Sıkıntılı günler geçiren Fenerbahçe evinde ağırladığı Spartak Trnava'yı Slimani'nib golleriyle 2-0 mağlup etti

Derin bir nefes...

Kadıköy'de Avrupa mesaisi... Sezona facia gibi başlayan Fenerbahçe, Spartak Trnava karşısında mutlak üç puan hedefiyle çimlere ayak basıyor. Malum çanlar Cocu için çalarken, her 90 dakika 'acaba bu son mu' diye papatya falı baktırıyor. Kâğıt üstünde Slovak rakibine göre çok ağır basan Kanarya'nın bugün performansı merak ediliyor. Dinamo Zagreb deplasmanında paramparça olan sarı-lacivertliler taraftarının da desteğiyle kanatlanmak istiyor.

Hollandalı teknik direktör yine değişik bir kadroyla sahadaydı. Isla kulübeden çıkmış, Frey kendine ilk 11'de yer bulmuştu. Santra öncesinde Neustaedter, Skrtel, Reyes üçlüsünü görenler şaşırıyordu. Kenardaki Benzia kilidi daha çabuk çözer miydi diye düşünürken, akıllara pazar günkü Medipol Başakşehir sınavı düşüyordu. Belki de tartışılan hoca en büyük kozunu, kaderini belirleyecek randevuya saklıyordu.

Kendi liginde 10 maçta liderin 18 puan gerisine düşen Trnava ise gruba rüya gibi başlayıp Anderlecht'i devirmişti. Katı savunma yaparlar da puana yeter mi bekleyip görmek lazım.

İlk düdükle birlikte Çubuklular bastırıyor, deplasman ekibi kapanıyordu. İlerleyen dakikalarda Fenerbahçe'nin temposu düşmüş, maç da biraz kör dövüşüne dönmüştü. Rakibini ortadan delemeyen ev sahibi, oyunu kanatlara da yığamıyordu. Hal böyle olunca da organize ataklar geliştirilemiyordu. Koca devre boyunca takımın tek hücum planı, Slimani'nin vuracağı kafalar gibi gözüküyordu. Zaten ilk yarıda tribünlerin heyecanlandığı tek pozisyon da böyle gelmiş, kaleci iyi çıkarmıştı.

Soyunma odasından aynı 11 dönüyordu. Oysa oyun değişiklik diye bağırıyordu. Bir Benzia taşları yerinden oynatabilirdi. 51'deki karambolde kaleci Chudy'nin hatasını affetmeyen Slimani ağları bulmuştu. Sonunda kilit bir şekilde çözülmüştü. Aynı futbolcunun inatçılığı 64'te farkı artırabilirdi. Meşin yuvarlak adeta kaleyi yalamıştı.

69'da topun dışarı çıkmasına izin vermeyen Ayew'in ortasına kafayı yapıştıran Slimani, kendisinin ve takımının ikinci golünü atmıştı. Sarı-lacivertlilerin isyan eden belki de tek ismi olan Cezayirli santrfor fişi çekmişti. Kalan dakikalarda Trnava birkaç defa etkili geldiyse de yürekler ağza pek gelmemişti.

Bu sonuçla Fenerbahçe nefes alırken, grupta kartlar yeniden dağıtıldı. Bu kadar sıradan bir ekibe karşı gösterilen performans ilerisi için umut vermiyor olsa gerek. Cocu'nun kaderi Başakşehir karşısında çizilecek. Bu 11 sahaya çıksın, Hollandalı hoca pazar gecesi valizlerini toplamaya başlar ya neyse...