Devlet, kadını erkek şiddetinden korumadı

Hüseyin Şimşek

İstanbul Sözleşmesi’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek imzasıyla yürürlükten kaldırılmasının ardından tartışmalar sürerken iktidara bir tepki de ayrıldığı erkek tarafından 3 kez saldırıya maruz bırakılan C. isimli kadından geldi.

Zorla evlendirildiği erkekten iki yıl boyunca her gün şiddet gören, üç kez bıçaklanan, daha sonra çocuğu da elinden alınan ve tehditler nedeniyle ‘kaçak hayatı’ yaşayan C., yaşadıklarını BirGün’e anlattı.

İçişleri Bakanlığı’na başvurup adını, soyadını değiştiren, tüm ailesi tarafından reddedilen ve ‘akli dengesi yerinde olmadığı’ suçlamasıyla karşılaşan C., İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlülüklerinin etkin şekilde yerine getirilmediği için hayatının karardığını söyledi. C., yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Her gün şiddet gördüm. Ailem, şiddet gördüğümü biliyordu. Dedikodu olur diye boşanmama müsaade edilmedi. Bir kızım oldu ama şiddet durmadı. Ardından kaçarak boşanma kararı aldım. Mahkeme, eski eşimi tüm delillere rağmen kusurlu bulmadı. Nafaka bağlanmadı. Boşandıktan sonra da eski eşimin ve ailemin baskı ve tehditlerine maruz kaldım.”

TARİKAT YURDUNA SIĞINDIM

Ailesinin boşanmasına karşı olduğunu anlatan C., “Ailem, boşanırken akli dengemin yerinde olmadığını öne sürdü. Hastanede kontrollere girdim. Mahkeme çocuğu benden alıp anneme verdi. Akli dengemin yerinde olduğu ortaya çıkınca çocuğun velayetini aldım ama devlet koruması altına alındı. İçişleri Bakanlığı’na başvurarak adımı, soyadımı, kütüğümü değiştirmek zorunda kaldım. Yaşadığım kent artık farklı. Sığınma evinde bile izimi buldular. Kalacak bir yer bulamayınca bir tarikat yurduna sığınmak zorunda kaldım. Hâlâ takip ediliyorum. Çocuğumu alamıyorum” diye konuştu.

SÖZLEŞME HİÇ UYGULANMADI

Kızını almasının tek yolunun kendi evine yerleşmesi olduğunu anlatan C., “İstanbul Sözleşmesi hiç uygulanmadı. Kaldırılan sözleşme eğer uygulansaydı ne ben bu halde olurdum ne de çocuğum. Bize kötülük yapanlar elini kolunu sallayarak yaşıyor. Bense tek başıma, kızımın özlemi ve can korkusuyla yaşıyorum. Tek isteğim kızımı da alıp buralardan gitmek” dedi.