Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri, DEÜ Tınaztepe Kampüsü önünde, yabancı uyruklu öğrenciler için arttırılan kontenjana ilişkin açıklama yaptı. Üniversitelerin rant sahası ve ticarethaneye dönüşmemesi gerektiği vurgulanan açıklamada, "Rektörlüğün bu karardan ivedilikle dönmesini diliyor, kamu üniversitesi kontenjanlarının belli bir ücret ile ranta açılmasını kabul etmiyoruz" denildi.

DEÜ öğrencilerinden rant kontenjanına karşı eylem

Gözde KOÇ

YKS tercihlerinin açıklanmasının ardından, üniversiteler de kontenjanlarını yayınladı. İzmir’de bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ), 2021 yılı tercih döneminde açtığı 21 bin 260 kişilik kontenjanın 10 bin 626’sı yabancı uyruklu öğrenciler için ayrıldı. Genel kontenjana nazaran yabancı uyruklu öğrenciler için ayrılan kontenjan yüzde 47’ye çıktı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrencileri’nin düzenlediği açıklamaya İzmir CHP Milletvekilleri Tacettin Bayır ile Özcan Purçu, İzmir Tabip Odası, TMMOB İzmir İKK, İzmir Barosu, Eğitim Sen ve Veli-Der de katılarak destek verdi.

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİNE AYKIRI

Rektörlük tarafından yapılan açıklamalarda söz konusu kontenjanın tercih değil zorunluluk olduğu dile getirildiğini söyleyen DEÜ öğrencilerinden Deniz Özçelik, “YÖK’ün seçtiği diğer pilot okulların yabancı kontenjanları göz önüne alındığında bu açıklamanın bahaneden ibaret olduğu açıktır. Kontenjan ayrılan yabancı öğrencilerin girdikleri sınavın, milyonlarca öğrenci arkadaşımızın girdiği YKS’ye kıyasla oldukça basit ve niteliksiz bir sınav olduğu açıkça gözlenmektedir. Sınavlar arasındaki bu uçurum, bariz şekilde eğitimde fırsat eşitliği ilkesine aykırıdır. Bu durum aynı zamanda sonraki yıllar için okulun eğitim kalitesinin düşmesi bakımından büyük tehlike arz etmektedir” dedi.

deu-ogrencilerinden-rant-kontenjanina-karsi-eylem-911176-1.

Fiziki yetersizliklere dikkat çeken Özçelik, “Abartılı yabancı kontenjan artışıyla birlikte; bitmeyen yemekhane sıraları daha da uzayacak, dolu olan amfiler daha da taşacak, ring kuyrukları ise artık hiç bitmeyecektir” diye konuştu.

DEÜ KİMSENİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR

Okullarının niteliksiz hale getirilmesine, emeklerinin parayla satılmasına göz yummayacaklarını söyleyen Özçelik, şunları söyledi: “Okulumuz kontenjanları, yabancı öğrencilere göstermelik sınavla birlikte 3 bin TL ile 50 bin TL arasında değişen ücretlerle rektörlük tarafından satışa çıkartılmıştır. Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri olarak; bu kararla okulumuzun rant sahasına çevrilmesini kabul etmiyoruz. Alınan bu kararla birlikte Dokuz Eylül Üniversitesi bilime, eğitime ve adalete daha da yabancılaşacaktır. DEÜ, kimsenin arka bahçesi değildir. DEÜ Öğrencileri olarak yabancı kontenjanına ilişkin alınan bu karardan büyük kaygı duymakta, kontenjanların makul seviyelere çekilmesini, yabancı öğrenci sınavının adalet ve eşitliğe uygun olarak YKS ile benzer nitelikte olmasını ve rektörlüğün bu karardan ivedilikle dönmesini diliyor, kamu üniversitesi kontenjanlarının belli bir ücret ile ranta açılmasını kabul etmiyoruz.”

deu-ogrencilerinden-rant-kontenjanina-karsi-eylem-911177-1.

ÜNİVERSİTENİN DOĞRU YÖNETİLMEDİĞİ ORTADA

Açıklama esnasında okulun önünde iş makinesi çalışmaya başladığından dolayı CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “Üniversite rektörününb, üniversite öğrencilerinin sesini kısmak için basın açıklaması sırasında iş makinesi çalıştırtması çok acı. Öğrencilerin sesini duymaya tahammülü yok. Bu gençler çok şey istemiyorlar, diyorlar ki ‘biz 41 kat artırılan bu kontenjanı ve paralı eğitimi istemiyoruz.’ Çünkü biliyorlar ki eğer aksi olursa kendi arkadaşları, kardeşleri bu üniversiteye gelemeyecek. Üniversitenin doğru yönetilmediğini ortada” ifadelerini kullandı.

Karara tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu da, “Üniversiteler çok özel kurumlardır, bilim merkezidir, üniversiteler memleketin geleceğidir, ışığıdır. Ama maalesef üniversiteler pazaryerine çevrilmiş durumda. Pazarda nasıl domates biber satılıyorsa burada da bölümler satılıyor. Parasını yatırsın bölümü alsın, var mı böyle bir şey! Bizim vatandaşımız çocuğunu dershaneye göndereceğim diye ekmeğinden kesiyor, kitabını alıyor, yıllarca gençler eğitim alıyor, üniversiteyi kıt kanaat bitiriyor ama parası olan geliyor diyor ki ‘al parayı ver bölümü’… Üniversiteler devletin, gençlerin malıdır. Kimseye parayla satılamaz. Bu yanlış karardan bir an önce dönün. Gençlerimizin hakkını yemeyin, gençlerimizi arka plana atmayın” diye konuştu.