Derin insani kriz kuzeye taşınıyor
ABD öncülüğündeki Batı ülkelerinin ateşkes teklifini önce reddeden İsrail’den çelişkili açıklamalar gelirken karşılıklı saldırılar sürüyor. Ölü ve yaralı sayısının arttığı Lübnan’da sağlık sistemi saldırıların hedefinde.

Dış Haberler
Ateşkes çağrılarını reddeden İsrail savaşı taşıdığı Lübnan’ı ikinci bir Gazze’ye dönüştürüyor. İsrail’in hafta başından bu yana süren saldırılarında can kaybı artarken sağlık sistemi çöküşe ilerliyor.
İsrail’in Lübnan’da hafta başından bu yana süren saldırılarında ölenlerin sayısı 700’ü geçerken 5 binden fazla kişi de yaralandı. Lübnan hükümetine bağlı Afet Risk Yönetimi’nin raporuna göre 8 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında bin 540 kişinin öldü. Lübnanlı yetkililer, İsrail bombardımanı nedeniyle ülke içerisinde 150 bine yakın kişinin yerinden olduğunu kaydetti. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), son iki gün içerisinde 30 bini aşkın kişinin Suriye sınırını geçtiğini açıkladı.
HEDEFTE NASRALLAH
Lübnan’daki hava saldırılarını sürdüren İsrail ordusu, dün akşam saatlerinde başkent Beyrut’taki Dahiye bölgesini vurdu. Saldırının hedefinde Hizbullah Lidedi Hasan Nasrallah’ın olduğu belirtildi.
Hizbullah da İsrail’in kuzeyine füze saldırıları düzenlediğini açıkladı. Saldırılara müdahale edildiğini açıklayan İsrail ordusu, düşen şarapnel parçası nedeniyle bir İsraillinin yaralandığını söyledi. Suriye devlet medyası SANA, İsrail'in Suriye-Lübnan sınırına gerçekleştirdiği saldırı sebebiyle 5 Suriye askerinin öldüğünü bildirdi.
Yemen'deki Husiler ise, Gazze ve Lübnan'a “destek için” İsrail'in Tel Aviv ve Aşkelon kentlerini İHA ve balistik füzelerle hedef aldıklarını açıkladı. Husilerin sözcüsü Yahya Seri, “Filistin ve Lübnan'daki kardeşlerin kanı için daha fazla askeri operasyon yapılacağını” belirtti. İsrail ordusu ise Yemen’den atılan bir balistik füzenin durdurulduğunu duyurdu.
SAĞLIK SİSTEMİ TIKANDI
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Margaret Harris, yaralanma ve ölümlerin sağlık sisteminin başa çıkması beklenenden çok daha fazla olduğuna dikkat çekti. Harris, saldırılar sonrası Lübnan’daki 317 kamu sağlık kuruluşundan 37’sinin hizmet dışı kaldığını aktardı. Geçen hafta yaşanan elektronik cihaz patlamalarında yaralananların zaten hastaneleri doldurmuş durumda olduğunu belirten Harris, sağlık sisteminin yanı sıra sağlık çalışanlarının da hava saldırıları altında olduğunu vurguladı.
İsviçre Uluslararası Hemşireler Konseyi’nin (ICN) CEO’su Howard Catton ise AA’ya verdiği demeçte Lübnan’daki sağlık çalışanlarının saldırı ve zor koşullar altında çalışan Gazze’deki meslektaşlarının sahip olduğu endişeleri hissetmeye başladığını söyledi. Catton, “Sağlık çalışanlarının, sağlık tesislerinin askeri stratejinin bir parçası olarak saldırıya uğraması normalleştiriliyor ve bu, kasıtlı yapılıyor” dedi.
ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR
Öte yandan Hizbullah ile ateşkese ilişkin çabaların sürdüğü belirtilirken İsrail’den konuya dair çelişkili açıklamalar gelirken Washington ile Tel Aviv arasında anlaşmazlık sürüyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun önceki gün ABD ve Fransa öncülüğünde 10 ülkenin ve Avrupa Birliği’nin yaptığı 21 günlük ateşkes çağrısını reddetmesine rağmen İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkesin sağlanması çabalarının sürdüğü kaydedildi. Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby, ortak ateşkes çağrısı açıklamasından önce İsrail'in bundan haberi ve bilgisinin olduğunu vurguladı.
79. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na hitap etmek üzere New York’a giden Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada ise Başbakan’ın “ABD liderliğindeki girişimin amacını paylaştığı ve ilerleyen günlerde görüşmelerin süreceği” kaydedildi. Netanyahu, önceki gün New York'ta konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “hedeflerine ulaşıncaya kadar” Lübnan'da Hizbullah'a saldırılara devam edeceklerini söylemişti.
∗∗∗
BM KÜRSÜSÜNDE TAHRAN’I TEHDİT ETTİ
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, New York’ta düzenlenen BM Genel Kurulu’nda protestolar eşliğinde konuşma gerçekleştirdi. Türkiye heyeti dahil birçok delegasyon, Netanyahu’nun konuşmasını salonu terk ederek protesto etti. Kürsüdeki konuşmasında ise Netanyahu, “aslında bu yılki zirveye katılma niyeti olmadığını ancak kürsüde ülkesi hakkındaki yalanlara karşı gerçeği ortaya koymaya karar verdiğini” söyledi.

Ülkesinin “onu yok etmek isteyen vahşi düşmanlara karşı hayatı için savaştığını” söyleyen Netanyahu, İsrail’in “barış için çalıştığını” kaydetti. Gazze’deki savaşın bitmesinin “Hamas’ın teslim olarak silah bırakmasına” bağlı olduğunu kaydeden Netanyahu, “Gazze’ye yerleşme planları olmadığını” iddia etti. İran’a karşı “7 farklı cephede” savaştıklarını kaydeden Netanyahu, Lübnan’ın da bu cephelerden biri olduğunu söyledi. İran’ı “bize saldırırsan biz de sana saldırırız” sözleriyle tehdit eden Netanyahu, “İran’da İsrail’in ‘uzun kolunun’ uzanamayacağı hiçbir yer yok” diye konuştu.