçından beri bu derece etkili oynamamıştı. Sarı-kırmızılılar onu transfer ettiğinde ondan o günkü ve bugünkü gibi performansları sürekli vermesi için almıştı. Afrika Kupası da dahil çok iyi bir sezon geçirmiyor ve sezonun sonuna kadar Torrent’in elinde nasıl bir gelişme sağlayacak göreceğiz. Onun çok net bir hücum oyuncusu performansı ve Kerem’in net son vuruşları ile ev sahibi, rakibi dakikalar geçtikçe sindirdi ve Galatasaray, çok uzun süre sonra maçın başında baskılı bir oyun sergilediği dakikaların ardından topu rakibe bırakmadı ve devrenin sonuna kadar maçın başrolünde kalmaya çalıştı. Sadece bunun bile taraftarları ne kadar memnun ettiğini maç ilerlerken görebiliyordunuz.

İkinci yarı, Galatasaray’ın ana düşünce olarak klasik zorlu maçlar ikinci yarısına döndüğü (skoru korumak) ve savunma hattının sağlamlığına sırtını dayadığı bir mücadele oldu. Muhtemelen Torrent Cicaldau’yu oyuna alırken kazanılan topları, onun istasyonuyla ani baskınlar sonucu Kerem’e ulaştırmayı planlıyordu, ancak Rumen oyuncu Galatasaray’daki bir kaç maçı dışında bu beklentileri karşılamaktan o kadar uzak ki, Torrent kendisinden çok fazla şey bekliyor olabilir. İş, günün sonunda artık alışılmaya başlanan Marcao ve Nelsson tandeminin formuna ve performansına kalmıştı. Bu ikili, özellikle de Nelsson o kadarsağlam durdular ki Beşiktaş’ın topa büyük farkla sahip olduğu ikinci 45 dakikadaki tek gol kaleci Pena’nın bireysel hatasıyla geldi.

Galatasaray’ın geçmişten gelen birçok eksiği var. Orta saha ve hücum hattının, takım geri çekildiğinde bu kadar etkisiz olduğu her 45 dakikayı böyle atlatamazsınız. Tabii burada oyuncu kalitesinin de etkisi var. Kısmen Fatih Terim de bunun sıkıntısını çekiyordu. Ancak takımın, rakibi psikolojik olarak sindirmeyi deneyecek kadar mental sağlamlık göstermesi, net bir 45 dakika oynaması ve oyunundaki gelişim, birkaç ay öncesine kıyasla, 4 günde taraftarın kalbini kazanmaya yetti. Barcelona maçı, bu kabus sezonun dahi, iyi şekilde bitirilebilmesine ön ayak olabilir. Camia, bu sezonun en kritik maçına çıkıyor.