Anımsayacaksınız, aralık ayının sonundaki yazımızda "Derhal Bu Yönetmeliği Geri Çekin" demiş

Anımsayacaksınız, aralık ayının sonundaki yazımızda "Derhal Bu Yönetmeliği Geri Çekin" demiştik. Özel öğrenci yurtlarıyla ilgili yönetmelik değişikliğini konu alan bir yazıydı. Bu konunun peşini bırakmayacağımızı söylemiştik. Üst düzey bakanlık bürokratları da "bu yurtları ne kadar sıkı denetlediğimizi göreceksiniz" diyerek; haksızlık ettiğimizi, özel yurtlar konusunda "kararlı" olduklarını söylemişlerdi. Eğitim gündemi o kadar yoğun ve o kadar çok değinilecek sorun var ki, bu konuya yeniden dönemedik… Birgün okuru, "Bakanlık bu yönetmelikte yanlışını görüp düzenlemeyi geri mi çekti" diye sormayacak kadar zekidir ama, gelişmeleri vermek adettendir ya, düzenlemenin yürürlükte olduğunu da hatırlatalım.

Hikmet (Çetinkaya) Ağabey'in Fethullah Gülen ile ilgili yazı dizisine durdurma gelince, konuya yeniden değinmek gerektiğini düşündüm. İlk yazımızda, özel yurtların kimilerinin yeterince denetlenemediğini, bunun sonucunda da özellikle tarikatlara yakınlığıyla bilinen yurtlarda zorla namaz kıldırmak, türban taktırmak gibi uygulamaların olduğunu belirtmiştim. Eklemeye gerek bile yok, çağcıl öğrenci yurtlarına elbette gerek var. Bizim kaygımız, dini amaçları için öğrencilerin barınma gereksinimlerini sömürenlerin yeterince denetlenmemesi…

*** Bugün değinmek istediğim nokta yönetmeliğin 40. maddesi. Bu maddede "Yurtların Bakanlık denetimleri, Bakanlıkça teşkil edilen ekiplerce yapılır" deniyor. Yürürlükten kaldırılan yönetmeliğin 46. maddesi ise şöyleydi: "Kurumların Bakanlık denetimleri, Teftiş Kurulu veya Bakanlık tarafından teşekkül ettirilen ekiplerce yapılır." Tahmin edeceğiniz gibi, yönetmelik değişikliğine kadar bu denetimler, bakanlık müfettişlerince yapılırdı. Şimdi bu görev bakanlığın belirleyeceği "ekip"lere bırakıldı. Kimdir bu ekipler? Kimlerden oluşur? Teftiş yapacak müfettişler varken, kimlerden oluşacağı belli olmayan ekipler denetim yapar? Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, müfettişlerin denetim yapma görevlerinin neden ellerinden alındığını açıklamak zorundadır. Acaba müfettişler görevlerini yeterince yapmıyorlar mıydı? O zaman AKP döneminde yürütülen binlerce soruşturmanın sonuçlarına nasıl güvenelim? Yoksa bu müfettişler, her türlü denetimi bilirler de, yurt mu denetleyemezler? Bu noktadan sonra, yurtlarda bizi rahatsız eden uygulamalara göz yumulmayacağına nasıl inanacağız?

*** Geçen hafta bir haber yaptık. Dedik ki: Bakanlık, müfettiş yardımcısı olacaklardan, "10 yıldır öğretmen olmak" ya da "5 yıldır öğretmenlik ve 3 yıllık yöneticilik" koşulunu taşımalarını istiyor. Ama bu aşamadan sonra müfettişliğe başvurabilmek için akıl sağlığının yerinde olduğunu gösteren bir rapor da sunulması bekleniyor. Birçok öğretmenim arayıp bunun nedenini sordu. Alın size yanıtlardan biri: Müfettiş olunca bu tür saçmalıklara dayanmak için çelik gibi sinir gerek de ondan…