İYİ Partili Çıray, DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan'ın kendi ad ve logolarıyla seçime girme kararını açıklamasına ilişkin "Sayın Babacan, altılı masada alınan kararlar konusunda sonuna kadar birlikte davranacağını söyledi. Hiçbir çatlak yok" ifadelerini kullandı. Gezi davası kararlarına ilişkin de konuşan Çıray, "Bu kararlar hukukun katledilmesidir" diye konuştu.

DEVA Partisi'nin seçim kararının ardından İYİ Parti'den 6'lı masa açıklaması

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın "DEVA Partisi önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır" açıklamasıyla ilgili, "Sayın Babacan, altılı masada alınan kararlar konusunda sonuna kadar birlikte davranacağını söyledi. Hiçbir çatlak yok" dedi.

Ali Babacan'ın açıklamalarını değerlendiren İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, altılı masa ile ilgili hiçbir sorun olmadığını vurguladı. Çıray, şunları söyledi:

"Ali Bey, esasen açık şekilde fikirlerini ifade etti. Kendi amblemi ve aday listeleriyle seçime gireceği söyledi. Bu, aynı zamanda son değiştirilen Seçim Kanunu ile bir nevi dayatılan bir şart. Milletin kafasının karışmaması açısından esas olan şu; altılı masa ile ilgili hiçbir sorunumuz yok. Sayın Babacan, altılı masada alınan kararlar konusunda sonuna kadar birlikte davranacağını söyledi. Örneğin seçim güvenliği ve cumhurbaşkanı adayının ortak çıkarılması gibi. Seçim güvenliğinin sağlanması için partiler arası iş birliği konusunda, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve buna benzer temel konularda altılı masa ile birlikte hareket edeceğini söyledi. Orada bir problem yok. Hiçbir çatlak yok. Bunu temenni edenler böyle yansıtmak istiyorlar ama böyle bir çatlak yok."

GEZİ PARKI DAVASI'NDAKİ MAHKUMİYET KARARLARINA TEPKİ

Gezi Parkı Davası'nda iş insanı Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ve 7 kişi hakkında 18'er yıl hapis kararına tepki gösteren Çıray, şöyle konuştu:

"Bu kararlar hukukun katledilmesidir. Mesele Kavala meselesi olmayı aşmıştır. Mesele, Türk milletinin devredilemez, elinden alınamaz hukuki haklarının alınabilmesi şartlarının ortaya çıkmasıdır. Türk milletinin birlik ve bütünlüğünün yok edilmesine yönelik karar gibi gözüküyor. Hepimiz Gezi olaylarını net hatırlıyoruz. Siyasi iktidarın baskıcı tutumları ile aynı zamanda çevre katliamı bir araya gelince Türk milletinin tüm unsurları birlikte bir tepki gösterdi. Bu, sağcısıyla solcusuyla, her görüşten insanla millet şuuru içerisinde demokrasi arayışıdır. Ondan sonra bu, provokatif gruplar tarafından çeşitli vesilelerle kirletilmiştir. O grupların bunu kirletme gayretleri bu hareketin temizliğini, amacını göz ardı ettiremez. Hayali tecavüzler dahi uyduruldu bu hareketi küçültmek için. Millet olarak biz, hukukun üstünlüğünü aramaya devam edeceğiz ve inşallah bu seçimlerde sağlayacağız."

ANKA