Alman milletvekillerinin geçen hafta cuma günü öğleden sonra, Parlamento’larından geçirdiği bir yasa, İsveç haber kaynaklarında “Tarih yazdılar” diye duyuruldu. İsveç’in biraz da kıskançlıkla “Bizim de aklımıza gelmişti” durum beğenisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne, Almanya Başbakanı Angela Merkel’den hediye gibi. Almanya’nın en büyük 100 şirketinin yönetim kurulları yasayla kontenjana bağlandı. Buna göre; kadın erkek eşitliği temelinde yönetim kurullarının en az yüzde 30’unun kadın olması gerekiyor. Tabi bir şirketin tepesinde yönetim kurulunun çoğunluğu kadınlardan oluşuyorsa bu sefer yüzde otuz kotası erkekler aleyhine çalışacak ve erkek yönetim kurulu üyelerine yer açılacak.
İsveç’in altı aydır başbakanlığını yapan Stefan Löfven, Sosyal Demokrat Parti’nin lideri olduğu günden beri defalarca kez bir feminist olduğunu tekrarladı. Kadın erkek eşitliğini savunun Löfven, seçim öncesi, İsveç Feminist Partisi İF’in yüzde dört barajına çok yaklaşmış olmasını mutluluk verici bulduğunu da her fırsatta söyledi. İsveç, Feminist Parti’yi Parlamento’ya sokamadı ama Başbakan kadınlar için çalışıyor. Seçim öncesi rakibi olan başka bir partinin kamuoyu yoklamalarındaki tırmanışı için “Bir feminist olarak buna seviniyorum” ifadesini kullanan Stefan Lövfen, başbakanlığında, icraatta Merkel’den geri kalmış olsa da iyi işlerin peşinde.

Sosyal Demokrat Parti ve Çevre Partisi’nin azınlık koalisyonuyla işleri götüren Stefan Lövfen hükümeti, İsveç iş piyasasına ciddi bir tehdit savurdu. Bakanlık koltuklarına eşit sayıda kadın ve erkek oturtan sol hükümet, 2016’ya kadar İsveç’te şirket yönetim kurullarında en az yüzde 40 kadın katılımı gerçekleşmezse yasal düzenleme getirmekte tereddüt etmeyecek. İsveç borsasında işlem gören 264 büyük şirkettin 27’sinin yönetim kurullarında tam eşitlik var. Aynı listedeki 79 şirketin yönetim kurulunda ise herhangi bir kadın yönetici yok.

İsveç’te üç alanda kadın erkek eşitliği konusunda baskıcı bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. “Bu ülkede kadınlarla erkekler eşit değil, en azından şirket yönetimlerinde, eşit maaşlarda ve bebek izinlerinde” deniyor. Kadın erkek maaşları arasındaki fark, 2012-2013 yılları arasında yüzde 0,5 azaldı ve yüzde 13,4’e geriledi. Eğer azalma bu hızla devam ederse İsveç’te maaş farkı 27 yıl sonra sona erecek. İsveç borsasında işlem gören şirketlerin yönetim kurullarında kadın katılım oranı son üç yıldır sürekli artıyor. Ortalama her dört üyeden birinin kadın olduğu şirket yönetim kurullarında, istenen eşitlik, artış bu hızla sürerse 11 sene sonra gerçekleşecek.

İsveç’te kadınları eşitsizlik konusunda yıldıran başlık bebek izinleri oluyor. Yasaya göre; çiftler bebek sahibi olduklarında anne için 240 baba için 240 gün ücretli izin veriliyor. Anne de baba da izin sürelerinin en az iki ayını çocukla geçirmek zorunda. Bunun dışında izin günleri anne baba arasında, birbirlerine devredilebiliyor ve tüm izinler çocuk yedi yaşına gelene kadar kullanılmak durumunda. İsveç’te erkekler babalık izni kullanmak istemiyor. İsveç’in Sosyal Güvenlik Kurumu, 2013’te anne babalık izin paralarının sadece yüzde 24,8’ini erkeklerin aldığını duyururken 2014’te bu oran yüzde 25 oldu. Artış, salyangoz hızıyla diye yorumlanırken İsveç Sosyal Güvenlik Kurumu 2040’ta izinlerin kullanımında eşitlik sağlanacak ön görüsünde. Bu durumda topluma 30 yıla kadın erkek eşitliğinde her alanda garanti veriliyor. İşin sırrı şu Kuzey sıralamasında; önce kadınlar ve çocuklar, sonra köpekler, en son erkekler.