Pınar Gültekin’i öldürdüğünü itiraf eden Cemal Metin Avcı tutuklandı. Gültekin’in cenazesi Bitlis’te toprağa verildi. İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkan kadınlar ise ülkenin dört bir yanında sokağa çıktı

Devlet ne ders aldı ne de önlem: Öyküler farklı sonları aynı

Dilan Esen

Günlerdir kendisinden haber alınamayan ve Muğla’da cansız bedeni bulunan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü son sınıf öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin’in katili olduğunu itiraf eden Cemal Metin Avcı önceki gün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Gültekin’in cenazesi önceki gün ailesi tarafından teslim alındı. Bitlis’in Hizan ilçesi Gayda Köyü’ne götürülen genç kadın, burada toprağa verildi.

Gözyaşları içinde toprağa uğurlanan Gültekin’in tabutunu, kadınlar omzunda taşıdı.


Öte yandan genç kadının, Avcı’yı cinayetin yaşandığı gün olan 16 Temmuz’da sosyal medya hesabından engellediği ortaya çıktı. Ağabey Vedat Gültekin, yaptığı açıklamada, “Kendisini aramamasını söylüyor ancak zanlı kardeşimi öldürüyor” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, sosyal medyada Pınar Gültekin hakkında hakaret içeren paylaşımlar yapan Özel Halk Otobüsü şoförünün sertifikasını iptal etti. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 33 saat sonra sessizliğini bozdu. Gültekin’in katledilmesine ilişkin açıklama yapan Erdoğan, davanın takipçisi olacağını söyledi.

devlet-ne-ders-aldi-ne-de-onlem-oykuler-farkli-sonlari-ayni-760001-1.

***

Kadınları İstanbul Sözleşmesi yaşatır

Kadınlar, AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik açıklamaları ile gerici çevrelerin sözleşmeye yönelik saldırılarına tepkisini sürdürüyor. Bu zamana kadar İstanbul Sözleşmesi’ne yalnızca kadınların sahip çıktığını hatırlatan Feminist Avukat Selin Nakıpoğlu, “Kadınlar bu sözleşmeye ilişkin son derece yalnız bırakıldı” ifadelerini kullandı. ‘İstanbul Sözleşmesi feshedilsin’ lafının bir kenara bırakılması gerektiğine dikkat çeken Nakıpoğlu, “Sözleşme yerinde kalır ama bu devlet İstanbul Sözleşmesi’nden ilk imzası çeken devlet konumunda kalır. Tabii bunun da bedelini göz önüne alırlarsa. Bu sözleşmede kadınların yıllarca verdiği mücadele, erkek şiddetinin sonucunda hayattan koparılmış kadınların kanları var” şeklinde konuştu.

Bu sözleşmeyle kadınların nasıl yaşatılabileceğinin konuşulması gerektiğinin altını çizen Nakıpoğlu, şunları dile getirdi: “Pınar Gültekin ısrarlı takibe maruz kalmış bir kadın olarak İstanbul Sözleşmesi uygulanmış olsaydı şuan yaşıyor olurdu. O kadın hayatını kaybettikten sonra ya da cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra ‘Biz bu davanın takipçisiyiz’ demenin hiçbir anlamı kalmıyor. Erkeğin savunmasını mı hazırlıyorlar? Siz bu davanın takipçisi değil, şiddetin sorumlularındansınız. Toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı beyanlarınız şiddeti besliyor. Erkek şiddetini hastalık olarak nitelendirenler, ‘Kadına yönelik şiddetle mücadele ediyoruz’ demesinler. Erkek şiddeti hastalık değildir, bu ülkede cins kırımı var.”

devlet-ne-ders-aldi-ne-de-onlem-oykuler-farkli-sonlari-ayni-760002-1.

***

‘KADINLAR ÖLÜYOR’ DİYENLERE ŞİDDET

Ülkenin dört bir yanında meydanlara çıkan kadınların eylemleri sürdü. Önceki gün İzmir’de sokağa çıkan kadınlar, polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.
İzmir’de Pınar Gültekin cinayeti ile İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılara dikkat çekmek isteyen kadınların eylemi polis tarafından engellendi. Yapılan polis müdahalesi sonucu 15 kadın gözaltına alındı. Kadınlara uygulanan şiddet görüntüleri ise tepkilere neden oldu. Gözaltına alınan 12 kadın Emniyet’teki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Alsancak Devlet Hastanesi önünde açıklama yapan serbest bırakılan kadınlar, “Gözaltında polislerin darp, taciz ve hakaretlerine maruz kaldık. Gerekli yerlere şikâyetlerde bulunacağız” dedi.

ŞİDDETİ NORMALLEŞTİRİYORLAR

Kadın cinayetini protesto etmek için bir araya gelen kadınların polis şiddetine maruz bırakıldığına dikkat çeken TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Gamze Taşcıer, BirGün’e konuştu. Kadınlara yapılan bu müdahalenin tesadüf olmadığının altını çizen Taşcıer, “Kadın cinayetlerini protesto eden kişiler, polis tarafından şiddetle karşılanıyorsa erkeklerin kadına şiddet uygulaması normalmiş gibi bir algı yaratılıyor” diye konuştu.

KATİLLER CESARETLENDİRİliYOR

Taşcıer, şunları dile getirdi: “Yasa koyucular ile devleti yönetenlerin söylemleri bu cinayetleri meşrulaştırıyor. Maalesef bu zihniyet iktidarda olduğu sürece kadın cinayetleri son bulmayacak. Denetlenmeyen ve cezalandırmayan bir sistem var. Bu kadınlar en demokratik haklarını kullanıyorlar. ‘Bütün kadınların sadece kadın oldukları için öldürüyorlar’ diyorlar. Buna müdahale edildiği zaman aslında o katiller cesaretlendirilmiş olunuyor.”

***

devlet-ne-ders-aldi-ne-de-onlem-oykuler-farkli-sonlari-ayni-760003-1.
Yargıda şiddet güncesi

Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet vakaları, cinsel saldırıları da devam ediyor. Dün yaşananlar şu şekilde:

♦ Ceren Özdemir’in katili Özgür Arduç, hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasının bozulması için Yargıtay’a başvurdu.

♦ Muğla’da Zeynep Şenpınar’ı öldüren Boksör Selim Ahmet Kemaloğlu’nun tutuklu yargılandığı davada hazırlanan iddianame kabul edildi. Kemaloğlu’nun ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi.

♦ Dersim’de 200 gün önce kaybolan Gülistan Doku’nun bulunması için yürütülen arama çalışmaları kapsamında Uzunçayır Baraj Gölü’deki suyun tahliyesine başlandı.

♦ Muğla’da Tuğçe Ç.’yi 1,5 yıldır tacize maruz bırakan Nurettin Şeyhmusoğlu, gözaltına alındı.

♦ Diyarbakır Bağlar’da dün evinde vurulmuş halde bulunan Mücella Demir, hastaneye kaldırıldı.