Partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, Kazakistan'taki eylemlere ilişkin, "Soğuk Savaş döneminin tarihi bir simetrisi yaşanmaktadır. Hedefte Türk-İslam coğrafyaları bulunmaktadır" dedi. Sezen Aksu'yu da 'sorumsuz' ve 'şuursuz' sözleriyle hedef alan Bahçeli, "Bu sanatçıya diyorum ki serçe isen serçeliğini bil. Sakın kuzgunluğa heves etme" ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli, Sezen Aksu'yu hedef aldı: Serçeysen, serçeliğini bil

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis’teki grup toplantısında Enes Kara'nın cemaat yurdundaki intiharı, Sezen Aksu ve gündemdeki diğer konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Enes Kara'nın intiharı konusunda cemaat ve tarikatlara sahip çıkan Bahçeli, "Cemaatler ve tarikatlar devletle rekabet etmedikçe, devleti ele geçirmeye çalışmadıkça var olmaya devam edeceklerdir" dedi. Bahçeli ayrıca, bu olay üzerinden muhafazakâr ve mütedeyyin kesimlerden 'intikam' alınmaya çalışıldığını öne sürdü.

Dün bir grubun hakkında suç duyurusunda bulunduğu Sezen Aksu'yu da hedef alarak, "Bu sanatçıya diyorum ki serçe isen serçeliğini bil. Sakın kuzgunluğa heves etme. Bu tiplerin kafaları arızalı, kalpleri taşlı ve dikenlidir" ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin sözlerinden satır başları şöyle:

"İç ve dışı dinamikleri doğru analiz etmeden Kazakistan'ın maruz kaldığı tehditleri anlamamız zordur. Kazakistan'da olayların önü alınmıştır. Emperyalist çevrelerin bundan sonra da boş durmayacağı kesindir. Soğuk Savaş döneminin tarihi bir simetrisi yaşanmaktadır. Hedefte Türk-İslam coğrafyaları bulunmaktadır. Kazakistan'daki istikrarsızlıklara karşı Türk Devletleri Teşkilatı sorumlu bir tavır takınmıştır.

Türk Devletleri arasında askeri anlaşma olmadığı için istikrar tesis edilememiştir. Türk Devletleri arasında bunun bina edilmesi lazım. Ayrımız, gayrımız yok, kimseye muhtaç değiliz. Bizim için Ankara ne ise Türk Devletleri'nin başkentleri de odur. Aralarında da hiçbir fark yoktur. Sınırlarımız, coğrafyalarımız, ülkelerimiz ayrı olabilir, ama kaynağımız, milletimiz aynıdır. Türkmenler, Kürtler ve Araplar gibi Irak'ın kurucu unsurundan biridir. Türkmensiz bir Irak yaralıdır, yetimdir."

“TÜRK’ÜN ŞİİSİ, SÜNNİSİ OLMAZ”

"Irak coğrafyasında ihtilaflı olarak belirlenen toprakların tamamında Türkmenler yaşamaktadır. Son yarım asırlık süreçte tarihi Türkmen kentlerinde demografik yapısı ile alçakça, haince oynanmıştır. Bunun adı bize göre Türk düşmanlığıdır. Failleri de bellidir. Niyet ve hedef sahipleri bunun bedelini en ağır şekilde ödemeye mahkumdur.

Kerkük Türk'tür, başka söze gerek yoktur. Türkmenler Irak toplumunun şerefli topluluklarıdır. Irak'ta kurulacak yeni hükümette Türkmenlerin birden fazla bakanlıkta görev alması tarihi bir önemdedir.

Türk'ün Şiisi, Sünnisi olmaz. Türk Türk'tür. Başka türlüsü olmaz, olamaz. Birbirimize mezhep siperinden mi bakacağız. Böyle bakarsak tarihe bunu nasıl anlatırız! Millete bunu nasıl izah ederiz!"

ENES KARA'NIN İNTİHARI: CEMAATLERE SAHİP ÇIKTI

“Geçtiğimiz hafta salı günü yükseköğrenimi Elazığ'da sürdüren Enes Kara isimli bir öğrencimizin yüksek bir binadan atlayarak intihar etmesi her yönüyle konuşulmuş, tartışılmış hatta siyasi ve ideolojik önyargılarla istismar edilmiştir. Bahanesi ne olursa olsun bir gencimizin girdiği ruhi bunalımdan çıkamayarak intihar etmesi bizleri derinden üzmüştür. Niyazım Rabbimin merhamet ve rahmetiyle muamele etmesidir.

20 yaşındaki Enes, arkadaşlarıyla birlikte kaldığı bir dairenin bulunduğu apartmanın 7. katından kendisinin boşluğa bırakmış daha öncesinden yayınladığı videoda da ailesinin zoruyla bir cemaat yurdunda kaldığını ifade etmişti.

Bu elim intiharın ruh sağlığı kısmıyla ilgili detaylı görüş paylaşacak değiliz. Ne var ki TBMM'ye geçen dönemden sunduğumuz Ruh Sağlığı Kanun Teklifimizin de bir an önce görüşülüp bunun kabulünü istiyoruz. Kadınlarımızı, çocuklarımızı, masum insanlarımızı hedef alan şiddet, cinayet, taciz ve tecavüz furyasıyla sonuna kadar mücadelenin yanındayız. İstismarın her zeminin karşısındayız. Geleceğimizi riske atamayız, gençlerimizi sahipsiz bırakamayız.

Toplumsal barışımızı bozduramayız. Malum intihar vakası ne ilk, ne de son olacaktır. Bizim burada üzerinde durmak istediğimiz asıl mevzu söz konusu intihar olayının özellikle menfur bir siyasi hesaplaşmaya konu edilerek muhafazakâr ve mütedeyyin insanlarımıza karşı husumetle perçinlenmiş intikam aracına dönüştürülmesidir. Bu doğru, insani, vicdani değildir. Yüreğimizin sızladığı bir intihar olayı üzerinden fırsatçılık yaparak inancımızı tahrip etmeye kadar dillerini uzatanlar bir defa samimiyet iflası yaşayan ilkesizlerdir.”

“CEMAATLER VE TARİKATLAR, VAR OLMAYA DEVAM EDECEK”

"Enes Kara olayı kollektif bir saldırı haline getirilmiştir. Kimin inanıp inanmadığı bizim merak sahamız içinde değildir. Herkesin inanç hürriyetini yaşamaya hakkı vardır. Cemaatler ve tarikatlar devletle rekabet etmedikçe, devleti ele geçirmeye çalışmadıkça var olmaya devam edeceklerdir. Dini suçlamalardaki sinsilik bizim meselemizdir. Kimsenin avukatı değiliz. Ama konu dinimiz olunca gözümüzü budaktan sakınmayız."

“ENES KARA, DEVLET YURDU İÇİN MÜRACAAT YAPMADI”

"İster özel yurt olsun ister devlet yurdu olsun, elbette hiçbir öğrencimizin aç ve açıkta kalmasına göz yumamayız. Devletin en temel görevlerinden biri de yurtlar inşa ederek köklü çözüm sunmak. Son yıllarda bu alandaki gelişmeleri takip ediyoruz. Marjinal kesimler, bölücü ve yıkıcı odakların istismar kampanyası yürüttükleri bilinen bir gerçektir. Enes Kara'nın böyle bir sorununun olmadığı, devlet yurdunda kalmak için müracaatının bulunmadığı açıklamalarla sabittir. Asıl nedeni karanlıkta kalan intihar üzerinden inançlarımıza saldıranlar, ilk kez intihar yaşanmış gibi manevi değerlerimizi karalamaya girenler art niyetlidir. Hiçbir intihar tasvip edilemez. Allah'ın verdiği canı Allah'tan başka kimse alamaz."

SEZEN AKSU’YU HEDEF ALDI

"Yazdığı ucube bir şarkının sözleri arasında, Hz Adem ve Hz Havva’ya ‘cahil' diyen sorumsuz ve şuursuz bir sanatçının alamet olarak bindiği sefalet ve rezalet hali dünyevi kıyamet olan cehalet çukurunun açık seçik bir numunesidir. Bu sanatçıya diyorum ki serçe isen serçeliğini bil. Sakın kuzgunluğa heves etme.Bu tiplerin kafaları arızalı, kalpleri taşlı ve dikenlidir."

CHP, DEMİRTAŞ VE KAVALA’YI DA ‘SELAMLADI’

“Kılıçdaroğlu, peygamber efendimizin soyundan geliyor ise onun ahlakı ile bezenmesi beklenen bir insanlık halidir. Böyle bir manevi yüksekliğin kırıntısı bile kendisinde yoktur. Siyasi ikbal için peygamber efendimizin soyundan geldiğini iddia etmek münafıklık, a'dan z'ye sahtekarlıktır.

CHP zihniyeti terörist Demirtaş'ın yanında Sorosçu Kavala'nın izindedir. Bu Sorosçunun duruşmasına CHP'li milletvekillerinin yanı sıra bazı dış misyon temsilcilerinin katılması tam bir garabet ve suç üstü halidir. Anlayamadığımız nokta CHP'lilerle birlikte yabancı ülke diplomatlarının mahkemede ne aradıklarıdır. Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır. Hiçbir ülke Türk adaletine yön veremeyecek, etki edemeyecektir. Bu CHP yöneticilerinin Kavala ilgisi neye yorumlanmalıdır? Yoksa Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayları arasında Sorosçu Osman Kavala mı bulunmaktadır? Ne oldu Kavala'nın tutukluluğu devam edince karalar mı bağladınız?"

"ZİLLET İTTİFAKININ ADAYI BİLE YOK"

"Geçen haftaki grup toplantısındaki konuşmasının bir yerinde 'Bu Bahçeli'ye kapak olsun' diyen Kılıçdaroğlu'na hatırlatırım ki biz şişe veya tencere değiliz ki kapak bizi bulsun. Sen kendine bak. Başına geçirdiğin gazoz kapaklarını teker teker saymalısın.

Zillet ittifakı dağınıktır. Bu ittifakın henüz cumhurbaşkanı adayı bile yoktur. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin içinde kimlerin yer alacağı konusu baştan ayağa sancılı bir durumdur."

“SEROK, BİLDİĞİMİZ SEROK’TUR”

“Serok Ahmet belirsizlikten istifade ederek aklınca inisiyatif üstlenmiş, yaklaşık 10 gündür CHP'den İP'ine kadar ev toplantılarından, akşam yemekli buluşmalarına kadar ziyaretleri sıklaştırmış, mekik dokumuştur. Serok bildiğimiz seroktur. Hep aynı hikaye, aynı hezeyandır. Anlaşıldığı kadarıyla Serok ittifakta kendisine yer açabilmek, kendini kabullendirebilmek açısından yeni bir ittifak tasarımı için kolları sıvamıştır. Zillet İttifakı'nın yakıtı bitmiş, arabası yolda kalmıştır.”

MUHALEFET PARTİLERİNİN ANAYASA ÇALIŞMALARI

“HDP'nin masa altında diğer 6 partinin masa etrafında masa etrafında toplanmasıyla hazırlandığı anlaşılan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasından henüz hiç kimsenin bilgisi de yoktur. İktidar ve sistem değişikliğini arka arkaya, seçim ve referandum sarmalıyla temin etme vaadinden başka somut ve ikna edici hiçbir şey ortada görülmemektedir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hazırlığının nasıl ve ne zaman açıklanacağının, bunun içinde kimlerin yer alacağı, muhatap parti başkanlarının oturma düzeninin nasıl sağlanacağı baştan aşağı tartışmalıdır.

CHP Genel Başkanının kendilerini tarif etmek için söylediği 'Biz de sütten çıkmış ak kaşığı değiliz' beyanı aleni bir itirafname olduğu kadar aşırı kirlenmenin tastikidir. Türkiye zillete düşmeyecektir. Çıkmaz sokak, suyu çekilmiş dere yatağı, ürünsüz tarla neyse zillet ittifakı odur.”

KÜRTLERE SESLENDİ: BRÜKSEL’DEKİLER SİZİ BENDEN ÇOK ANLAYAMAZ

“Diyarbakır Kırklar Dağı'na MHP İl Başkanlığı'mızın düşünce ve girişimiyle gerçekleşen 210 dönümlük Devlet Bahçeli hatıra ormanının kurulmasıyla ilgili karara düşmanca tavır alanların ya da kanında ve mayasında telafi edilemeyecek bir bozukluk vardır. Biz orman yakmadık, börtüye böceğe kıymadık. Ateşin Çocuğu olan şerefsizlere prim vermedik. Dağlarda silahla gezmedik, Diyarbakır halkını canımız kadar sevdik, kardeşliğimize leke düşürmedik. Şahsımın adını tartışmaya açıp olamadık ithamda bulunlar unutmasın ki Diyarbakır Türkiye'nin 81 vilayetinden birisidir.

6 Haziran 2011 tarihinde düzenlenen Diyarbakır Açık Hava Toplantımızda şunu söylemiştim: Brüksel'dekiler sizi benden daha çok anlayamaz. Sorarım sizlere; Trakya'da söylenen şarkıyı Bismil'de duymadınız mı? Ege zeybeğinin sesini Ergani'de işitmediniz mi? Bu konuşmanın devamında şu düşüncelerimi de Diyarbakırlı kardeşlerimle paylaşmıştım: Aramızı bozmaya çalışıyorlar, biz birlikteyken amaçlarına ulaşamadılar. Şimdi de dağıtarak sonuç almaya çalışıyorlar. Bizi asla bölemeyecekler. Türkiye'ye hep birlikte sahip çıkacağız ve Türk milletini sonsuza kadar var edeceğiz.”